4

132 27 47
                                    

Evliliğin üstünden bir ay geçmişti ve jin'in hamilelik haberini alan yoongi hemen hava kırallığının yolunu tuttu, güneşin aydınlattığı odalar ferah şekilde görünürken yıldızların çizildiği tavan göze çarpıyordu.

Pelerinin şapkasını yüzünü örtecek şekilde çekti, hizmetçiler salona yönlendirdiğinde arkasından gitti.

İçeri girdiğinde jin'in koltukta oturmuş karnını okşadığını gördü, gülümseyerek yanına gitti ve neşeli sesi ile seslendi.

"Jin"

Jin kafasını kaldırdı ve gülümsedi, yanına oturan kardeşinin pelerinini kafasından indirdi ve sıkıca sarıldı.

"Hoşgeldin yoon"

"Tebrik ederim"

"Teşekkür ederim, hoseok'u sabırsızlık ile bekliyoruz"

((Arkadaşlar tanrılar belirli bir yaştan sonra yaşlanmıyor diye biliyorum ve aklıma böyle bir şey geldiği için yazdım 😁))

"İsmi hoseok mu?"

"Evet, rüyamda görmüştüm ve ertesi günü hamile olduğumu öğrendim, güneş gibi parlak bir bebek"

Jin efsunlu sesi ile yatıştırıcı şekilde söylendi ve hafif çıkmış çıkıntılı karnını okşadı, gözleri parlıyordu, yoongi yeniden konuştu.

"Bunu ilk defa duyuyorum"

Namjoon da ikilinin yanına gelerek oturdu.

"Yoongi hoşgeldin"

"Hoşbuldum namu"

"Bebeğimiz çok tatlı olucak, değil mi jinnie"

"Evet, çok heyecanlıyım, yoongi hani bizim bahçede olan büyük kiraz ağacı var ya"

"Evet, ne olmuş ona"

"O ağacın kirazlarından getir lütfen"

"Beraber toplamaya gidebiliriz"

"Olur, gideriz dimi namjoon"

"Gideriz güzelim"

Üçlü biraz daha sohbet ettiler, jin'in iyice canı kiraz çektiğinde hazırlandılar ve toprak kırallığına geldiler, jin hemen bahçeye giderken yoongi küçük bir ahşap kova aldı ve bahçeye geçti.

Jin kirazları toplayarak yerken namjoon olumsuzca başını sallıyordu, yoongi jin'i geri çekerek kaşlarını çattı.

"Jin önce yıkamalısın"

"Ama canım çok çekti"

"Toplayalım ve yıkadıktan sonra ye, mikrop kapma, bebeği düşün"

"Tamam be"

Kaşlarını çatarak kenarıya oturdu ve kollarını bağladı, alt tarafı iki kiraz yemişti ve kızıyorlardı, hamileydi ve ne isterse yiyebilir di, ya da o öyle sanıyordu.

Yoongi ve namjoon sepeti doldurdu, yoongi yıkayarak jin'in önüne koyduğunda jin iştah ile yemeye başladı, ikili gülerek onu izledi ve arada bir ağızlarına tatlı kirazlardan attılar.

Gece olduğunda yemek yiyerek yoongi'nin dokun durtmadığı jin'in odasına gittiler, yoongi onları bırakarak kendi odasına gitti, kapıyı açarak içeri girdi ve yatağına oturdu, jin'in sabah dediklerini tekrarladı.

"Güneş gibi parlak bir bebek, güneş tanrısı mı olucak? Belki de olabilir"

Kalkarak üstünü değiştirdi, geri yatağına dönerek uzandı, elini yüzüne koydu.

"Aynada kendimi görebiliyorum ama jin bana tam tersi şeyler söyledi, anne neden beni lanetledin? Bebek olarak sana ne yapmış olabilirim ki? Her şeye rağmen babam seni sevmemi söylüyor du ama ben yapamıyorum, seni sevemiyorum, lütfen affet"

Kapıyı dinleyen jin'in yüzündeki gülümseme sönmüştü, eskisi gibi beraber uymak için yanına gelmişti ama duydukları ile geri odasına gitti, kapıyı açarak içeri süzüldü, namjoon kocasını saran üzüntüyü fark ettiği gibi kalktı ve sıcak bir kucaklama verdi, dudakları siyah saçlara şevkati bir öpücük bıraktı.

"Jinnie ne oldu güzelim, anlat bana"

Jin sıcak kolların arasında biraz daha geniş gövdeye sığındı, üzüntülü sesi ile cevapladı kocasını.

"Yoongi yi konuşurken duydum, annesine sesleniyordu, neden böyle bir kötülük yaptığını soruyordu, namjoon elimden bir şey gelememesi  beni mahvediyor, abime yardım edememek beni mahvediyor"

Namjoon yutkunarak kafamı salladı, geri çekilerek minicik bedenin ışığı sönmüş gözlerine bakarak ellerini yüzüne sardı, hafifçe baş parmağı ile tombul yanağı okşadı.

"Üzülme jin, kaderinde acı çekecek bir olay varsa onun arkasında sevindirici bir haber olduğundandır, biz sadece yoongi ye yardım ederek ona destek olmalıyız, beni anladın mı bebeğim"

"Anladım ama o çok üzülüyor"

"Eminim mutlu olacağı günler yakındır, kader çizgisine müdehale edemeyiz"

Jin kafasını salladığında namjoon dudaklarını anlına bastırdı.

"Hadi uyuyalım, hoseok'un uyuması gerek"

"Pekala"

İkili yatağa uzanarak bir birlerine sıkıca sarıldılar, bebekleri için heyecanlıydılar ve jin abisi için üzgündü.

/

sope : wpWhere stories live. Discover now