Annem ve babamın sitem dolu seslerini geliyordu buradan. Ben ise kusmakla meşgulüm şuan . Ama onları daha fazla endişelendirmek istemediğim için son kez lavaboya kustum ve sifonu çekip elimi yüzümü yıkadım. Ailem yemek sorunlarımı atlattığımı sanıyorlar ama ben eskisi gibi olmasa da arada sırada kusuyorum. Eğer bunu bilseler beni ne okula gönderirler ne de paten kursuna gönderirler. Ve her şey eskisi gibi olur beni boğarlar ilgileriyle. Tekrar o iğrenç ilaçları içmek istemiyorum ben .
Yüzümü peçeteyle sildim ve peçeteyi çöpe attıktan sonra merdivenlerden aşağıya indim. Ailedeki herkes sofrada oturmuş beni bekliyordular.
Mikasa: sonunda geldin
"Özür dilerim lavoboda biraz oyalandım"
Atsushi: tamam geç
Kardeşim midorima ' nın yanına oturdum. Annem kardeşime yemek yedirmeye çalışıyordu. Babam ise Akiero abimle konuşuyordu . Ablam ve diğer abim ise sessizce yemek yiyordular. Artık eskisi gibi değildik . Eğer benim başıma bunlar gelmeseydi ailemle daha mutlu bir şekilde kahvaltı yapacaktım . Bazen hep kendimi suçluyorum, eğer ben öyle kaçmasaydım belki bunlar olmayacaktı .
Hiroto: oğlum yemek yesene. Hiç tabağına dokunmadın bile . Sorun mu var , söyle bana ben hemen çözeyim sorununu
Şefkatle çıkan sesi biraz da olsa beni rahatlattı
" Okula gitmek zorunda mıyım"
Utandığım için elimi kucağıma koyup diğer elimle hızla kaşımaya başladım, başımı ise masaya çevirdim
Hiroto: ama oğlum seninle bu konuda konuşmuştuk . Hem dün ne güzel gittin şimdi neden sorun çıkartıyorsun. Yoksa biri sana bir şey mi dedi
Hızla babama baktık. Elindeki tuttuğu bıçağı o kadar sıkıyordu ki bıçak bükülmüştü
Hızla başımı iki yana salladım ve ellerimle bir şey anlatmaya çalıştım
" Hayır kimse bana bir şey demedi ama biraz garip hissediyorum nedense , kalbim nedense çok hızlı atıyor"
Babam bana bakmak yerine kızarmaktan daha çok neredeyse kanamakta olan elime baktı. Tek babam bakmıyordu elime diğer herkes bakıyordu. Hemen elimi masanın altına götürdüm.
Babam oflayıp, elini şakaklarına götürdü ve ovmaya başladı .
Hiroto: eğer bu kadar rasız oluyorsan ve hala iyileşmediysen seni okuldan alabilirim
Hayır ben iyileşmiştim, ben hasta değildim.
Başımı iki yana salladım
" Ben iyiyim, hasta değilim ben. Okula geç kalacağım"
Diyip ayağa kalktım.
Atsushi: ama daha yemeğini düzgünce yemedin nereye
" Geç kalacağım"
Diyip , çantamı elime aldım ve arabaya binip babamı beklemeye başladım. Babam birkaç dakika sonra gelip arabaya binip sürmeye başladı. Sonunda okula vardığımızda arbadan indim. Babam her zaman ki gibi günlük söyleyeceklerini söyleyip gözden uzaklaştı, ben de okula doğru yürümeye başladım
Kagami anlatımıyla
Ay çok yorgunum. akşam uyuyamadım hiç. Sürekli o mucize neslini ve kuroko ' yu düşündüm. Nasıl tipte olduklarını, oynayış biçimlerini hayal ettim. Bu yüzden doğru düzgün uyuyamadım bile. Okulun karidorlarından geçerken çoğu insan bana korku dolu bakışlar gönderiyordular. Ne hiç mi uykulu bir insan görmediniz mi. Onları kafamı takmadan en arka sıraya oturup , başımı ise sıraya koyup uyumaya çalıştım. Birkaç dakika sonra tam uyku moduna girecekken sivri birşey sürekli bana batıyordu.
Kafamı kaldırdığımda;mavi gözlü ve saçı omuzlarına kadar gelen mavi saçlı, kısa boylu ve biraz da olsa zayıf bir beden ile karşılaştım. İfadesiz yüzü ile bana bakıyordu. Omega olduğunu beynim biraz da olsa çalışıyorsa ise anlarsın onun omega olduğuna. O omuzlarına kadar gelen mavi saçlarıyla daha da şirin ve güzel yüzüyle bana bakıyordu. Güzel bir yüzü ve süt beyazında olan bir ten rengi vardı.
Adım gibi eminim ki önüne gelen bütün alfaları hemen kendine aşık edebilecek bir güzelliği vardı , belki de tam emin olmasam da omegaları bile kendine aşık edebilecek bir düzeydeydi. Ama ben farklıyım. Böyle tiplere ilgi duymuyordum.
Ama nedense bu kadar güzel bir yüzü varken gözleri çok cansızdı sanki bir ölü gibi bakıyordu.
Bana bir not uzattı, notu alıp okumaya başladım " merhaba ben kuroko tetsuya, siz kagami olmalısınız, basketbol kulübe yeni girdim ve bu okulda yeniyim. Dün okulu gezme şansım yoktu bu yüzden beni okula gezdirirmisin lütfen. Hem seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum"
Neden not yazmak yerine ko- , bir an koçun dediği şey aklıma geldi o konuşamıyordu doğru ya
Kagami: demek sen kuroko ' sun. Tamam gel seni gezdireyim . Hem benimde seninle konuşmam gereken konular vardı
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kuroko nun saçının bu kadar uzun olduğunu düşünün ve böyle olduğunu hayal edin
Son birkaç gün yazamadım. Nedeni ise hem meşkuldüm hem de köye gitmem gerekti
