12-Karanlık Taraf

54 24 9
                                    

"Karanlık taraf, aydınlık taraftan daha rahat ve daha sessiz. Tek iki duyguyla yönetilmek; öfke ve kin. Her şeyden uzakta bir hayat, aşktan dahi uzakta.

Kalbimi kaplayan karanlıkla boğuşuyorum ve aşk bana yardım edemiyor. Her şey bir yalandan ibaret; aşk da mutluluk da."

19 Şubat 2033

"Günaydın Pınar, nasılsın?" diye sordu Yamaç. Altı aydır yas tuttuğum için holdinge ara sıra geliyordum.

"İyi, sen ya sen nasılsın?" diye sordum.

Kafasını "yani" dermişcesine salladı. Gözleri fondöten ile kapatmaya çalıştığım, göz altı torbalarıma kaydı.

"Hâlâ uyumuyorsun deyil mi?" Cevap gelmeyince bıkkın bir nefes verdi. "Bak avukat yani Barlas bunla uğraşıyor. Yani o senin kuzenin, hapse girmesini sağlar."

"Koray'ı sende tanıyorsun. Hapse düşmemek için adamına suç atar. Yani adamlarından biri suçu üstlenir." dedim ve odama doğru ilerledim.

"Bu arada odanda biri var." dedi arkamdan, Yamaç. Omzumun üstünden ona baktım.

"Kim?" dedim. Ellerini havaya kaldırarak 'girersen görürsün' der gibiydi. Kafamı sallayarak önüme döndüm ve odaya girdim.

Karşımda en büyük müşterim olan Burhan Bey vardı.

"Burhan Bey!" dedim şaşkınlıkla. "Sizi burada göreceğim, aklımın ucundan bile geçmezdi." dedim ve elimi uzattım. Tokalaştık. Elimle masamın önünde bulunan koltuğu işaret ettim. "Buyrun, geçin şöyle." Burhan bey, otururken ben de masama geçtim. "Ne içersiniz? Çay,kahve?"

"Bi kahveni alırım. Sana müjdeli bi haberim var." dedi.

"Aykut, kardeşim bize iki bol köpüklü kahve getir. Bide yanlarına iki sütlü çikolata koy. Hadi kap getir." dedim ve telefonu kapattım. "Ne haberi?"

"Kahveler gelsin anlatırım. Bu arada ilk güzel haber dayanamayıp söyleyeceğim. Melike hamile!" dedi heyecanla. Burhan Bey; otuz lu yaşlarında, genç, iyi kalpli ve iki yıllık evli. Onunla staj yaparken tanıştık.

"A a. Tebrik ederim. Kaç aylık? Cinsiyeti belli oldu mu?" diye peş peşe sorular sorarken büyük bir kahkaha attı.

"Sakin ol, sakin. İki aylık ve hayır daha cinsiyeti belli deyil. Melike'nin selamı var bu arad."

"Burhan abi. Pardon.."

"Sorun yok. Ben de ne zaman bana bey demenden vaz geçeceksin diye düşünüyordum. Söyle."

"Estağfurullah. Ben alışkınım çevremdekilere samimi davranmaya o yüzden abi dedim size. Ama isterseniz size bey yerine abi diyebilirim. Demi Burhan Abi." ikimizde gülerken kapı çalındı ve içeri Aykut girdi. Kahveleri masaya bıraktı ve dışarı çıktı.

Bir yudum aldık ve bir birimize bakmaya devam ettik.

"Müjdeli habere gelelim. Size yeni bir iş daha buldum." Söylemeyi unuttum. Ayrıca bize iş bulan da o. "Yapacağınız şey bir site. Baya büyük bir araziye sahip." dedi sakince. Bu haber beni mutlu etmişti. "Her detaya önem veriyorlar. Senin gibi dış mimar dan, iç mimara kadar her şeyi sizin yapmanızı istediler. Altı bina olacakmış." dedi ve kahvesini hızlıca bitirip çikolatasını yedi. Aya kalkınca bende kalktım ve yanına gittim. "Geri kalanları sana telefondan atarım. Biraz daha hızlı olmazsam, kontrole geç kalacağım. Hadi sonra görüşürüz Pınar." dedi ve elimi sıktı.

Ejder'in AteşiWhere stories live. Discover now