mention' 9

831 99 174
                                    

bolum bekleyen hevesli yorumlarınız
tum isimi gucumu birakip bolum yazmama
sebep oldu👀

Hyunjin çömeldiği banyo duvarından, ağlamasını durdurma adına tutunarak kalktı. Suyu açtı, karşısında olan aynadan kendine baktı.

Zihnindeki düşünceler daha fazla ağlama isteğine sebep oluyordu. Garip bir şekilde kendi hayatını hiçe saymış, düşündüğü tek kişi vardı.

Yüzünü yıkadığı suyun arasına karışan gözyaşlarının son olmasını diledi. Kapıya dayanıp iyi olup olmadığını soran kişi öfkesini tetikliyordu.

Bir an da kapıyı açıp ellerini hızla Troye'nin göğüslerine çarptı. "İyi miyim? Utanmıyor musun bu soruyu sormaya!"

Troye ellerini tutmaya çalışınca, Hyunjin kendini geri çekti. "Bana dokunabileceğini, seni seveceğimi mi sanıyorsun cidden!?"

Troye masaya uzanarak eline aldığı kadehle, koltuğa otururken Hyunjin'i arkada bırakarak konuştu; "bu kadarla kısıtlı kalmayacak, benimle evleneceksin."

Hyunjin derin bir nefes alıp iki elini saçlarına çıkardı, çekiştirdiği saçlarıyla eş zamanlı olarak "yeter." diye bağırdı. Aniden duvara geçirdiği yumrukla, elinin acısı sesini bastırdı.

Troye oturduğu koltuktan elindeki kadehle Hyunjin'in yanına ulaştı. Hyunjin'in elinden akan kanla telaşa girerken, Hyunjin kadehi alıp duvara fırlattı.

"Seni istemiyorum. Yaptıkların hiçbir işe yaramaz, senden daha çok nefret etmeme sebep olacak."

Hyunjin'in söylediği cümleden sonra, Troye üstündeki tişörtü çıkarıp kanayan eline sararken konuştu; "eğer beni sevmeyeceksen nefret etmeni tercih ederim sevgilim. Bir hiç olmaktan iyidir."

Hyunjin kafasını sallayarak cevapladı; "Hastasın sen, tedavi olman gerekiyor."

Troye Hyunjin'e bir adım yaklaşırken, Hyunjin ondan 2 adım geriye gidiyordu. "Hastanım ve tedavi etmeni bekliyorum."

"Senden iğreniyorum."

Troye gülümseyerek cam kırıklarını toplamak için eğildi. "Bunları iltifat olarak sayacağım sevgilim."

Hyunjin Troye'nin eline sardığı tişörtü fırlatıp, balkona ilerledi. Sıkışmış gibi hissediyordu, asla kurtulamayacak gibi.

Derin bir nefes aldı, parmaklarını göz bebeklerine bastırdı. Ağlamak hiç böylesine kontrol edemediği gözyaşlarına dönüşmemişti.

Kaçmak istese yapamazdı, Minho onun yüzünden zarar görürse kendini asla affetmezdi.

Annesi de onun yüzünden, yatalaktı. Savcı olduğu için uğraştığı davalardan ötürü bela olan insanlar vardı.

En başıysa Lee ailesinin ölümünün üstünü, bayan Hwang'a kapattıran şüpheli çekiyordu.

Bayan Hwang istemeden bir suçluyla ortak olmuştu. Canı için bunu yapmak zorunda bırakılmıştı.

Hyunjin 16 yaşında bir genç olarak ayrıntılarını bilmediği davaların, ciddiyetine varamamış, annesini okula getirmek için diretmişti. Herkesin velisi gibi mezunlar partisinde o da olsun istedi.

Annesi kalabalık ortamların daha tehlikeli olduğunu ve koruması olmadan gelemeyeceğini söylese de Hyunjin'in ısrarı üzerine onu kırmak istemedi.

dlmlu, hyunhoWhere stories live. Discover now