3-Karşılaşma

124 72 11
                                    

"Her gidiş bir bitiş değildir asıl bitiş gidip de dönmeyendir"

2 Hafta Sonra

Umutlarla başlamıştı aşk yani ben öyle sanıyordum. Gerçek olmayana inanmak insana acı veriyor. Her ne kadarda isteseler de bana inandıramazlar. Eski bir dost bana göre aşk, can yakan bir dost. Bazen kendime soruyorum nasıl oluyor da bu yaşta mimar olabiliyorum. İnsanlar bana nasıl güveniyor.
Bana ilk işimi veren kadın bana nasıl güvendi. Yani 23 yaşındaki birine nasıl güvene biliyorlar.

"Pınar hâla aynaya bakıp kendi kendine mi konuşuyorsun?" Bu ablamın sesi nerede olsa tanırım. Üstümdeki siyah elbiseye son bir kez bakıp aşağıya inecektim. Genelde rahat bir şeyler giyerim gömlek gibi ama bu gün en büyük işimin yani alışveriş merkezinin açılımı vardı ve ben bunun için elbise giyiyordum. Dar, kısa ve ayrıca rahatsız edici sanki üstümde sadece bir bez parçası varmış gibi hissediyorum.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle gözlerimi aynadan çekip yatağımın üstünde elbiselerin arasında bulunan telefonuma baktım. Hızlı adımlarla telefonuma ulaştım. O kadar çok elbise, gömlek çıkarmıştım ki zor buldum. Elime alır almaz şifresini açtım ve mesaja baktım.
Mesajı gönderenin numarası yoktu. Bu da benim dikkatimi çekmişti. Telefonu çantama koyup aynaya son bir kez baktım.

Yüzümde hafif, iddialı bir makyaj vardı. Topuklu ayakkabılarımı elime alıp aşağıya indim.

İzmir deki yani asıl yaşadığımız şehirdeki evimiz iki katlı, sade renklerde; büyük, geniş bahçeli bir evdir.

Salona indiğimde babam takım elbisesini giymiş salonun arka bahçeye bakan camından bahçeyi izliyordu. Annem ise her zamanki gibi gene mutfakta çayını içiyordu. Ablamı ise görmemiştim kendisi beni çağırıyor fakat o yok. Annemin yanına yaklaşarak "Anne ablamı gördünmü?"dedim.

Annem kafasını telefondan çevirip yüzüme baktığında şaşırmış bir şekilde ayağa kalktı. Önce beni bi süzdü sonra ise babama seslendi "Ahmet koş! Ahmet!"dediğinde daha doğrusu bağırdığında babam hızlı adımlarla mutfağa girdi.

"Ne oldu? Bi sorun mu va.. Pınar bu sen misin?" İkisi de şaşkınlıkla üstümdekine bakarken ben sakince onları izliyordum.

"Ne var biraz güzel olayım dedim nolmuş?" Ellerimi yana açarak kafamı omzum yatırdım. Annem bana bakarak "Güzel olmuşsun da bi an şaşırdım bunca yıl takım elbise giyinen, ciddi ciddi dolaşan birine normal elbise. Olağan dışı bir şey. Ama olsun benim kızıma herşey yakışır." Annem bana öpücük atınca bende ona karşılık vererek öpücük attım.
Haklıydı bu yaşıma kadar sürekli takım elbise, tişört artı pantolon bunlardı fakat başta söylediğim gibi bu gün en önemli işimin açılışı verdı.

Ablamın merdivenlerden inme sesi gelince o tarafa baktım. Ablam üstünde lacivert tonlarında göğüs dekolteli bir elbise giydiğini gördüm. Yüzünde ise aynı benimkisi gibi hafif ama bi o kadar da belli edici bir makyaj vardı.

Ablama karşı ağzım açık kalınca bana teessüf ederim dermişcesine olunca ağzımı kapattım. O da bana şaşkınlık içinde bakıyordu. "İyi günler ev ahalisi." Gözünü kapıya dikip bize işaret etti "eee gitmiyormuyuz?" Elimi çantama atıp telefonu çıkarttım ve saate baktım saat 17:00 di hızlı olmalıydı.

Ejder'in AteşiWhere stories live. Discover now