★Yüzleşme★

148 13 0
                                    

"Dünya adlandırılan bu cehenneme hapsedildik ama kimse farkında değil."

Bazen öyle bir an yaşarsınız ki, sanki yer ayaklarınızın altından kayar ve dünya etrafınızda dönmeye başlar. Sesleri uğultulu duyarsınız ve o an'a kilitli kalırsınız. Ben şu an o anlardan  birini yaşıyordum. Önümdeki adama baktıkça midem bulanıyor, tüm o anlar gözümün önüne geliyor ve beni geçmişin kirli çarşaflarıyla sarıp sarmalıyordu. Öfke zehirli bir sarmaşık gibi tüm vücuduma dolanıp kalbimi sıkıştırıyordu.

"Buyrun, kime bakmıştınız?"

Kalın sesi kulaklarıma ulaşınca hedefime odaklanmayı denedim ve başardım da.
Vücudumu baştan aşağı izleyen adama büyük bir öfkeyle baktım.

"Size bakmıştım."

Davetkar sesim dikkatini çekmiş olacak ki, gözleri yüzümü buldu.
Yüzünde oluşan çarpık gülümsemeyle; " bu konuyu içerde konuşalım isterseniz" dedi.

"Büyük bir memnuniyetle" diyip, önünden geçerek içeri girdim. Beni büyük bir salon karşıladı. Etrafta fazla eşya yoktu. Planımı son defa gözden geçirerek koltuğa oturdum.

Önümdeki bu adam çocukluğumun katillerinden sadece biriydi. O birden fazla insanın katiliydi. Kiminin bedenini öldürürken, kiminin ise ruhunu öldürmüştü. Bu adam masum bir kızın gülüşünün katili, doğmamış bir çocuğun ölüm sebebiydi. Bugün ben burada büyük bir enkaz yaratacak ve bu yıkımı büyük bir zevkle izleyecektim.

"Bir şey içer misin tatlım?"

Sesi midemi bulandırıyor, bende kusma hissi uyandırıyordu. Yinede gülümseyerek; "teklifiniz için teşekkür ederim ama gerek yok".

Hemen sağ tarafıma oturarak kolunu omzuma attı. Tepki vermedim.

"Bu güzelliğin ismini öğrenebilir miyim acaba?"
Pişkince sorduğu soruya karşılık sadece gülümsedim.
Yüzümü ona dönerek bedenini göz hapsine aldım. Bu haraketim hoşuna gitmiş olacak ki koltuğa daha çok yayıldı.
Dudaklarımı yalayarak ayağa kalktım.
Büyük ihtimalle beni aile baskısından usanıp eğlence arayan asi bir kız olarak görüyordu.

"Lavabo ne tarafta acaba?"

Soruma gülümseyerek "sağdan ikinci kapı" diyerek üst katı gösterdi.

"Hemen geleceğim, beni bekle" diyerek üst kata çıkmaya başladım. Arkadan beni izlediğinin farkında oluşum midemin bulanmasına sebep oluyordu.

Lavaboya girip kapıyı arkamdan kapattım. Gözlerim direk aynayı bulurken gözlerimin içine baktım. Sağ elimi kaldırıp aynaya koydum, böylece iki el birbiriyle üst üste gelmiş oldu. Sol elimle saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp ölümü fısıldayan gözlerime gömüldüm. Bedel ödetmek isteyen çocukluğum beni orada bekliyordu.
Tuttuğu soğuk ele boş gözlerle bakan küçük kız yıllardır bu anı bekliyordu. Artık vakit gelip çatmıştı.

Aşağıdan duyduğum kırılma sesiyle aynadan uzaklaşıp son defa kendime baktım ve kapıyı açık bırakarak oradan uzaklaştım. Aşağıdan gelen bağırış sesini duydukça adımlarım daha da hızlandı çünkü bu sesin sahibini çok iyi tanıyordum.

Merdivenleri inince onun öfkeli yüzüyle karşılaştım. Yumrukladığı adamı bir çuval gibi kenara itip düşmesini sağladıktan sonra büyük adımlarla bana doğru geldi.

"Bu herif sana bir şey yaptı mı?" öfkeyle harmanlanmış yüzüne tezat gözleri büyük bir endişeyle bedenimde geziniyordu.

"Ben kendi hür irademle buraya geldim Uğur Kandemir. Peşime taktığın adamların bunu sana söylemedi mi yoksa?"

𝕍𝕖𝕣𝕚𝕝𝕞𝕚ş 𝕤ö𝕫𝕝𝕖𝕣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin