12. Yalan

188 24 20
                                    

İlişkileri başlayalı bir yıl olmuştu. Bu süre içinde Chan birkaç kere eskiden yaşadığı yere gitti. Chan'ın başının belaya girmesi ölümüne korkutuyordu onu ama Chan şuana kadar hiç yalan söylememişti. Her seferinde ne için gittiğini ve eve döndükten sonra orada neler yaptığını detaylıca anlatırdı. Her seferinde büyük bir merakla dinlerdi onu Seungmin.

Changbin ve Minho hakkında baya bilgi edinmişti bu sürede. Chan, arkadaşlarıyla ilgili konuşurken hep keyiflenir, morali yerine gelirdi. Seungmin, onları sadece birkaç fotoğrafta görmüştü. Sadece dinlediği şeyler bile onları sevmesi için yeterliydi.

Hyunjin, Felix ve Jeongin ile daha da yakınlaşmıştı Chan. Jeongin'in hala itiraf edemediği hislerini Chan kendi kendine anlamıştı ama Hyunjin'de tık yoktu. Bu aptallığı hepsinin sinirini bozuyor ama Jeongin yüzünden bir şey diyemiyorlardı.

"Günaydın." yeni uyandığı için çatallı çıkan sesiyle konuşup Seungmin'in dudağına küçük bir öpücük bıraktı ve kafasını tekrar yastığa koydu.

"Günaydın. Bugün işin var mı?"

"Hmm, hayır. Bugün boşum." o sırada ona sırnaşan gencin rahat hareket edebilmesi için kolunu, Seungmin'in başının altına koydu. Çıplak bedenleri birbirine deydiği an hissettikleri soğukluk ikisinin de içini titretmişti.

"Yarın pazar."

"Dışarı mı çıkmak istiyorsun?"

"Ben değil çocuklar istiyor. Felix geçen gün payladı beni. İki aydır işe gitmek dışında dışarı çıkmıyormuşum falan. Bir de, Felix'e ekmek almaya bile gitmediğimi sen mi söyledin? Bilmesinin imkanı yok çünkü."

Chan gülerek Seungmin'i kendine bastırdı ve alnına uzun bir öpücük bıraktı.

"Doğru demiş Seungmin. Gerçekten hiç insan yüzü görmüyorsun. Bu asosyallikle delirmeden iyi yaşamışsın yıllarca."

"Sus ya!" sinirlenmiş gibi yapıp Chan'ın koluna vurdu. "Herkes bunu söylüyor. Dışarı çıkmak zorunda mıyım?"

Seungmin'in belinden tutup kendi üstüne çıkardı ve sıkıca sarılarak yüzüne, dudaklarına ve boynuna bir dolu öpücük kondurdu.

"Kedi yavrusu musun sen Seungminnie~"

Seungmin huzursuz şekilde yüzünü kaçırıyordu. "Bırak beni ya!"

"Gidelim akşam olur mu?"

"İşten çıktıktan sonra yorgun olurum." böyle dese de içten içe Chan'ın onu ikna etmesini istiyordu. Biraz şımarmaktan zarar gelmezdi.

"Olmazsın. İstersen ben de gelip yardım edeyim?"

"Tabii gel! Çocuk gibi gezdireyim seni yanımda.

"Patronun çocuk kabul etmezse evcil köpeğin olduğumu söylersin."

"Üff çok utanç verici konuşuyorsun Chris!" kendini yan tarafa bırakıp belini saran kollardan kurtuldu ve ayağa fırladı.

"Geç mi kaldın?"

"Beni biraz daha oyalarsan kalacağım."
Gülümseyerek Seungmin'in acele acele harekeket etmesini izliyordu. Gerçekten onun köpeği olabilirdi.

---

"Somurtma bu kadar Seungminie~"

"Somurtmuyorum müziğin sesi rahatsız edici sadece- bana öyle seslenme demedim mi!"

Nefret ettiğini bildiği halde devam ediyordu çünkü seungminie çok tatlı bir lakaptı ona göre. Ayrıca sevgilisi ne zaman kızsa dudağını büzüyor ve o da bu görüntüyü görmek için her şeyi yapıyordu. Elini omzuna attı ve kulağına eğilip bir şeyler fısıldamaya başladı.

Lawliet / ChanMinWhere stories live. Discover now