19. Bölüm

59 6 8
                                    

Şuna inanıyorum ki bir insan nasibimizde varsa Allah bizim karşımıza zamanı geldiğinde çıkarıyor. En iyi zamanda oluyor bu ve nasibinden önce görmektense Allah'ın istediği vakitte görmek her şeye bedel oluyor.

İnsan o an diyor ki; Allah'ım evet. Doğru zaman, doğru insan.

Ve yine inandığım bir şey daha var ki o da Allah'ın bizi gelecekte yaşayacağımız bazı olaylara hazırlaması. İnsanlar hayatımıza girer ve çıkar. Örneğin bir arkadaş. Hayatıma giriyor, bana daha önce duymadığım ve o an işime yaramayacak şeyler söylüyor. Ve bu konu hakkında çok bilgili. Sürekli bir konu hakkında konuşuyoruz. Arkadaşımı çok seviyorum ama o bir gün hayatımdan çıkıyor.

İşte tamda bu nokta önemli.

İnsanlar hayatımıza girer ve çıkar dedim ya. Bu çok doğru. O konuştuğumuz bir konu belki beni gelecekte bekleyen, hayatımda önemli bir yeri olacak olan konu. Ve Allah önceden onu işin ehli ile konuşmamı, tavsiyeler almamı sağladı ve beni geleceğe, o ana hazırladı.

Bu düşüncemden kendime bir pay çıkarmam gerekiyorsa o da şu ki Beril bana altı aydan fazladır ya Yunus gelirse diye konuşmalar yapıyor. O an hiç umrumda olmayan bir konuydu ama neden konuştuğumuzu şimdi anlıyorum.

Bugün için.

Yunus Emre'yi gördüğüm bugün için, tepkilermi azaltmam için, alışmış olmam için.

"Ne alaka Beril?" Dedim. Çoktan aşağıya doğru yürümeye başlamıştık. "Yunus Emre'nin seni sevdiğinin farkındasın değil mi Yasemin?" Bunu dediğinde ilk olarak duraksadım ama bozuntuya vermedim.

"İnsan birisini severse ona değer verir, kırmaz." Gözlerim çok uzaklarda, erişmeyi beklediğim mutluluktaydı. Ayaklarım ise hep üzgün dolaştığım, çocukluğumun ağlama durakları olan sokaklara basıyordu.

Beril koluma girip bana sırnaştı. "Müslüman bir erkek birisini severse ne yapacağını şaşırır, çünkü öncesinde hiçbir kadına gözünü değdirmemiş, hiçbir kadının elini tutmamıştır. Değer vermek nedir bilir. Annesine değee verir mesela, ablasına, kardeşine. Ama eşi olacak kadına ne denir bilmez. Utanır, sıkılır, Allah'a sığınır. Çünkü müslüman bir erkek hayatında ilk defa karısına bakar." Kaşlarımı çattım ama bunu görmedi.

"Sana katılmıyorum." Dediğimde gülümsedi. "Biliyor musun, bende bana katılmıyorum bazen." Bunu şaka amaçlı söylediğini anlamıştım. Konuşmaya devam edeceğini anladığım için sessiz kaldım. "Elbette haklısın. Değersiz hissetmene neden olan o ve bende senin kadar kızgınım. Fakat ben yalnızca gidişine kızgınım Yasemin. Öncesine değil. En azından görünen yüzüne kızgın değilim. Gidişi affedilmez fakat öncesi çelişkili."

Ne demek istediğini anlamadığım için bir şey söylemedim. Anlamadığımı anlamış olacak ki devam etti. "Peki. Demek istediğim şeyi açıyorum o hâlde. Şimdi şuan ki halinle Yunus Emre'yi ilk kez gördüğünü, konuştuğunu hayal et." Edememiştim çünkü şuan ki halimle Yunus Emre ile konuşmazdım. Bu doğru olmazdı. "Bunun doğru olmadığını düşünürdün değil mi? Evet. Şimdi de Yunus Emre'nin eski sen olduğunu düşün. Seninle konuşmak istiyor, seni ve bilinmezliğini merak ediyor. Ona ne tepki verirdin?"

Eğer benim gibi davransaydı ona sertçe çıkışırdım. Benden uzak durması gerektiğini söylerdim. "Evet. İçinden verdiğin cevapları hissediyorum. İşte bu güzel Yasemin'im benim. Yunus Emre eski sen ve Yasemin ise Yunus Emre'ydi. Sen nasıl tepkiler verirsen o da onu verdi. Şimdi gidişinin öncesinde neden öyle davrandığını anladın mı? Senden nefret ettiği için mi? Hayır. Yalnızca ne yapacağını bilemediği için. Tabii her erkeğin öyle çıkışması gerektiğini savunmuyorum. Ben Yunus Emre'yi tanıdığım için, onun davranışlarının nedenini anladığım için bunları söylüyorum. Yoksa elbette gayet kibar olunmalı. Kadında erkek de."

Beyaz Gül: 24Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin