7

276 29 30
                                    

Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen iyi okumalaar


Kulaklarım her bir ağzıdan çıkan aynı kelimeleri duyuyor, gözlerim siyah ve beyaz rengine bürünmüş odanın içinde şuursuzca geziniyor, beni görmek bile istemediğini bildiğim halde kendimi onun etrafında buluyordum. Bayan Kim, Bay Hwa ve Bay Hyunwoo cenaze için gelenleri karşılıyor, onların teselli dolu sözleriyle biraz daha iyi hissetmeye çalışıyorlardı. Baekhyun odanın köşesindeydi, ayakta duruyor olsa bile her an yığılacakmış gibi sallanıyor ancak birisi ondan oturmasını istediğinde ısrarla karşı çıkıyordu. Gözlerini göremiyordum, burnunu çekip durduğu için ağladığını bilsem bile bir türlü kaldırmadığı başı yüzünden ne halde olduğunu tam anlamıyla göremiyordum. Kimseyle konuşmuyor, Bay Byun'un arkadaşlarının ya da ortaklarının taziyelerine sessiz kalıyor, odada ondan başka kimse yokmuş gibi davranıyordu. Ağzına tek bir lokma yemek bile koymamış bütün sabah boş midesine rağmen kusmuş ya da kusmaya çalışmıştı, Bayan Kim bile onun kabuğuna ulaşmayı başaramamıştı bu kez. 

Berbattan daha da beterdi her şey, şimdilik herkes sessiz bir şekilde cenaze töreninin bitmesini bekliyordu ancak sonrasında karşı karşıya kalacağım şeyden korkuyordum açıkçası. Çete içindeki düzen kırılmaya başlamıştı, Baekhyun'un iyi bir lider olmayacağını söyleyenlerle buna karşı çıkanlar sessizce çatışıyordu, dikkati düşürdüğümüz için Bay Hyunwoo ve ben gözlem altındaydık, bazı şeyler için artık yeteri kadar söz hakkımız yoktu. Minhyuk onlardan birini öldüremediği için kendisine kızgındı, sürdüğü araba ağır hasar aldığı için eve daha geç gelmiş ve her şeyi en son öğrenen kişilerden birisi olmuştu. Sessizdi, kimseye sataşmıyor ve sadece gelenleri karşılıyordu ancak bakışlarındaki asilik her an patlayacağının habercisiydi. 

Baekhyun için karton bardağa su doldurdum, saatlerdir ayaktaydı ne kadar ısrar edersem edeyim salondan dışarı çıkma fikrini kabul ettirememiştim ona. Getirdiğim yemekler soğumuş ve bir köşede unutulmuştu, daha ne kadar aç duracağını merak etsem bile ısrarlarımı sürdürmememi söylemişti Bayan Kim sessizce. Şimdi onu korkutmak ya da konuşması için zorlamaya çalışmak sadece sonu gelmeyen bir döngüye neden olurdu. 

''O çocuk hiçbir halta yaramaz! Bana bakmaya bile cüret etmedi, babasının onu bu kadar rahat yetiştirdiğini bilmiyordum. Saygısız!''  

Ayaklarım sanki salonun temeline yapışmış gibi olduğum yerde durmuştu. Parmaklarımdan ayaklarıma ve yere damlayan su umurumda bile değildi. Bir saniye içinde elimdeki küçük karton bardağı sıkarak yok etmiştim.

'' Evinden dışarı çıkmayan bir çocuk nasıl çetenin büyümesini sağlayacak ki? Hyung onu boş verelim! Byun ailesinin devri bitti artık! Kendi aramızda yeni bir lider seçebiliriz tanıdığımız ve güvendiğimiz birisi olursa hepimiz için daha iyi olur.''

Orada olduğumun farkında bile değillerdi, kendi aralarında Baekhyun'un üzerini kırmızı bir kalemle çizip yola başka birisiyle devam etme hayalleri kuruyorlarken öfkeden delirmek üzere olduğumun farkında değillerdi. Bay Byun iyi bir liderdi, oğluna çok fazla gösteremediği anlayışı bu bunaklara göstererek onların zirveye çıkmasına neden olacak kadar iyi birisiydi. Kendi aralarında uyuşturucu ve kaçakçılık ile ilgilenen, düşünüldüğü kadar nüfuza sahip olmayan aşağılık adamlar Bay Byun'un kanatları altından çıksa hiçbir yerde barınamaz, kendi içlerinde çürüyüp giderlerdi. 

Sağ tarafta oturan kahkaha attı. ''Doğru diyorsun Byun ailesinin devri bitti! O zavallı çocuk zaten kısa bir süre sonra ölür.''

Masaya doğru hareketlendiğimde kendimde değildim. Onların domuz suratlarını dağıtmak, söyledikleri her bir kelime için af dilediklerini duymak istiyordum. Kolumda hissettiğim baskıyla duraksadım, Junmyeon hızlıca önüme geçmiş hala elimde tuttuğumu bile fark etmediğim karton bardağı almıştı sıkılı yumruğumu açarak. 

Love Killa / ChanBaekWhere stories live. Discover now