Spor salonun içine girdiğimde antrenmanların bittiğini ve sadece Akashi nin kaldığını gördüm . Yanına gittiğimde bana havlu uzatmıştıAkashi: gelmedi mi
Başımı iki yana salldım
Akashi: o zaman uzatmanın anlamı yok
Kuroko: ne ama sen beni gönderdin şimdi vazmı geçeceksin.
Akashi: kırılmış bir tabağı geri eski haline getiremeyiz. Sadece maçlarda oynaması gerekir . Oynadığı sürece ne yaparsa yapsın
Kuroko: bu benim tanıdığım Akashi değil sen kimsin
Akashi: tabiki ben Akashi yım sadece eskiden benden iki tane vardı şimdi ondan kurtuldum. Bu dediğime ister inan ister inanma ama ben ciddiyim.
Bir süre ona baktım. Alt dudağımı ısırdım
Kuroko: Akashi sen basketbolu seviyormusun
Akashi: eğer kazanmak diyorsan evet
Kuroko: yani kazanmaktan başka bir şeyin önemi yok mu
Akashi: yok
Güldüm . Gerçekten bir önemi yok muydu
Kuroko: peki ben de bundan nefret ediyorsam
Akashi: eğer kazanmaktan nefret ediyorsan takımdan ayrılabilirsin
Gözlerimi kocaman açtım . Gerçekten benden öylece gitmemi razı mı olacak
Kuroko: ben-
Akashi: tetsuya bak eğer hala hayalet altıncı adam olarak kalmak istiyorsan kal ama istemiyorsan kapı burda. Benim için bir şey değişmeyecek. Sonuçta sen olmadan da kazanıyoruz
Diyip çıktı spor salonundan . Ben ise ağlamamaya çalışıyordum. Artık bunu anladım ben onlar için değersiz bir taş olduğum ve artık bana gerek kalmadıklarıydı , belkide hiçbir zaman gerek duymadılar bana
Bir hafta sonra
Ben bu bir haftada çok değişmiştim. Artık gülümsemiyordum yada gülümseyemiyorumdur . Tek ben değişmemiştim takım da değişmişti artık. Hiç kimse gülümsemiyordu. Maçları kazandığımızda sanki kaybetmişiz gibi davranıyorduk. Aomine ve murasakibara artık gelmiyordu antrenmanlara. Akashi desem o da hep koçla bir şey konuşuyordular. Ve asıl değişen şey takım bana karşı değişmiştiler. Hep beni görmezden geliyordular. Kise bile beni görünce gülümsemiyor hatta soğuk davranıyor. Çıldırmanın eşiyindeyim artık ve ben buna katlanamıyordum. Momoi - san benimle konuşuyordu ama o da takımın bu halinden rasız oluyordu .koçun yanına gidip onunla konuşmak istediğimi söyledim. O da benimle öğretmenler odasına gittik.
Koç: evet kuroko benimle ne konuşacaksın
Kuroko: ben takımı bırakmak istiyorum
Birden o ifadesiz yüzü dehşete büründü
Omzumdan tutup sıkmaya başladı.
Koç: gitme takımı bırakma kuroko
Kuroko: benim artık takım için gerekli olduğumu sanmıyorum. Bensizde idare ediyorlar
Koç: hayır lütfen gitme kuroko bana bir şans ver tekrar eskisi gibi her şeyi düzelteyim . Eğer yapamazsan onlar düzelmezsen takımdan ayrılabilirsin
Gittikçe omzumdaki ellerini sıkıyordu. Yüzü çaresizdi.
Koç: eğer bırakırsan cidden takım dağılacak . Lütfen bana bir şans daha ver
Beki ya ben ne olacağım . Kırılan kalbim ne olacak. Koça baktım eğer red edersem vicdanım beni bırakmaz eğer kabul edersem belki her şey düzelebilir.
YOU ARE READING
kuroko no basket- akakuro
Fanfictionher şey dağılmıştı. her şey bitmişti , benden kalan bir şey kalmamıştı omegaverse akakuro