10. BÖLÜM

35 15 17
                                    


Ecrin'den:

Edebiyat dersi bitmişti ve şu anda öğle arasındaydık. Fatıma ve Naz aç olmadıklarını söylemişlerdi bu yüzden Toprak ve ben kantine iniyorduk. Kantine inerken aynı zamanda derste Tuana'nın verdiği cevapla dalga geçip gülüşüyorduk.

Toprak'la konuşurken bir anda kafamı sağ tarafıma çevirdim Allah Allah neden acaba? İnan iç ses bu sefer sebebini gerçekten bilmiyorum, bir anda oluverdi. Kafamı sağ tarafa çevirmemle Berkay'la göz göze gelmem bir oldu. Sanırım kalbin hissetmiş Ecrin, kalbin onun orada olduğunu hissetmiş. Göz göze geldiğimizde yavaşca gülüşüm soldu. Hayır bu onu sevmediğim için değildi, ama nedendi bilmiyordum. Sende hiç bir şey bilmiyorsun.

Onunsa bakışları derinleşmişti.  Zaten normal zamanda oldukça derin bakıyordu daha da derin bakmayı nasıl beceriyordu?

Yavaşca kafamı geri Toprağa çevirdim ve yürümeye devam ettik.

Onlarsa bizim sınıfa doğru ilerlemişlerdi.

Fatıma'dan:

Ecrin ve Toprak kantine birşeyler yemeye gitmişlerdi. Naz ile bense aç değildik bu yüzden sınıfta havadan sudan konuşuyorduk. Zaten sınıfta bizden başka kimse yoktu.

Naz ile konuşurken sınıfın kapısının önüne Buğra geldi. Aslında Berkay'la birlikte gelmişlerdi ama Berkay sınıfın içine bile bakmadan direkt Buğra'ya birşeyler söyleyip gitmişti.

Naz Buğra'yı görünce bana döndü ve "Ben gidiyorum gelirim birazdan" "nereye?" "Anlatırım sonra size. Görüşürüz" dedi ve koşarak kapının oraya gitti. Oradan da Buğray'la birlikte ayrıldılar. Ben de çoktan bunlar ne ara yakınlaştılar diye düşünmeye başlamıştım.

Bir süre sonra düşünmenin fayda etmeyeceğini düşününce -harika bir cümle oldu- telefonumu çıkardım ve instagramda gezinmeye başladım. Neredeyse okuldaki herkes bende ekliydi.

Rastgele story'lerde  gezinirken bir yazı gördüm güzel bir el yazısıyla 'Neyine bağlandım ki bu kadar, bana bakmayan gözlerine mi yoksa benim olmayan kalbine mi?' "Ovv birileri birilerine fena tutulmuş" diye sesli bir tepki verdiğimde sınıfta kimsenin olmadığına şükürler ettim.

Sonradan yazıyı kimin paylaştığına bakmak aklıma geldiğindeyse tekrar aynı story'e döndüm ve paylaşan kişiye baktım. Berkay paylaşmıştı. Derin bir nefes aldım ve "Of ya," dedim. Bu ikisinin durumu beni gerçekten üzüyordu "ikisi de birbirlerini seviyorlar ama ikisi de karşısındakinin onu sevdiğinin farkında değil. Bir gün ciddi ciddi birbirleriyle konuşmaları lazım ama nerede Berkay konuşmak istese Ecrin dinlemez ki" -berkayı sevmeyen fatımaya ne oldu bende bilmiyorum-tekrar sıkıntılı bir of çektim ve story'lere bakmaya devam ettim.

Birkaç dakika sonrada Toprak ve Ecrin elinde biraz yiyecekle sınıfa doğru geliyorlardı.

Ecrin gelince "Naz nerede?" Diye sordu. Açık açık söylesem mi emin değildim. Naz gelince anlatırdı benim Ecrin'in olaya önceden cephe almasını sağlamam saçmaydı. "Birileri geldi onlarla gitti" dedim. Yalan söylememiştim, sadece kimin geldiğini söylememiştim o kadar.

Biraz birlikte birşeyler atıştırdıktan sonra "Ecrin," dedim. Ona bu gördüğüm yazıyı söylemeliydim. Yani evet ne kadar onun Berkay'a aşık olmasını istemsem de -onun üzülmemesi için çünkü bence Berkay ona göre değildi.- o kendini çoktan kaptırmış gibi görünüyordu.

"Efendim?" "Sanırım sana bir şey göstermem gerekiyor" dediğimde Toprak da merakla bana dönmüştü. "Yani ne kadar istemesem de bunu göstermem gerekiyor. Biliyorsun, yani sana da söylemiştim bence siz birbirinize göre değilsiniz diye o çocuğa aşık olma sadece senin üzülmeni istemiyorum diye ama belli ki siz kendinizi çoktan birbirinize kaptırmışsınız."

Daha da meraklandığında "ne oldu ya söylesene" dedi. Bende telefonumu çıkarıp o story'i ona göstermiştim. O şaşkınlıkla telefona bakarken  ben "daha 5 dakika önce atmış. Kantine giderken birşey falan mı yaşadınız?" Ecrin cevap vermeden telefona bakarken Toprak telefonu kendi eline almış bakıyordu.

Ecrin"yoo yani pek birşey yaşamadık bir kez göz göze geldik sadece." Toprak telefonu bıraktığında " sen bu çocuğa gerçekten aşık mısın?" Diye sordu. Ecrin ona dönüp "bilmiyorum ama hislerim öyle söylüyor sanki," toprak gülümsedi ve "Umarım hakkınızda iyisi olur, ama lütfen benden ona karşı iyi olmamı bekleme çünkü sanırım onu hiç sevemeyeceğim" bende Toprağa katıldığımı belirterek"benden de " dedim. Ecrin"yok zaten beklemiyorum. Hem ona karşı olan hislerimi açacağımı zannetmiyorum." Dediğinde içeriye Naz girmişti. Ecrin "Oo Naz hanım hoşgeldiniz, nerelerdeydiniz bu vakte kadar? MaşAllah pek mutlu görünüyorsunuz" aynen öyleydi. Naz'ın gülümsemekten ağzı yırtılacaktı resmen.

Ben "onu bunu boş ver de gel şunlardan atıştır biraz, acıkmışsındır." Dedim. Naz ise yerine oturduğunda "yok yiyin siz, ben yedim" dedi. Ecrin'in konuşmasına izin vermeden Toprak "yedin mi? Kiminle yedin" diye sordu. Naz direkt bana bakarak "diğer sınıftan tanıştığım birileriyle yedim işte" dedi. Neden Buğra olduğunu söylemiyordu bilmiyordum. Söyleseydi ne olacaktı ki Ecrin onun kuzeniydi sonuçta sadece bir iki kızardı geri hemen barışırlardı. Böyle yaparak işi zorlaştırıyordu. En başından gerçeği söylemeliydi.

Naz direkt bana bakıyordu sanki Buğrayla olduğumu söyledin mi der gibiydi. Bende ona kısaca söylemedim bakışı attığımda derin bir nefes alıp önüne dönmüştü.

O sırada kapıda tanımadığım bir çocuk belirdi. Sonra yanımıza doğru yaklaştı. Toprak "ah, sizi tanıştırayım. Bu Emir benim basketbol takımından arkadaşım." Emir bize kendinden kısaca bahsetti. Hemen kaynaşmıştık onunla. Tam kafa dengi biriydi. "Kaydımı bu sınıfa aldırdım" dedi. Toprak "aa gerçekten mi?" Emir kafasını evet anlamında salladı "e bu çok güzel birşey" diye devam etti Toprak. Emir "Ama en erken pazartesi bu sınıfta olabilirim nakil işlemleri falan gerekiyormuş. Annem geldi zaten şimdi müdürle konuşuyorlar." Dediğinde zil çalmıştı. "Neyse şimdi gitmem gerek size iyi dersler" sanada demiştik ve gitmişti.








  Selammm olmayan ama olan okurlarım Nasılsınız
Umarım bölümü beğenmişsinizdir
Biraz geç attım kusura bakmayın
Sizi  seviyorum oy ve yorum yapmayı unutmayın
Görüşmek  üzere♡♡♡

Ormanında KayboldumWhere stories live. Discover now