4

267 47 24
                                    


Selamlar

Konuşacak hiç bir şeyim olmadığı için direkt bölüme geçiyorum

Keyifli okumalar 🤍


"Taehyung! Otur artık yerine"

Artık dayanmacağımı düşünerek elimdeki kalemi sertçe masaya bırakmış ve kafamı koltuğa yatırarak sakinleşmek amacı ile gözlerimi kapattım. Gerçekten dayanamıyordum, çabuk sinirlenen ve sabırsız bir adamın sabrı sınanıyordu.

Şirkete gelmeden önce alışveriş merkezine uğramıştık ve orada bana çektirdiği yetmiyormuş gibi şirkette de sabrımı sınıyordu. Mağaza da sürekli bir yerlere gidiyor ve çok fazla soru soruyordu. Bu nedenle çalışanların garip bakışlarına maruz kalarak geçirdiğimiz kısa süreli alışverişin sonunda şirkete gelmiştik.

Şirkete geldiğimizden beri Taehyung odada sürekli bir şeyleri karıştırıp ne olduklarını inceliyordu. Durmadan hareket etmesi, ses çıkarması da beni delirtecek seviyeye gelmişti. Yarım saat sonra bir toplantım vardı fakat asla dosyalara odaklanamıyordum. Ne zaman otur yerine desem şu anda da olduğu gibi oturuyordu ama beş dakika geçmeden tekrar bir şey dikkatini çekiyor ve oraya gidip incelemeye başlıyordu. Şımarık bir Çocuk gibi davranmasına ne kadar katlanabilirdim hiç bir fikrim yoktu. Ona kesinlikle yürümeyi öğretmemeliydim.

Yavaşça gözlerimi açmış ve masanın önündeki deri koltukta oturup beni izleyen maviliklerle karşı karşıya gelmiştim. Resmen sınanıyordum.

Gözlerimi tamamen açıp kafamı kaldırarak tekrar masama yaklamış ve çalışamayacağımı anladığım için dosyaları kapatmıştım. Büyük ihtimalle canı sıkılıyordu ama buraya gelmeyi o seçmişti.

Derin bir nefes vererek oturduğum deri koltuktan kalkmış ve masamın üzerinde kapalı bir şekilde duran bilgisayarı elime alarak Taehyung'un yanına gittim. En azından bu onu biraz oyalayabilirdi.

Yavaşça elimdeki bilgisayarı koltuğun önündeki ahşap masaya bırakarak Taehyung'un yanına oturdum.

Bilgisayarı açma düğmesine bastığımda yanımdaki beden merakla gözlerini ekrana kilitlemiş ve beklemeye başlamıştı. Evet gerçekten küçük bir çocuk gibi davranıyordu.

"Bak şimdi sana buradan bir film açacağım onu dikkatle izle tamam mı?"

Yanımda sessizce oturan beden sadece mırıldanarak onaylamış ve dikkatle ekrana bakmaya devam etmişti. Yüz ifadesine hafifçe gülümsemiş ve önüme gelen en uzun filmi seçerek açmıştım.

Filmin başlaması ile Taehyung şaşırmış ve kafasını hafifçe ekrana yaklaştırarak dikkatle incelemişti. Ne yapmaya çalıştığını anlayamamış ama çokta umursamadan oturduğum yerden kalkarak tekrar masama adımlayıp koltuğuma oturdum.

Bakışlarımı kısa süreliğine koltukta oturan bedene çevirdiğimde dikkatle, sessiz bir şekilde filmi izlediğini görmemle gülümsemiş ve tekrar dosyaları açmıştım. En azından artık sadece filmin sesi gelecekti. Sürekli etrafta dolaşan bir bedenden çok daha iyi olurdu.


Önümdeki kağıtları elimle hafifçe ileriye ittirip kafamı geriye doğru yatırıp gözlerimi kapattım. Elimle yavaşça ağrıyan başımın geçmesi umuduyla ovalamıştım. Toplantının yarım saat ertelenmesi demek benim daha fazla çalışmama neden olmuştu. Çalışmaktan gerçekten nefret ediyordum ama maalesef başka şansımda yoktu.

Yanımda hissettiğim hareketlilik ile kafamı kaldırmadan gözlerimi hafifçe açmış ve bakışlarımı yanımda duran beden de gezdirmiştim.

"Jungkook, acıktım ben"

Poseidon Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt