12

159 25 64
                                    

Ertesi gün hoseok kahvaltı için tembihle diğin de onaylamıştım ve şimdi ise pelerinimi yüzümü örtecek kadar çektikten sonra hava mabedi nin önünde ydim.

İçeri girdiğimde hoseok beni görmüştü, koşarak yanım geldi ve sıkıca sarıldı,bende kollarımı beline sararak sıkıca sarıldım,geri çekilerek pelerinin şapkasını açtı, gülümseyerek elimi tuttu.

"Böyle daha iyi"

Ses çıkartma yarak peşinden ilerledim,içeri girdiğimde jin kalkarak güldü,yanına giderek sarıldım,jimin kafasını eğmişti,diğerleri de sarıldığında jimin mecbur hissetmiş gibi kıpırdandığında kafamı salladım.

"Korktuğunu biliyorum,mecbur değilsin,üzgünüm"

"B-ben sadece, asıl ben üzgünüm hyung"

"Sorun değil"

Yerime geçtiğimde hoseok kısık sesi ile jimin ile konuştu,jimin de bir şeyler söyledi ve hoseok sinir ile önüne döndü,benim için uğraşması çok tatlıydı.

Namjoon gülümseyerek konuştuğunda onu dinledik.

"Jiminnie 18 yaşına girdin"

Jimin kafa salladığında jin bu sefer konuştu.

"Aile arasında bir parti istediği için kimseyi çağırmadık,yoongi mektuplarımı da görmezden geldiğin için hoseok çağırmasaydı ben yanına gelicektim"

"Nasıl bir anda ben suçlu oldum şuan"

Jungkook gülerek baktı.

"Hyung 18 yıl oldu gelmeyeli,biz arada yanına uğramasak ses çıkarttığın yok"

Taehyung kafasını sallayarak onayladı ve bana döndü.

"Kook haklı hyung,lütfen buraya daha çok gel"

"Yoğunum"

"Ne için gelmediğini çok iyi biliyoruz hyung"

Hoseok huysuzca konuşup geri yaslandı,kafamı salladığımda jimin suyunu içti,yutkunarak konuşmaya başladığında ona döndük.

"Benim yüzümden,bunu biliyorum,bu sabah hoseok büyüden bahsetmişti ve ben takındığım tavır yüzünden üzgünüm hyung,seni ailenden ayırmak istemedim,lütfen affet"

Göz devirip geri yaslandım,jin gözlerini kısmış bakarken gözlerimi ondan kaçırdım.

"Şu konuyu kapatın, konuşmak istemiyorum ve jimin beni kimseden ayırmadın,ben istemediğim sürece ailemden ayrılmam"

Onayladıklarında yemeğe geri döndük,namjoon bana baktı.

"Hoseok ile mandalina ağacınız nasıl, bende ağaç dikmek istiyorum"

Kafamı salladım ve  lokmamı yuttum.

"Ağaç iyi ve sağlıklı, bakıcısı ile iyi  anlaşıyor,istediğiniz zaman gelip ağaç dikebilirsiniz,sevinirim"

Mutlu gülümsemeleri ile onayladıklarında hoseok'a baktım,gözleri gülüşü ile beraber kısılmıştı ve çok güzeldi.

Yemekten sonra hoseok ile dışarı çıktık,koluma parmaklarını sarmıştı,suyun aktığı şelaleye geldik ve kenarında oturduk,kafasını omuzuma yasladı,suyu izledik.

Ona dönerek saçlarını öptüm,geri çekilerek kısıkça konuştum.

"Hoseok,bir daha jimin'i azarlama, benim için uğraşmana çok sevindim ama bazen bazı şeylere müdehale etmemelisin güzelim"

Bana dönerek derin bir nefes aldı,kaşlarını çatmak istiyordu ama yapmıyordu.

"Edicem,seni bizden uzaklaştıran her şeye tepkimi sonuna kadar koyup her şeye müdehale edicem, bu benim kararım ve söz hakkını sana yasakladım"

Gülerek yanağını okşadım,anlına sıkı bir öpücük bıraktım, omuzuma ellerini koyarak sürttü ve boynumda birleştirdi, kafasını omuzuma yasladı,beline sarıldım,gözlerimi kapatarak kokusunu soludum.

"Asi halin çok tatlı, bana 10. Yaşını hatırlatıyor"

"Çünkü senin haksızlık karşısında kaya gibi sert,yenilmez bir savaşçı olduğunu gördüm,senden bir çok şey kendime aşıladım,benim en büyük kahramanım sensin"

"Minik savaşçım"

Yanağını okşayarak konuştuğumda güldü, hava kararana kadar orada sessizce şelalenin sesini dinledik, hoseok meşe tohumu bulduğunda onu izledim, benim gibi gözlerini kapatarak dua fısıldadı.

Bu duayı ezberlemesi bir ayını aldı ama her gün daha fazla inanç ile beni dinleyip dediklerimi harfiyen yaptı, sonunda başarmıştı ve bu benim için de onun için de büyük bir sevinçti.

Sihir ışığı kaybolduğunda elini geri çekti,minik filiz kendini gösterdiğinde hoseok gülerek boynum sarıldı.

"Oldu"

Gülerek beline sarıldım,şakağını öperek geri çekildim.

"Aferin güzelim,gittikçe ustalaşıyorsun"

"Hala çalışıyorum,mükkemmel olması için çabalıyorum"

Anlını öptüm,kalkarak elimi uzattım,tutarak kalktı, mabede ilerledik,elini hafif sıkarak öptüm.

"Çabana,heyecanınına, hayranım hoseok,azmin ile iyi yerlere geleceğini inanıyorum"

"Teşekkür ederim hyung,seni mutlu edeceğim"

Kolumu beline sardığımda kafasını omuzuma yasladı, mabede girdik, jin ve taehyung pastayı hazırlarken diğerleri de geceliklerini giymiş etrafı hazırlıyordu,hoseok bana dönerek güldü.

"Hyung söylemeyi unuttum,jimin pijama partisi gibi olsun istedi"

"Pekala"

Elimi tutarak çekiştirdi,odasına geldik,siyah bir takım çıkartarak uzattı.

"Siyah rengini seviyorsun ve senin bedenin"

Gülerek aldım.

"Teşekkür ederim güzelim"

Lavaboya giderek giyindim,bir süre sonra çıktığımda beyaz gecelik ile yatakta oturmuş beni bekliyordu, yanına giderek durdum,kalkarak koluma sarıldı.

"Oldumu?"

"Oldu"

"Hadi gidelim"

Odadan çıkarak hazırlanan odaya geldik, jungkook pastayı taşıyarak jimin'in önüne koydu,jimin dilek tuttuğunda pastayı üfledi,hoseok'a eğildim,kısıkça.

"Sence ne diledi"

Bana dönerek güldü, mor gözlerini garip bir parıltı ele geçirdi.

"Bilmem, ama ben sonsuza kadar senin ile olmayı dilerdim"

Yutkunarak güldüm, geri diğerlerine baktığımda koluma sıkıca sarılarak kafasını omuzuma yasladı,ellerimizi kenetlediğinde kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

/

sope : wpWhere stories live. Discover now