happiness' 3

1.2K 159 215
                                    

Arabaya bindikten sonra uzun süre sessizlik devam etti. Ara ara Hyunjin ellerini gözlerine götürüyordu. İç çekmesinden, ağladığına emin olmuştu.

Lüks bir otelin önünde duran arabayla, Hyunjin Minho'ya döndü. "Borcumu ödeyebileceğim bir yer olsa?"

Minho eliyle işaret yaptı. "%50 indirim kaçmaz"

Başını sallayarak onayladı Hyunjin. "öyle olsun."

Minho arabadan indi, Hyunjin arkasından adımlarını takip etti. "2 oda lütfen, yan yan olsun."

Görevli onaylayarak ödemeyi aldı, Hyunjin önden yürüyen Minho'ya yetişmek için adımlarını hızlandırdı. Aynı hizaya gelmelerini sağladı.

"Neden evine gitmiyorsun?"

Minho adımlarını durdurdu ve sorunun sahibine döndü. "Farklılık olsun, ayrıca..." Hyunjin lafa girmesini beklerken, senin için cümlesini duyacağını düşündü. "Buranın jakuzisi fena iyi" beklemediği cevapla dişlerini sıkarak gülümsedi. "Tabi jakuzi"

Minho göz kırptı, "Evet." dedi. Omzunu patpatlayarak, cümlesine devam etti; "Jakuziye uzandığın an yalnızca anın tadını çıkarmak isteyeceksin güven bana."

Hyunjin alayla gülümsedi, gözlerini çevirdi. Kısık sesle söylendi. "Burianin jaikuizisi feina iyii"

Minho arkasına dönüp şaşkın bir yüzle karşılık verdi; "bir şey mi dedin?"

"Yo hayır, ne diyebilirim."

"Söyleniyor gibiydin?"

"Kim ben, mis gibi otele gelmişim, JAKUZİLİ." altını bastırarak söylediği cümle Minho'nun gülmesine sebep oldu. Hyunjin cümlesine devam etti; "bir de söylenecek miyim?"

Odanın önüne geldiklerinde Minho açtığı kapıdan Hyunjin'in girmesi için kenara çekildi.

"Yatağın üzerinde temiz kıyafetler var, kullanabilirsin. Duşunu aldıktan sonra haber ver yemek getirmelerini söyleyeceğim. Bir de eğer herhangi bir sorun olursa kapımı tıklaman yeterli."

Hyunjin kısık sesle teşekkür ederek eğildiğinde, Minho kendi odasına geçmek için kapının olduğu yöne ilerledi.

Duşlarını almış biraz dinlenmişlerdi. Saat gece yarısına az kaldığından Hyunjin haber etmese de, duştan çıktığını düşünerek yemekleri getirmelerini söyledi.

Kapının çalmasıyla ayaklandı Minho. Gri şortu, beyaz sıfır kolluyla rahat ve çekici duruyordu.

Hyunjin'e haber vermek için kapısını ne kadar tıklasa da ses gelmiyordu. Banyo sesi de yoktu. Endişelenmeye başlamıştı, ayrıca otel sakinlerininde rahatsız olma ihtimali vardı.

Kendisinde bulunan kartla içeri girdi, yatakta bornozla uyuya kalmıştı.

Yatağın sonunda bir köşeye kıvrılmış olması Minho'yu güldürdü.

Yanına yaklaştı, seslenmesinin işe yarayacağını düşünse de nafileydi. Nefes alıyor mu diye bakmak için işaret parmağını burnuna götürdü.

Alıyordu.

Derin bir iç çekti Minho "bu nasıl uyku cidden, ödüm koptu." İleri geri birkaç adım attı, ne yapacağını bilmeden. "Aç karna nasıl uyudun ki?"

Söylenmelerini de duymadı. Minho bu sefer yanına oturdu, burnunu sıkarak nefes almasını zorlaştırırsa uyanacağını düşündü.

Tahmin ettiği gibi olmadı, dudakları hafifçe aralandı ve nefesi dudaklarından hızla çıkmaya başladı.

dlmlu, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin