dağılış- 2. sizden nefret ediyorm

97 15 3
                                    


Spor salonun içine girdiğimde antrenmanların bittiğini ve sadece Akashi nin kaldığını gördüm . Yanına gittiğimde bana havlu uzatmıştı

Akashi: gelmedi mi

Başımı iki yana salldım

Akashi: o zaman uzatmanın anlamı yok

Kuroko: ne ama sen beni gönderdin şimdi vazmı geçeceksin.

Akashi: kırılmış bir tabağı geri eski haline getiremeyiz. Sadece maçlarda oynaması gerekir . Oynadığı sürece ne yaparsa yapsın

Kuroko: bu benim tanıdığım Akashi değil sen kimsin

Akashi: tabiki ben Akashi yım sadece eskiden benden iki tane vardı şimdi ondan kurtuldum. Bu dediğime ister inan ister inanma ama ben ciddiyim.

Bir süre ona baktım. Alt dudağımı ısırdım

Kuroko: Akashi sen basketbolu seviyormusun

Akashi: eğer kazanmak diyorsan evet

Kuroko: yani kazanmaktan başka bir şeyin önemi yok mu

Akashi: yok

Güldüm . Gerçekten bir önemi yok muydu

Kuroko: peki ben de bundan nefret ediyorsam

Akashi: eğer kazanmaktan nefret ediyorsan takımdan ayrılabilirsin

Gözlerimi kocaman açtım . Gerçekten benden öylece gitmemi razı mı olacak

Kuroko: ben-

Akashi: tetsuya bak eğer hala hayalet altıncı adam olarak kalmak istiyorsan kal ama istemiyorsan kapı burda. Benim için bir şey değişmeyecek. Sonuçta sen olmadan da kazanıyoruz

Diyip çıktı spor salonundan . Ben ise ağlamamaya çalışıyordum. Artık bunu anladım ben onlar için değersiz bir taş olduğum ve artık bana gerek kalmadıklarıydı , belkide hiçbir zaman gerek duymadılar bana

Bir hafta sonra

Ben bu bir haftada çok değişmiştim. Artık gülümsemiyordum yada gülümseyemiyorumdur . Tek ben değişmemiştim takım da değişmişti artık. Hiç kimse gülümsemiyordu. Maçları kazandığımızda sanki kaybetmişiz gibi davranıyorduk. Aomine ve murasakibara artık gelmiyordu antrenmanlara. Akashi desem o da hep koçla bir şey konuşuyordular. Ve asıl değişen şey takım bana karşı değişmiştiler. Hep beni görmezden geliyordular. Kise bile beni görünce gülümsemiyor hatta soğuk davranıyor. Çıldırmanın eşiyindeyim artık ve ben buna katlanamıyordum. Momoi - san benimle konuşuyordu ama o da takımın bu halinden rasız oluyordu .koçun yanına gidip onunla konuşmak istediğimi söyledim. O da benimle öğretmenler odasına gittik.

Koç: evet kuroko benimle ne konuşacaksın

Kuroko: ben takımı bırakmak istiyorum

Birden o ifadesiz yüzü dehşete büründü

Omzumdan tutup sıkmaya başladı.

Koç: gitme takımı bırakma kuroko

Kuroko: benim artık takım için gerekli olduğumu sanmıyorum. Bensizde idare  ediyorlar

Koç: hayır lütfen gitme kuroko bana bir şans ver tekrar eskisi gibi her şeyi düzelteyim . Eğer yapamazsan onlar düzelmezsen takımdan ayrılabilirsin

Gittikçe omzumdaki ellerini sıkıyordu. Yüzü çaresizdi. 

Koç: eğer bırakırsan cidden takım dağılacak . Lütfen bana bir şans daha ver

Beki ya ben ne olacağım . Kırılan kalbim ne olacak. Koça baktım eğer red edersem vicdanım beni bırakmaz eğer kabul edersem belki her şey düzelebilir.

kuroko no basket- akakuroWhere stories live. Discover now