🌿5 "söz"

114 56 96
                                    

544****** sizi arıyor* tam telefonu açıcaktım kapattı. Hafif tebessüm edip telefonu köşeye bıraktım.

544***** sizi arıyor* telefonu açıp kulağıma koydum.

"Camiye ne zaman geliceksiniz?"

"Harun amcanın oğlu sen değilsin anladığım kadarıyla"

"Hayır yanlış alamayın.. Ben sadece arkadaşımın yanındayım."

"Harun beyin oğlu arkadaşın mı?"

"Evet"

"Şaşırdım bak.."

İki saniyelik gülme sesi, ardından boğazını temizlemesini duydum.

"Evet cevap bekliyorum?"

"On dakikaya evden çıkacağız"

"Tamam" deyip telefonu yüzüme kapattı. Telefonu çantama atıp, kapıya yöneldim, ayakkabımı giyip çarşafımı düzelttim.

"Kiminle konuşuyordun Şeyma?" abime baktım sinirle. Ardından iç çekip önüme döndüm. "Seni alakadar etmez" deyip kapıyı açıp apartmana çıktım.

Bir kaç dakika sonra herkes çıkımca hep beraber apartmandan çıktık. Babamla konuşup töve ettiğimi söylediğimde barışmıştık. Abim yarı yamalak affetti. Evlilik konusu yüzünden daralmıştı.

Camiye vardığımızda içeri geçtik. Kadınlar ayrı erkekler ayrı oturuyorduk. Namazdan sonra bi arada oturduğumuzda Hatun amcanın oğlunun gözünü benden çekmediğini gördüğümde hafif rahatsız olmuştum.

Biraz sohbet ettiler gençlik evlilik falan filan. "Eh şimdi Allahın emri peygamberin kavliyle kızınız Şeymayı oğlumuz F-" heme ayağa kalktım. "Benim başkasına sözüm var!" herkes hayretle bana baktı. Benim ise tek baktığım kişi..

Hamzaydı..

Harun amca sinirle babama baktı. "Ya madem kızının gönlü Hamza da ne diye oğlumla evermek istedin kardeşim? Evlendirin şunları artık! Dün Hamza Şeyma için adam dövsün sonra Şeyma gönlüm başkasında desin"

"Kızım ne diyorsun sen.. Bizim neden haberimiz yok?" başımı aşağı eğdim. Nerden çıkmıştı bu şimdi.. Utançtan ağzımı koparasım gelmişti. Koşarak camiden çıktığımda bi yerden tutunup nefes almaya çalıştım.

Al işte yine.. Astımım tutmuştu. Heycan yaptığım gibi nefesim kesiliyordu. Öksürerek çantama elimi attım fakat ilacım yoktu.

Bi el ilacımı uzatınca kim olduğuna bakmayarak hemen alıp ağzıma sıktım bi kaç kere. Toparladığımda başımı kaldırdım. "Şeyma hanım.. Pardon siz ne haklı böyle yalan söylediniz?"

"Ben.. Evlenmek istemiyorum" elini yumruk yapıp duvara vurdu. "O zaman istemiyorum deseydiniz!"

"İş bitmişti babam kızardı sebepsiz yere bunu yapmama" iç çekip bakışlarını yere mıhlayarak konuşmaya başladı. "Tamam madem.. Ben ne alakaydım Allah aşkına"

"Ayrı alemlerdeniz biz Hamza bey.. Siz beni sevmezsiniz! Haliyle nişanlansak bile varla yok arası bi ilişki olur bu. Hatta hiç var olmaz bile. Hem annenizde evlilikle sizi darlamamış mıydı?"

"Siz nerden biliyorsunuz?" dedi hayretle ilk kez gözümün içine bakarak. Mavinin ayrı güzel tonuna sahip gözüne bakmak isterdim ama olmaz be Hamza... "Abdullah anlattı" oflaya puflaya yanımdan gidince arkasından baka kaldım.

Abim arkamdan yaklaşıp bö diye bağırdığı için korkmuştum. "Bişi diyeceğim" ne var anlamında salladım başımı. "Bu muydu ilk aşkın!?"....

HamuşWhere stories live. Discover now