5

188 26 16
                                    

Göğsümün üzerinde sabit bir ritim tutturmuş parmağıma eşlik eden Baekhyun'un nefes seslerine iyice odaklanmıştım. Üç dakikada bir aldığı derin nefesine rağmen rahat olup olmadığını kontrol etmek istiyordum çünkü tam olarak yataktan düşmek üzereymiş gibi duruyordu. Üzerimi değiştirip, yanına uzandığım andan itibaren yatağın kendi kısmının sınırlarını işgal etmek istercesine benden uzaklaşmıştı. Daha şiddetli nefes alsa hemen düşeceğinden emindim ama onu  endişelendirmek istemediğim için dakikalardır iç sesimle bana yaklaşmasını söylüyordum. 

Uzak durma nedeni yastığımın altında duran silahım olabilirdi, aslında görürse rahatsız olur diye komodinin üzerine koymaktan son anda vazgeçmiştim. Belki bu daha da kötü bir fikirdi, yatağında silah varken ve silahtan ölesiye korkuyorken bana yaklaşmak, uyumaya çalışmak ya da odadan kaçıp gitmemesini için kendini tutmak onun için zorlayıcı oluyordu.

''Chanyeol...'' diye fısıldadığını duyduğumda göğsümün üzerine düştü işaret parmağım. Başımı hafifçe kaldırıp yatağın ucuna baktığımda odayı aydınlatan gece lambasının altında kıpırdadığını gördüm. İlk önce yüzü daha sonra elleri örtünün altından çıktı. ''Uyuyamıyorum.''

''Senin için yapabileceğim herhangi bir şey var mı?''

Ellerini yüzüne bastırdı konuşmadan hemen önce. ''Silahı yastığının altından uzaklaştırabilir misin?''

''Üzgünüm ama bunu yapamam. Herhangi bir durumda önceliğim seni koruyabilmek ve silahım uzakta olursa bunu düzgün bir şekilde yapamam.''

''Sana yaklaşmak istiyorum. Beraber uyuyan insanların birbirine yakınlaştığı kadar yakınına gelmek istiyorum ancak korkuyorum. Yastığının altında bir silah olduğunu biliyor olmak beni gerçekten korkutuyor. Sadece beş dakikalığına onu göremeyeceğim bir yere koyamaz mısın?''  

Emir almış bir robot gibi silahı yastığın altından çıkardım ve hızlıca yataktan çıktım. Çalışma masasının üzerinde duran kitapların arasına silahımı koyduktan sonra tepkisini görebilmek için doğruca ona baktım. Gözleri uykuluydu, saçları ise dağılmış, üzerine neredeyse iki beden büyük gelen koyu renkli pijamasının içinde masum bakışlarla beni izliyordu. 

''Bu senin için iyi mi? '' Hayır derse daha uzak bir yere koyamayacağımı fark ettim. Zihnimde hep en kötü ihtimali düşündüğüm için silahımın oldukça yakınımda olmasını istemem normaldi ama Baekhyun'a itaat etmeliydim aynı zamanda. 

Hafifçe başını salladı. Yavaşça uzanıyor olduğu yerden doğruldu ve büyük yatağının ortasına dek süründü. Gerçekten onunla aynı yatakta yatıyor olduğuma inanamıyordum, dahası bu fikrin onun dudaklarının arasından çıkmış olmasına inanamıyordum. Ağır adımlarla yatağa ilerlerken göz temasından kaçındım onu utandırmamak için. Hızlıca birkaç saniye önce ondan çokta uzakta durmadığım yere uzandığımda Baekhyun boğazını temizledi.

''Daha önce başka birisiyle aynı yatakta uyudun mu?''   Yüzümü ona çevirmek istesem bile yapamadım tavanı izlemeye kaldığım yerden devam ettim. Yüzümün sağ tarafını delercesine attığı bakışlara karşılık vermek, onun uykulu haline daha fazla tanık olmak istiyordum ama çekinmemesi, tekrar kabuğuna girmemesi için ilgilenmiyormuş gibi davranmaya devam etmeliydim. 

''Evet, uyudum. ''

Kesik bir nefes duydum dudaklarının arasından. Bu cevabımı beklemiyor olmalıydı kesinlikle.  ''Kiminleydi? ''

''Kaldığım yetiştirme yurdu iyi durumda değildi, harabe sayılabilecek kadar eskiydi ve her yerde küf vardı. Yatakların sayısı azdı bu yüzden hiç kimse tek başına uyuyamazdı ve yurdun müdürü orada kalan çocukların aksine bunu  önemsemezdi. Orada kaldığım süre boyunca yatağımı hep birileriyle paylaştım istesem de istemesem de bunu yapmaya mecburdum çünkü. Hasta ya da tuhaf uyku alışkanlıklarına sahip birisiyle aynı yatakta uyumak o zamanlar asla  istemediğim bir şeydi ancak yetersiz yatak sayısı yüzünden birçok kez beni yataktan iten ya da uykusunda konuşan çocuklarla aynı yatağı paylaştığım olmuştu. ''

Love Killa / ChanBaekWhere stories live. Discover now