7

177 30 15
                                    


Selammm

Bölüm biraz gecikti kusura bakmayınn

Keyifli okumalar 🤍


Yakalanmıştım, hemde çok fena yakalanmıştım. Yaptığım şey gerçekten kabalıktı fakat iş işten çoktan geçmişti. Elimdeki inciyi hızla ahşap kutuya bırakmış ve kutuyuda aldığım yere geri koydum. Hızla ayağa kalkıp arkamı döndüğümde Jungkook hala kapının önünde kollarını göğsünde birleştirmiş ve sert bakışlarını bana gönderiyordu.

"Şey inciler benim dikkatimi çekti de"

Kısık ve mahçup sesimle konuşmam hiç bir işe yaramamıştı. Jungkook hala donuk bakışlarını bana gönderiyordu. Yüzükten bahsetmem şu an saçmalıktı zaten yeteri kadar sinirlendirmiştim.

"Sadece inciler mi dikkatini çekti?"

Bir kaç dakikanın ardından Jungkook sonunda bir şeyler söylemişti. Sesi öfkeli değildi ama sinirli olduğunu anlayabiliyordum. Her ne kadar sakin konuşsada altında yatan sinir çok açıkça belli oluyordu.

"Ben gerçekten özür dilerim, yapmamam gerekiyordu"

Ağzımı açmam ile Jungkook dikildiği yerden hareket ederek yavaş adımlar bana doğru yürümeye başlamıştı. Yüzünde gerçekten hiç mimik yoktu ve bu hali kesinlikle daha korkutucuydu.

Yürüyen beden tam önümde duraksamıştı. Aramızda çok az bir mesafe vardı ve aşırı gerici bir durumdaydım.

"Sana yardım etmek için evime aldım fakat haddini aşma Taehyung. Ben senin arkadaşın değilim, eşyalarıma dokunma hakkını nerden alıyorsun gerçekten merak ettim"

Jungkook'un sakin bir şekilde ağzından dökülen cümlelerle biraz da olsa kalbimin kırıldığını hissetmiştim. Aslında söylediklerinde yanlış bir şey yoktu ama bu şekilde duymak biraz can yakıyordu.

"Çalışma odasında olacağım"

Jungkook, son sözlerinden sonra dolabına ilerleyip bir eşofman takımı almış ve elindekileriyle birlikte odadan çıkmıştı. Odadan çıkması ile sıkıntıyla nefes vererek kendimi ilerideki yatağa attım. Gerçekten içime çok büyük bir sıkıntı gelmişti.

Söyledikleri her ne kadar acı verici de olsa haklıydı. Hatta can yakıcı olan şey söyledikleri değil gerçeklerdi. Onun arkadaşı veya yakını değildim sadece yardım istediğim birisiydim bu nedenle yerimi ve kim olduğumu unutmamam gerektiğini az önce çok iyi bir şekilde anlamıştım.

Amacım odasını karıştırmak değildi veya özellerine bakmakta değildi. Kıyafetlerine, eşyalarına, arada bir taktığı kravatlarına veya kolundaki saatlere bakmak istemiştim. Kullandığı eşyaların çoğunun ismini öğrenmiştim ama nasıl bir şey olduklarını hiç incelememiştim. O esnada kutu gözüme çarpmış ve kendimi kaybederek incelemeye başlamıştım. Bu kadar rahat davranmamın sebebi ise Jungkook'un geleceğini tahmin etmememdi. Sonuçta işe gideli çok bir zaman geçmemişti ve bu kadar erken geleceğini hiç düşünmezdim.

Kutunun içine bakmam onu çok sinirlendirmişti. Büyük ihtimalle o yüzükleri görmemem gerekiyordu. Her ne kadar yanlışta olsa hala çok merak ediyordum, önceden birisi ile büyük bir ilişkisi vardı sanırım ve onun için çok özel olmalı ki yüzükleri hala saklıyordu.

Üstüme çöken ağırlık sebebi ile oflayarak yataktan kalktım. Kesinlikle Jungkook'un gönlünü almalıydım.

Jungkook

Elimdeki kalemi istemeden de olsa sıkarak son bir kaç yere daha imza atmış ve sinirle önümdeki kağıtları kenara ittirmiştim. Şu anki sinirimin tek sebebi Taehyung değildi. Sabah güne zaten yeteri kadar sinirli başladığım yetmiyormuş gibi babamlada kavga etmiştim bu yüzden evde çalışmak istemiş ve eve erken gelmiştim fakat gördüğüm görüntüler beni daha da sinirlendirmişti.

Poseidon Where stories live. Discover now