5

233 41 29
                                    


Selamlar

Bu bölüm biraz gecikti farkındayım

Keyifli okumalar 🤍



Ellerimi mutfak tezgahına yaslayarak küçük tepsiye kahvaltılıkları koyan çalışanı izliyordum. Bugün işe gitme gibi bir sorunum yoktu ve Taehyun'a insanların yediği şeylerden yedirmek istiyordum. Uyanıp uyanmadığını bilmiyordum gerçi uyuduğunu da bilmiyordum, suyun içinde uyuyabiliyor muydu? Deniz adamları hakkında hiç bir bilgim yoktu ve yaşadığım durumun absürtlüğü de ortadaydı.

Kahvaltıyı hazırlayan çalışan kıza kısaca teşekkür etmiş ve tepsiyi elime alarak üst kata doğru adımladım. Kahvaltı da tuzlu ve ağır şeyleri hiç sevmediğim için hafif ve tatlı şeyler hazırlattırmıştım.

Havuzun bulunduğu odaya gelince elim dolu olduğu için dirseğimle yavaşça kapıyı açmış ve bakışlarımı içeride gezdirmiştim. Havuzun yanına yaklaştığım da suyun için de duvara yapışmış bir şekilde yatan beden ile hafifçe kaşlarımı çatmıştım. Elimdeki tepsiyi yere bırakmış ve kendim de yere oturdum. Kafamı yavaşça suyun içine eğdiğim de Beni gören beden hafifçe gülümsemiş suyun dibinden çıkarak tam önümde durmuştu.

"Sana kahvaltı getirdim."

Taehyung, bakışlarını tepsi de gezdirmiş ve kaşlarını çatarak tekrar yüzüme bakmıştı.

"Ama ben bunları yemem ki?"

Gülümseyerek kasenin için de duran minik pankekten bir tane alarak önümdeki bedene uzattım.

"Hadi dene seveceksin"

Taehyung, uzattığım pankeki eline alarak ilk önce incelemiş ve ağzına atarak çiğnemeye başlamıştı. Yüz ifadesinden anladığım kadarıyla aşırı beğendiği söylenemezdi.

"Yani pek bir tadı yok gibi"

Elime bir pankek daha alıp üzerine biraz bal ve çilek koyup tekrar önümdeki bedene uzatırım.

"bir de böyle dene"

Taehyung elimdeki pankeki alarak tekrar denemiş ve bu sefer gülümseyerek bana bakmıştı.

"Bu üzerindeki şey çok tanıdık bir tat, karaya fazla yaklaştığım zamanlar da denizin dibinde bulup denemiştim."

"Çilekten mi bahsediyorsun?"

Elimi tabağa atarak bir tane çilek dilimi almış ve tekrar önümdeki bedene uzatmıştım. Taehyung kafa sallayarak uzattığım çileği elimden alarak hızla ağzına atıp yemiş ve gülümsemişti.

"Karaya bu kadar yaklaşmak tehlikeli değil mi?"

"Tehlikeli ve yasak, hayatımdaki en büyük pişmanlığım kara insanına merak duymak oldu"

Hafifçe kaşlarımı çatarak önümdeki tepsiyi biraz ileriye kaydırdım. Taehyung tabaktan tek tek çilek dilimlerini alıp yavaşça yiyordu.

"Neden en büyük pişmanlığın?"

Taehyung, ilk başta cevap vermek yerine sessizce çileklerden yemeye devam etmişti. Söyleyip söylememek arasında kalsa da en sonunda derin bir nefes alarak bakışlarını tekrar yüzüme çıkarmıştı.

"Dolunay zamanıydı, bu yüzden ay ışığının en aydınlık tarafına gidecektik ama ben erken gitmiştim, gündüz vakti karaya yaklaşmıştım. Kamp yapmaya gelen yalnız bir genç erkek vardı, balık tutmaya çalışıyordu."

Taehyung, anlattıkların da duraksamış ve tekrar derin bir nefes almıştı. Her ne yaşadıysa onun için anlatmak gerçekten zordu.

"Balık tutmasına yardım etmiş ve oradan uzaklaşmıştım. Dolunay ortaya çıktığın da kendi bulduğum mağara benzeri bir yerde dolunay ışığının altında duruyordum. Bir anda nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde kayalığın üst kısmındaki boşluktan o çocuk suya düştü ama gerçekten ben hiç bir şey yapmamıştım."

Poseidon Where stories live. Discover now