çaresizlik

88 14 1
                                    

Şerefsiz piç: vay vay vay burda kimler varmış teiko okulun hayalet altıncısı kuroko tetsuya

Korkuyla önümde duran üçlüye baktım . İki hafta önce final maçında yendiğimiz takımın oyuncuları. Ben katılmamıştım maça ama kötü bir şekilde yenilmiştiler. Maçın skoru 111- 11 yaptılar bizim takım. Onlara bu yaptıkları için çok kızmıştım ama tabiki neye yarardı ki.

Şerefsiz piç: seni gökten ararken yerde bulduk

Kuroko: ne istiyorsunuz

Şerefsiz piç: intikam istiyoruz

Tamam da neden ben , maçta bile oynamadım neden beni arıyordular ki

Kuroko: neden beni arıyorsunuz ki ben maça bile çıkmadım

Şerefsiz piç: evet doğru ama sen de o takımın bir parçası değilmisin . O gün seni gördüğümde  çok hoşuma gittin. O gün intikam ateşiyle yanarken seni görünce ne dedim biliyormusun ' avımı buldum' . Evet intikam istiyorum ama o beşliye gücüm yetmez ama sana yeter. Tek benim intikam alamam yazık olurdu arkadaşlarımıda çağırdım

Kuroko: ne diyorsun sen. Ağzını topla yolumdan çekilin yok-

Birden ağır feromon kokusuyla yere serildim .

Şerefsiz piç: yoksa ney

Onlar alfaydı ve çok fazla feromon kokuyordular.

Kuroko: ne yap-

Koku o kadar fazlaydı ki konuşamıyordum

Şerefsiz piç: artık yeter bu kadar başlayalım

Birden o adamın yanındaki adam üzerime doğru gelip saçlarımdan tutup beni çıkmaz araya sürüklemeye başladı. Ben debeleniyordum ama nafileydi . Beni iki katımdılar  ve feromon kokuları çok fazlaydılar. Beni duvara doğru fırlattılar. İkinci adam da yanıma gelip beni soymaya başladı . Çığlıklar atmaya başladım ama kimse yardımıma gelmiyordu. İlk baştaki adam cebinden bir iğne çıkarıp çıplak bedenime bakmaya başladı

Şerefsiz piç: çok lezzetli görünüyorsun biliyormusun. Seni gördüğüm günden beri bunun hayalini kuruyorum. Şimdi hayallerimde ki kadar kadar güzelsin.

Kuroko: yalvarı-

Birden elindeki iğneyi boynuma sapladı

Şerefsiz piç: daha eğlence yeni başlıyor

Birkaç saat sonra teiko okulu

Yazarın anlatımıyla

Aomine bir sağa bir sola dönüp dolaşıyordu

Aomine: gelmedi hala gelmedi.

Kuroko gideli tam 3 saat  olmuştu ve beşli de onu deli gibi her yerde arıyordular ama bulamamıştılar.

Aomine: yok hiçbir yerde yok

Kise: aominechiin sakinleş

Aomine: nasıl sakin olayım kise. Nasıl ağladığını görmedin mi . Keşke dilim kopsaydı öyle demeyeydim . Ya bir şey olursa ona nasıl kendimi affederim

Kise ofladı. Oda her yerde kuroko yu aradı ama hiçbir yerde bulamadı

Akashi de deli gibi aramıştı sevdiği çocuğu ama sonradan hiçbir yerde bulamayınca beşide spor salonunda toplanmıştılar. Murasakibara ilk defa elindeki abur cuburu yere bırakmıştı ve kara kara düşünmeye başlamıştı. Midorima ise de aynı durumdaydı.

Aomine: telefonu açmıyor

Kise: belki eve gitmiştir

Midorima: çantası burda

Kise: belki sonra alacaktır

Aomine: hepsi benim salaklığım yüzünden oldu. Sedece bizi düşünüyordu ama ben ona bağırıp çağırdım

Midorima: tek senin hatan değil hepimizin hatası

Murasakibara: mine- chin dönüp dolaşıp durma sakince düşün

Aomine: nasıl sakin olabilirim ki nasıl . Dişarıda deli gibi yağmur yağıyor ve o t-şort ile çıktı dışarı

Akashi ise tek kelime bile etmiyordu. Diğer dörtlü Akashi nin bu halinden korkuyordular. Sonunda koç içeri girdi.

Koç: herkes evlerine dağılsın

Aomine: o hala gelmedi

Koç: büyük ihtimalle eve gitmiştir.  Eğer eve gitmemişse ailesi beni arardı . Hadi evlerinize dağılın hava karadı

Beşli pes edip evlere dağılmaya başladılar

O sıra kuroko

Hayır dokunmayın bana

Birkaç el üstüme doğru geliyordu . Kaçmaya başladım. Dakikalarca koşmuştum ama birden uçurum koşmamı engelledi. Arkama baktım onlarca el üstüme doğru geliyordu. Son çare olarak uçurumdan kendimi attım

Gözlerimi açtığımda beyaz bir tavan ile karşılaştım . Başımı sağa sola çevimek istedim ama başımın ağrısıyla  çeviremedim. Birden annemin sevinç çığlıklarını işttim

Atsushi: oğlum uyandın

Diyip yanıma geldiğini işittim. Ona bakmak istedim ama bakamadım.

Atsushi: hemen doktoru çağıracağım.

Birden kapı açma sesini duydum ve annemin hem doktoru hemde  babamı çağırdığını duydum. Bir süre sonra ayak sesleri çoğaldı ve doktor radarıma göründü elindeki ışığı gözüme tuttu ama sadece bir gözüme . Yatağın baş kısmını bir kumandayla kaldırdı ve ben adanın tamamını gördüm. Annem karnını tutuyordu, babam ise dağılmıştı o çekici yüzü yerine kırmızı gözler ve dağılmış saçlara bürünmüştü. Ablam ve abilerimi gördüm . Yanıma gelmek için kendilerini tuttuklarını ve abimin ağladığını gördüm. Neden ağlıyordular ki . Biden duvara sabitlenmiş aynaya baktım. Baktığımda bir gözü sarılmış, yüzündeki morlukar ve sargılar yüzünden tanınmaz hale gelmiş, kolundaki alçıyı ve başımdaki sargıya baktım bu ben miyim dedim içinden neden böyle- . Birden anılar gözüme yansıdı. Benim üstümü çıkardıklarını, bana içinde ne olduğumu bilmediğim iğne boynuma sapladığını. Bana nasıl dokunduluklarıın , sırf o adamın şeyini ısırdıgım için benim başımı duvara vurduklarını , yerdeki sopayla onlarca kez bana acımadan vurduklarını, acımadan içime girdiklerini gözümde canlandı. Kalp ritimlerimin hızlandığını duyuyorum

Doktor: sakinleşin şu an güvendesiniz

Ben ise aynaya bakıyordum. Annem fark etmiş olacak ki o titreyen ellerini aynayı  tutup yerinden çıkarıp koltuğa bıraktı. Ağzımı açıp anne dedim ama bir gariplik vardı sesimi çıkaramıyordum .

Bu bölümü yazarken midem bulandı. O tecavüz sahneleri yazmak istemedim. Bazı yazarlar hiç tereddüt etmeden o sahneleri yazabiliyor ama ben o iğrenç sahneleri yazmak istemedim.

Yorum atmayı unutmayın













kuroko no basket- akakuroOù les histoires vivent. Découvrez maintenant