Bölüm7: Papatya Falı

112K 4.9K 2.1K
                                    

Ay ben geldimmmmm.

Öncelikle güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Desteğinizi hissetmek çok güzel.

Kitap ve bölüm hakkında bilgi almak için Helinmavi1 takip edebilirsiniz.

İyi okumalar 🤗

💋💅

Kanın rengi kırmızıdır.
Acının rengi kırmızıdır.
Sevdanın rengi kırmızıdır.

Sevmek zaten acı çekmektir.
Sevmek zaten kanamaktır.
Sevmek zaten dünyadaki en zor şeydir.

Bir de beyaz akan kanlar vardır ve o en tehlikelisidir. İstesen de durduramazsın çünkü ruhundan akar.

Ruhtan akan kanın rengi beyazdır. Kan beyazdır.

Annem, ben on bir yaşındayken öldü. Saçımı tararken bile canımı acıtmamak için uğraşan bir annem vardı.

Babam ben on dokuz yaşındayken öldü. Saçımı okşarken bile bana kıyamayan bir babam vardı.

Hayatım boyunca hiçkimse tarafından şiddete uğramamıştım. Çoğu insana göre çok şanslıydım.

Ama şimdi... Ruhumdan beyaz kanlar akmasına sebep olan bir olay yaşamıştım.

Ben hayatım boyunca ilk defa birinden tokat yemiştim.

Gözlerimin karardığını hissettim. Oda etrafımda dönmeye başladı. Kulağım çınlıyordu. "Çocuk mu var karşında?" dedi karşımdaki kadın. "Sen bizimle dalga mı geçiyorsun terbiyesiz." dedi.

Tokat atmıştı bana. Bir de bağırıyordu.

Bu kadın kimdi?

Hangi hakla bana vurabiliyordu? Ailem bildiğim insanlar bile bana vuramazken bu kadın kimdi?

İşaret parmağını bana doğru salladığında ve ağır sözler sarferttiğinde onu duymuyordum. Yanağımdaki sıcaklık öfkemi harlarken bana doğru sallanan parmağı kırmak istiyordum. Elimi kaldırıp işaret parmağını avucumun içine  hapsettim. Karşımdaki saygıyı hak etmeyen kadının yüzü acıyla buruşurken Polat'ın hemen arkamda olduğunu hissettim.

Arkamdaydı ve ben annesinin canını yakıyordum. Bana engel olabilirdi. Annesini benden koruyabilirdi ama yapmadı. Yapsaydı onu da yakardım.

"Bir daha," dedim dişlerimi sıkarak. "Bir daha bu elin, yüzüme inmeyi bırak havaya kalksın yemin olsun kırarım." Parmağını benden kurtarmaya çalıştığında elinin tamamını avucumun arasına alıp uzun olan  tırnaklarımı eline geçirdim. Acıyla inleyince Berfin hanım bize doğru bir adım atmış ama arkamda olan Polat'a bakınca durmuştu.

"Bırak elimi." dedi acı bir şekilde ama bırakmadım aksine tırnaklarımı daha çok geçirdim.

"Sen bana vuramazsın Ayşin hanım." dedim yüksek ve sert bir dille. "Sen bana elini kaldıramazsın." Elini elimden kurtarmaya çalıştıkça daha çok batırıyordum tırnaklarımı. Bu yaptığım saygısızlık değildi. Canımı yakanın canını yakardım. "Bu ilk ve sondu. Bir daha bana vurmaya tennezül edersen, ne vurabileceğin bir elin kalır ne de aynaya bakabileceğin suratın."

Acı içinde kıvranırken ve arada acıyla inlerken eline son kez tüm gücümle tırnaklarımı batırdım. Elini sert bir şekilde ittiğimde Pelin hızlı adımlarla yanıma gelmiş gelirken bilerek sert bir şekilde Ayşin hanıma çarpmıştı. "Pardon." dedi yapmacık bir şekilede. "Bilerek oldu. Ve bir daha böyle bir hata yapmaya kalkışırsan daha da kötüsünü bilerek yaparım."

DİLHUN Zalim AğaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin