7-Düşman Safları

121 69 33
                                    

Aşk bazen acıtır derler ya hani. Haklı lar ama bilinen acılardan dahada koyu. Bi yerin morardığında veya incindiğinde hatta kırıldığında ki acıdan daha ağır. Bir aşk acısı her şeyi baştan başlata bilir. Mesela doğduğun ana geri döndürebilir nedeni ise içinde bıraktığı karanlıktır. Doğduğun ana geri döndürdüğünde içinde ufak da olsa bir ışık hüznesi oluşur. İşte aşk acısı o kadar can yakar ki filmlerde ölümün eşiğinden dönen kişilerin dediği gibi olur. Hayatım gözümün önünde film şeridi gibi geçti.

......

12 Ağustos Cumartesi
Berk Can Çakal

O nasıl oluyor da bu kadar çabuk uyuyabiliyor du?

Onu öyle görünce direk kendi odalarının kapısına gitti. İki dakika tıkladıktan sonra kapıyı belden yukarısında hiç bir kıyafeti olmayan Barlas açtı kapıyı.

"Buyur Berk buyur." dedi uykulu bir sesle.

"Mimar ayy yani Pınar uyudu neyapacağım?" diye sordum telaşla. Nedeni ise dışarısının soğuk olması ve onun şu anda balkonda olması.

Şansına tam uyuduğu zaman göktaşı yağmuru bitmişti.

"Ne yap biliyormusun. Yataklar ayrı ya git birleştir. Nedenini sorarsan söyleyeyim." , "Pınar arayıp deli yatar. Ve dar yataklardan nefret eder. O yüzden git kızı soğuk balkondan al nasıl alacaksan artık o sana bağlı. Git ve yatağa yatır." dedi. Tam kapıyı kapatacaktı ki durdu. Yorgun bir sesle tekrar konuştu "Eyer vücut ısısı yüksek olursa korkma. Bunu kendi vücudu yapıyor." dedi ve kapıyı kapattı. Tam odaya girecektim ki tekrar kapıları açıldı. "Ama sem genede arada bi kontrol et. Bazen yanıltıyor." dedi ve kapıyı kapattı.

Ben ve elinde olsa beni öldürebilecek bir kızla tek başımıza kalmıştık. Tuhaf olanı çok masum bir uykuya sahipti. Nedenini bilmediğim bir sebepten dolayı onun böyle koltuğa sokulmuş hali beni mayıştırıyordu. Yanına tam vardığım an titrediğini gördüm.

Bi elimi çıplak dizlerinin altına, diğerini ise sırtına omuz hizasının biraz altına koydum. Kaldırmamla ellerini boynuma dolaması bir oldu. Sanki bana yardım ediyordu. Uyanık olmasından kısa bir süreliğine şüpelenmeme rağmen o aslında şu an uykusunun dokuzuncu evresindeydi.

Onu önce yatağın solundaki koltuğa bıraktım, ardından da yatakları birleştirmeye başladım. O kadar ses çıkmasına rağmen o hâlâ mışıl mışıl uyuyordu. Yatakları birleştirdikten sonra ona döndüm ve balkindakinin aynısı şekilde onu kucağıma aldım.

Yatağa yatırdıktan sonra üstünü örttüm. Yan tarafta onu yatağa aolmadan önceki koltuğa ilerliyordum ki biri beni bileklerimden tuttu.

"Noglur gitme Anne!" diye fısıldıyordu biri. Sesi o kadar ince gelmişti ki duyulması çok azdı.

Ejder'in AteşiWhere stories live. Discover now