{☆《 26 》☆} FİNAL

562 37 13
                                    

Divine pow-

San okumaya devam ederken sinirleri yükseldiği için ara vermişti. Tekrar okumaya başlayacağı sırada Wooyoung'ın seslenişini duydu "San nerdesinn"

San panikleyerek "Wooyoung" diye mırıldandı. Odanın kapısı açıldığında San, far tutulmuş tavşan gibi kalmıştı.

"Sa- Ne yapıyorsun sen?"

"Şey bebeğim ben... gü-günlüğünü okuyordum... Özür dilerim okumamam gerekiyordu"

San pişmanlıkla konuştuğunda Wooyoung hızlıca üzerine yürüyüp defteri almak için hamle yaptı "San! Ver onu!"

"Bekle, okudum zaten her şeyi"

"Bana ver onu San"

San üzerine eğilip elindeki defteri almaya çalışan sevdiğinin belinden tutup yatağa oturttu.

"Bebeğim versem bile bir sik değişmeyecek. Özür dilerim, yapmamalıydım, ama..."

Elini yanağına koydu yaşları gözlerinden firar etmek için bekleyen Wooyoung'ın. Gözlerini kaçırdı Wooyoung "Ne kadarını okudun?" dedi sakinleşmeye çalışırken.

Gözlerini kapatarak "He-hepsini" dedi San. Hiç olmadığı kadar gergindi. Korkuyordu.

"İyi halt ettin" diye çıkıştı Wooyoung. Hızlıca ayağa kalktığında San'da peşinden kalktı.

"Bebeğim... Dur. Ben özür dilerim... Her şey için, herkes adına... Zamanında yanında olamadığım için, seni koruyamadığım için"

"Değişen hiçbir şey yok. Özür dileme. Suçlu değilsin. Hata bendeydi, yazmamalıydım."Wooyoung arkasını döndüğünde kapıdan çıkmak için fırsat kolluyordu.

"Özür dilerim. Bıraktım okumadım ilk başta ama ilk sayfalarda yazdıklarından sonra tutamadım kendimi... O piçin sana neler yaşattığını okurken"

San arkadan sevdiğine sarılıp boynunu öptü. Kokusunu içine çekerken Wooyoung'ın sert sesiyle irkildi.

"Sus! Konuşmak istemiyorum"

"Tamam. Tamam ama uzaklaşma benden. Sen gidersen ne yaparım ben? Hatamın farkındayım okumamalıydım özelini. Özür dilerim"

"San... izin ver odama gideyim, bırak."

San, Wooyoung'ın önüne geçip ellerini tuttu. "İzin vermem gitmene. Benimle burda duracaksın"

"Duş alıp, üzerimi değiştirmem gerekiyor."

"Beraber alalım?"

Wooyoung burnundan gülerek cevap verdi "Saçmalama lütfen."

San tam zamanı olduğunu düşünüyordu, belki kabul etmezdi sinirli olduğu için ama denemekten başka çaresi yoktu.

"Ne demek saçmalama? Seni sevdiğimi biliyorsun ve sana ne kadar değer verdiğimi de... O yüzden izin ver sonsuza kadar seveyim seni" Derin bir nefes aldı ve devam etti sözlerine "Sevgilim olur musun?"

Wooyoung gelen soru karşısında şaşırsa mı sevinse mi bilememişti. Kızgındı ve aklında bir sürü soru dolanıyordu. Çareyi gözlerini kaçırmakta bulduğunda San baş parmağını çenesine koyar ve kendisine çevirdi yüzünü

"Güzel gözlerini kaçırma benden"

"Günlüğümü okuduğun için mi istiyorsun bunu?"

"Saçmalama! Okumadan öncede teklif edecektim zaten, tesadüfen gördüm."

San kendini açıklamaya çalışırken durup Wooyoung'ı dolmaya yüz tutmuş ama bir o kadarda 

acımasız bakan gözlerine baktı.

Fratellastro [WOOSAN]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin