{☆《 15 》☆}

428 42 55
                                    

San-

En büyük hayallerimden birisi arkamda bana yaslanarak oturan Wooyoung ile birlikte motor yolculuğu yapmaktı. Şuan bir hayalimi daha gerçekleştirmiştim ve en önemliside bu hayali Wooyoung'la gerçekleştirmiş olmamdı.

Wooyoung ile kurduğun hayali nasıl başkasıyla gerçekleştirebilirsin demeyin, becermiş arkadaşlarım var.

İlk hızlandığım zaman nefes almamı zorlaştıracak şekilde belimi sıkan Wooyoung yolculuğun onuncu dakikasında falan ellerini gevşetmişti. Bir ara gerçekten söylediği gibi düştüğünü sanmıştım. Şimdi ise motorun durduğundan habersizdi. Kaskımı çıkardıktan sonra karnımdaki elinin üstünü yavaşça okşadım.

"Wooyoung geldik... Uyudun mu yoksa?"

Uykulu sesiyle bir şeyler mırıldanınca yeni uyandığını anlamıştım.

"Geldik seni uykucu bebek"

Bebek dediğim için yine atarlanacağını düşünmüştüm ama hala aklı yerine gelmediği için bir şey dememişti.

"Bu kadar rahat geçeceğini beklemiyordum"

Motordan inip karşısına geçtim. Elimi kaskına götürüp açarken "Tabi sırtıma dayaranak uyuduğun için rahat uyudun" dedim.

"Böyle uyumak güzeldi"

"Ve senin için daha uzun yoldan geldim, taşlı yollardan değil"

Kaskını çıkarttığımda kocaman gülerek gözlerimin içine baktı "Teşekkür ederim o zaman"

Bende gülümseyerek karşılık verdiğimde belinden tutup kaldırarak motordan indirdim. Yere bastığında dengesini sağlayabilmesi için hala belinden tutarken yürütmeye başladım.

"Gel hadi gün batımını kaçıracaksın"

Etrafına baktığında deniz kenarına geldiğimizi yeni anlamış gibi çığlık atmıştı.

"Saaann! Burası çok güzell"

Koluma vurarak "Çok romantiksin, gün batımı falan" dediğinde gülmüştüm.

Yandan sırıtarak baktığımda "Burası sadece bana ait bir yer tadını çıkar" dedim.

"Ne demek istiyorsun San-shi?" Diye sorduğunda yaptığım imayı anlamamıştı. Başımı iki yana salladım olumsuz anlamda.

"Ne zaman kendimi kötü hissetsem hep buraya gelirim"

"Şimdi kendini kötü mü hissediyorsun?"

"Hayır sana bu güzelliği izletmek ve görmen için getirdim"

"Oh mutlu oldum... senin için özel olan bir yere beni getirmen beni de özel hissettirdi"

"Mutlu ol diye getirdim zaten"

Ne kadar çok 'sen buradan daha özelsin' demek istesem de diyemedim. Kendimizi kumların üzerine bıraktığımızda dizlerini kendine çekip sarılmıştı. Güneşin batmasına daha vardı bu yüzden başını, kollarını sardığı dizlerinin üstüne koyup yüzünü bana çevirdi.

Şuan o kadar güzel duruyordu ki... kelimelerle anlatamazdım. Bakışlarımı kaçırıp denizin hırçın dalgalarına çevirdiğimde aklımdaki tek şey Wooyoung'ı öpmekti.

"Keşke içkide alsaydık ama geri dönemezdik bir dahakine yaparız belki"

"Sarhoş olmak için şişelere ihtiyacım yok gözlerin yeter"

Bana olan bakışlarını değiştirmeye çalışıyordum ama o sanki gel beni ye diyordu. Romantik olmaya çalışırken tatlı tatlı konuşması, küçücük kalmış bedeni... sahi vücudu üzerimde nasıl dururdu acaba?

Fratellastro [WOOSAN]Where stories live. Discover now