bileğim ne kaşınıyor ne de acıyordu

90 20 8
                                    

5 oy

5 yorum

İyi okumalarrrrrr


Bilinmeyen numara: uzun zaman oldu tetsuya

Meşazı kim gönderdiğini o kadar da tahmin etmek de zor değildi

Kagami: kuroko iyimisin

Kafamı telefondan çekip kagami'ye baktım. Kafamı salladım ve numarayı engelledim, sonrada yoluma devam ettim. Şimdi bununla yüzleşemem . Daha diğerleriyle nasıl konuşacağım derdindeyim bide bunu dert etmek istemiyorum. Eğer karşıma çıkarsa yada onunla tekrar konuşursam ona kırılmış olan kalbim daha fazla kırılır. Eskiden aşık olduğum ve bana sanki âşıkmış gibi bakan gözlere kandığım ama sonrada beni sanki bir çopmüşüm gibi bir kenera atan biriyle tekrar görüşemem . Bunu bu aptal kalbime yapamam.

Kagami beni evime bıraktı. Sonrada o da kendi evine gitti. Bunu ben istemiştim beni eve bırakmasını. Tek başıma dolanamıyorum . Tek başıma gezmeyi denediğimde panik atak geçirdim. Bu yüzden kagami ' ye minnettarım. Onu nedense Aomine ' ye benzetiyorum . Ama sonra kagami de farklı bir şey görüyorum. Basketbol sevgisi bıraz farklı . Kazanmak değilde zor rakipleri istiyor. Başaramayınca sevimsiz, boş boğazlı , gaddar, meymenetsiz bir yaratıga dönüşüyor.

Eve girdiğimde annem babamdan kaçtığını gördüm. Annem beni görüp hemen arkama saklandı

Atsushi: canım oğlum, bebeğim, kurban olduğum - annemin benden ev işi istediğinde dedikleri- birtanem. Senin bu aptal baban beni ham yapıp yiyecek. Beni tatlı olarak yiyecek. Yardım et

Annem yalancı bir hüzünle konuşuyordu

Hiroto: bak sen , az önce beni ayartmaya çalışıyordun. Şimdi ise suçlu benmişim gibi konuşuyor

Atsushi: sende kanmasaydın . Cazibemi ben bile duramıyorum ne yapabilirim

Hiroto: sen durduramıyorsan ben de benimkileri nasıl durdurabilirim

Atsushi: oğlum , yardım et anana

Onu korumak için iyice arkama aldım

" Baba, annemi rahat bırak ve ben bugünkü maçı bizim takım kazandı"

Babam  anneme bakmayı kesip bana baktı

Hiroto: afferim benim oğluma gel ödül olarak benimle bulaşık yıka . Bugün ben yıkayacağım

Atsushi: yarın da

Hiroto: yıkarım ama bunun bir karşılığı olacak mı

Atsushi: belkiii

Hiroto: neyse ben bununla uğraşsam bir ömür gider . Hadi gel oğlum babanla erkek işi olan bulaşık yıka

Gülümsedim ve başım salladım

Annem midorima ' ya ilgilenmek için bebek odasına gitti . Ben ve babam da mutfağa gittik. Babama özel olan pembe önlüğü giydi ,ben de bana özel olan sarı civcivli önlüğümü giydim.

Ve başladık işe

" Baba annemle nasıl tanıştınız"

Hiroto: doğru ya sana hiç anlatmadık. Bak şimdi ben annenle tanışmadan önce sadece işime yani boksöre odaklanmıştım. Hiç ev işi bilmiyordum, yemek yapmayı sadece kendimi işe vermiştim ve o yıllarda daha yeni olduğum için iki kat daha çalışıyordum

Şaşırmıştım. Çünkü babamın ev işi bilememesine çok şaşırmıştım. Bu evde ev işi desen annemden önce akla gelen isim babam olur. Babam , anneme - özellikle hamile döneminde- ev işi yaptırmıyordu

Hiroto: bir gün yani 17 eylülde arkadaşlarımla bir kafeye gitmiştik. Arkadaşlarım benden farklıydı. Çapkınlardı. Onları sevmesemde annem ve babam yüzünden takılmak zorundaydım. O gün biz kafede otururken annen ve bir arkadaşı bizim yanımıza geliyordu. Anneni bir görsen afet şimdide öyle ama o gün üstündeki elbise ve bıraz uzamış saçıyla bizim yanımıza geliyordu ama kızgın gözlerle.

" Yani anneme ilk görüşte mi aşık oldun"

Babam başın hayır anlamında salladı

Hiroto: annen yanımıza gelip bağırmaya çağırmaya başladı. Benim o aptal arkadaşlarımdan biri annenin arkadaşını rasız etmiş . Bu yüzden hesap soruyordu. Bende omegaları sevmiyordum. Çünkü bu güne kadar karşıma çıkan omegalar hepsi beni tavlamak için konuşmuştu bu yüzden önyargılı bir insandım. Dayanamayıp annene" tek hata onda değilde belki senin arkadaşındadır" dedim. Başım şişmişti ben de konu kapansın diye böyle söylemiştim ama annen bu sefer bana bağırıp çağırmaya başladı. Ben de sinirden annene " eğer o iğrenç- " birden yüzümde yanma hissi oluştu bir bakmışım annen bana vurmuş hemde ne vurması . Beş parmağı yüzümde çıkmıştı. Sonra çıkıp gitmişti  ama ben ona sinirlenip arkasından gitmek yerinde orada aşık olmuştum.  ilk defa hayatımda biri bana vurmuştu. Hemde bir omega tarafından . İşte o gün ilk görüşte değil ilk vuruşta aşık oldum ben . Sonra annenin peşinden köpek gibi koştum. Özür diledim hemde binlerce kez. Hiçkimseye özür dilemeyen ben annene binkerce kez özür diledim  . Sırf evlendiğimizde ev işi yapmasın diye bulaşık yıkamayı, çamşır asmayı, süpürge kullanmayı, yemek yapmayı öğrendim. Sonra bir bakmışım annen o patenlerle bir dans edişi var orda tekrar aşık oldum. Ve sonra uzun uğraşlar sonucunda onu kalbini çelip onunla evlendim ve siz veletler doğdunuz."

Hayran hayran babama bakıyordum. Gerçekten anneme ilk vuruşta aşık olmuştu. Sonrada kıskandım annem ve babamı. Acaba benim karşımada babam gibi biri çıkarmıydı ki . Sonra başımı iki yana salladım. Akashi ' den sonra kalbimin kapılarını kapattım.

Bulaşıkları bitirdikten hemen sonra odama gittim. Ajandamı çıkarıp kaijo bölümünü açtım. Ve yeni bigileri ve zayıflıklarını yazdıktan sonra uyudum

************************************

Kagami ile beraber okula doğru gidiyorduk. O dünkü maçı konuşuyordu bende onu dinliyordum.

Akashi: tetsuya

Bileğimi tutan elle beraber arkamı döndüm ve Akashi ' yı gördüm. Şok bir şekilde bakıyordum. Hayır Akashi' yi gördüğüm için şok olmadım. Akashi benim bileğimi tutuyordu ama bir gariplik vardı. Bileğim ne kaşınıyor ne de acıyordu.


Evet artık Akashi ' yi de oyuna kattık. Ama ben tabiki ne yapacağım Akashi ' yi süründereceğim. Onu kuroko ' nun köpeği yapmazsam. Neyse iyi okumalarrr . Sizleri öpüyorum . Yazım yanlışları olabilir kusura bakmayın






kuroko no basket- akakuroWhere stories live. Discover now