2

558 45 34
                                    

"sen miydin.."

"Otursana?"

Sandalye'yi çekip oturdum karşısına. Onu görmeyi beklemiyordum. Aradan geçen 2 yılın ardından hiç beklemiyordum gerçekten.

"Ne içersin?"

"Kısa kes"

"Sinirlenme Jungkook. Bu daha başlangıç"

Sırıtmıştı. O Kahvesini yudumlarken bende cebimde ki sigarayı çıkarıp masanın üzerine koymuştum.
İçinden bir tane alıp içmeye başlamıştım.
Elimdeki zehiri yavaş yavaş içime çekerken konuştu;

"Neden yavaş yavaş içiyorsun?"

"Bazı  özentiler öylesine içiyor bunu. Bense daha çabuk ölmek için"

Gülümsemişti.

"Çökmüşsün"

"Güzelleşmemi beklemiyorduk zaten"

İçime çektiğim dumanı dışarıya üflerken konuştum.

"Sadede gel artık."

"Seni merak edenler var Jungkook.. Böyle davranma. Herşeyin suçlusu benmişim gibi de davranma"

"Merak edilecek bir yanım kalmamış mı sence"

Sağ elimdeki sigarayı ağzıma koyup, bedenimi göstererek konuştum.

"Taemin ve Namjoon seni merak ediyor."

"Onlarla ara sıra konuşuyorum zaten."

Delici bakışlarım karşımdaki bir çift kahverengi gözlerle buluşunca, hemen gözlerini çekti üzerimden.

"Hiçbir şeyin suçlusu ben değilim Jungkook. Bizi kandıran sizlerdiniz. Sen ve Yoongi. Jimin öldükten sonra buraları terk etmen hiçbir şeye yaramaz. Yaramadı da."

Sinirle iki elimle masaya vururak konuştum.

"Sakın Taehyung. Sakın Jiminin adını ağzına alma."

Korkmamıştı. Bende korkması için yapmamıştım zaten. İki elini kaldırarak konuştu.

"Peki. Sen bilirsin."

Masaya içtiği kahvenin parasını koyduktan sonra kalktı. Bense sadece ne yaptığını izliyordum.

Yanıma geldi.
Eğildi.
Kulağıma doğru.
Ve şunları söyledi;

"Sadece yaptıklarının cezasını çektin Jungkook. Ama merak etme, cezanın bitmesine çok az kaldı."

Ve arkasına bakmadan gitmişti.

Ne demek oluyordu bu?

Boy meets evil 2/ {JiKook}Donde viven las historias. Descúbrelo ahora