{☆《 8 》☆}

512 54 40
                                    

San-

Sinirle telefonu yatağa fırlatıp parmaklarımı saçlarıma geçirdim. Sakinleşmem gerekiyordu. Wooyoung'ı görmem gerekiyordu... Telefonumu tekrar elime alıp galeriye girdim.

"Böyle olmamalıydı güzelim"

Meleğimin resmine bakarken içimi çektim. Dudaklarımı ekrana bastırırken aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım. Daha sonra yüzümde ufak bir sırıtış belirdi.

Planımı hemen uygulamam gerekiyordu. Aşağı indiğimde annem, Wooyoung'ın babası ile konuşuyordu.

"Evet hayatım... ahahah öyle yapalım o zaman... sen ne dersen o olsun ha- San? Nereye"

Anneme cevap vermeden evden çıktığımda hızlıca arabaya bindim. Telefonumu arabaya bağlayıp bir arama başlattım.

"Alo Eun hemen yer altına gel."

Sinirle telefonu suratına kapatmış son sürat sürdüğüm arabayla hızlıca varmaya çalışıyordum. Avucum kaşınıyordu, adam resmen benimle dalga geçiyordu, oğluna her siki yapan yarın bir gün başka insanlara neler yapmaz değil mi?

Wooyoung, benim meleğime neler yapmıştı. Belkide yaralarını gizlemek için gelmemişti okula günlerce. Düşündükçe daha hızlı gaza basıyor bütün cezaları hiçe sayıyordum.

***

Mekana girdiğimde bütün adamlar hazır olda bekliyorlardı. Büyük masaya ilerlediğimde yanıma gelen Eun'la gülümsemeye çalışarak yuvarlak masanın etrafında toplanmış dört ortağıma döndüm.

"Bana yardım etmeniz lazım, adam göz göre göre annemle evlenecek, böyle bir pisliği annemin hayatına sokamam anlıyor musunuz?"

Hepsinin suratına bakıp onay bekliyordum, tabiki de kimse karşı gelemezlerdi ne kadar hassas olduğumu hepsi biliyordu çünkü.

"Nasıl yapacağız" diye sordu Chris.

"Öldüreceğiz" diye cevap verdi Sunghoon.

"Sakin olun bi. Planın ne San?" Sehun hyung bana yönelik sorunca, Taehyung hyunga baktım onay istercesine. Başını hafifçe salladığında gülümseyip ellerimi masaya koydum.

"Sunghoon planı yapmış"

Masaya oturup detayları konuşmaya başlamıştık.

***

Üstüme siyah deri çeketimi geçirip Eunwoo'yu da yanıma alıp kendi arabama geçtim. Diğerleri diğer arabayla gelecekti.

"Emin misin San? Wooyoung üzülmez mi? Babasını öldürecek misin gerçekten?"

Eunwoo'nun söyledikleriyle burnumu çekip ona dönmüştüm sırıtarak.

"Saçmalama bebeğim, ben öyle birini öldürecek biri miyim?"

Gülümseyerek önüne dönmüş alkış tutmuştu. "Sen cidden kafayı yemişsin."

Eun gelen telefonla sırıtarak bana döndüğünde anlamıştım çünkü o adamı çocuklar çoktan paket yapmışlardı, hemen işimi halledip güzelimin yanına gitmeliydim.

***

Kalın halatlarla sandalyeye bağlı adamın saçından tutarak kafasını yukarı kaldırdım.

"BANA BAK LANN BAN BAKK!"

Suratına kaçıncı yumruğumu geçirdiğimi bilmiyordum ama artık acıyorlardı.

"Tamam San yeter bu kadar, adam ölecek yakında. Dur!"

Eunwoo yakamdan tutup geri gitmemi sağladı.

"Bana bak lan orospu çocuğu, seni öldürmediğime tanrıya şükretmen gerek bu saatten sonra anladın mı? Ya bu evlilikten vazgeçersin yada sana bu dünyayı dar ederim!"

Fratellastro [WOOSAN]Where stories live. Discover now