smutshot' 18

1.7K 78 85
                                    

Siz hiç çiçek kokusundan büyülenip uykuya daldınız mı?

Minho sevdiği adamın çiçeksi kokusu uykusunu getirmeden, bu gece uyutmayacağına emin olduğu düşünceleri kovalayıp durdu. Bir an da hayatına giren adamla yıllardır süregelen benliğini kaybetmiş, başka biri olmuştu.

Belkide olmak istediği kişi tam olarak buydu. 19 yaşında hayalleri elinden alınmamış o çoçuk, o çoçuğa geri dönmek istiyordu.

Belki şimdi babasının çok istediği Seul üniversitesi hukuk bölümünü okuyamayacaktı, gururlu bakışını göremeyecekti ama ailesinden sonra unuttuğu sevgi kavramını biriyle tekrar keşfetmeye izin verecekti...

Birinin onu sevmesine izin verse biliyordu, herkesin boynu sıcaktı, nefesi ıslaktı, ama o istemiyordu. Birini değil onu bekliyordu.

Ona aşık kendini seviyordu, ona dair her şeyi seviyordu.

Şimdi boyun girintisine değen bir toz kadar hafif, orada uyuklayan kendi kadar tarifsiz hissediyordu.

Evet kendi kadar... bu duygunun bir tarifi olduğunu sanmıyor ve en tuhaf olanı ise tarif etmek için çaba sarf etmiyordu.

"O bana özel." Zihni yalnızca bu cümleye izin veriyordu. Bu sebeple "orada uyuklayan kendi" kelimelerine ekstra olarak bir mübalağa eklemek istemiyordu. Olduğu durum abartıların taşıyamayacağı huzuru barınıyordu.
Kokusu, teni, sıcaklığı, uyuşmuş olan bedeni...

Bu huzur ona fazla geliyordu, ama fazlalık değildi.

Boynuna yerleşen sıcak yanağı, verdiği nefesle nemlenen boynu, kokusunu kovalıyor gibi yavaş hareketlerini kesmeyen yüzü, kelebeklerin doluşup kaçıştığını hissettiği midesi ve düşünmeyi bırakmış olan zihni, yaşadığı yoğun duygularla huzurun zirvesini yaşatıyordu.

Sadece onunla uyumak (uyuyamamak) ona bu hisleri yaşatıyordu.

Ona sarılan adam yoğun hisler yaşarken, Hyunjin yanındaki bedenden habersiz mesajların utancı yanı sıra, arsız düşüncelerine engel olmak için uyumakla cebelleşiyordu.

Minho elini sardığı belinden yavaşça çekerek yüzüne çıkardı. "sevgilim." dudaklarına minik bir öpücük bırakırken cevabını aldı.

"Bitanem..." Hyunjin göz kapaklarını hafifçe kaldırarak, Minho'nun gözlerine baktı.

"Uyumamışsın" diyen Minho'ya gülümseyerek yanıt verdi. "Uyursam seni hissedemem, sanırım özledim."

Cümlesi bitmeden, hyunjin dudaklarını kapatmadan, minik boşluktan yakaladığı alt dudağını ezdi.

Dakikalar içinde yaptığı hamleden pişmanlık duydu. Hyunjin büyük bir açlıkla Minho'nun dudaklarını ısırıkları arasında öperken, Minho sakinleşmesini ister gibi saçlarını okşadı. Sonrasında elleriyle yanaklarından destek alarak kendinden ayırdı.

Hyunjin saçlarının arasında bulunan ele uzandı, elini yüzünün hizasına getirdi, avucunu dudaklarını dayadı ve zaten yumulmuş olan gözlerini daha sıkı yumdu. Hafif terli ve sıcak olan avuca öpücük kondurdu.

Minho da fırsattan istifade ederek parmak uçlarıyla yüzünü sevdi.

O kadar derin nefesler alıyor, kalbi delicesine çarpıyordu ki buna engel olamadığından utandı. Kendince Minho'nun avucunu kullanarak sakinleşmeye çalışıyordu.

Erekte olmuş penisi Minho'nun karnına değene kadar, onu gülümseyerek izleyen sevgilisinden haberi yoktu.

Hyunjin sıçrayarak yataktan doğruldu, sevgilisiyle göz göze gelmeden sırtını dönerek yattı. Minho sesli gülüşüne engel olamadan ona yanaştı.

dlmlu, hyunhoKde žijí příběhy. Začni objevovat