14 Yıl Önce:
Küçük Lix odasında kendi halinde oyun oynarken salondan bağırma sesleri gelmeye başlamıştı. Lix çok korkmaya başlamıştı.
Babası annesine bağırıyordu. Annesi sadece ağlıyordu. Lix buna dayanamadı ve salona gitmeden önce eline bir bıçak aldı. Çünkü artık annesini o adamın elinden kurtaracaktı.
Salona girdiğinde annesi yere düşmüştü. Babası Lix'i görür görmez elindeki bıçak ile onun üstüne yürümeye başladı.
"Bak Felix annenden kurtuluyoruz yavrum."
Adam elindeki bıçağı kadına saplayacakken Lix adamdan önce davranıp elinde sakladığı bıçağı adamın kalbine yakın yerine sapladı. Ne yaptığının farkında bile değildi...
Annesi Lix'in ne yaptığını fark ettiği anda onu kendine çekip sarıldı.
"Bak Felix şimdi sen buradan koşarak uzaklaşıyorsun bebeğim."
"Ama anne peki ya sen?"
"Beni merak etme bebeğim ben iyi olacağım. Sana söz veriyorum."
Kadının aklında tek şey vardı oğlunu bu işten kurtarıp bütün suçu üstüne almak.
"Ben seni bırakmak istemiyorum..."
İkisi birlikte ağlamaya başlamıştı. Annesi oğlunu ikna etmeye çalışıyordu.
Kadın oğlunu ikna etmişti. Felix koşarak o evden ayrılmıştı. Annesi ise polisi ve ambulansı aramıştı bile.
Felix koşuyordu ama nereye gittiğini bilmiyordu. Koşarken aniden önüne çıkan bir vücuda çarptı.
"Hey dikkat etsene."
"Ö-özür dilerim..."
"Neyden kaçıyorsun böyle?"
"Üzgünüm anlatamam anneme söz verdim."
"Peki o zaman adın nedir?"
"Felix..."
"Felix... Bende Changbin memnun oldum Felix."
Felix Changbin'in uzattığı eli tuttu.
"Gel seni bir yere götüreyim. Orada daha güvenli olursun."
Felix korkarakda olsa Changbin ile dediği yere gitti.
"Birkaç gün burada kalırsın."
Çıkmaz sokakta bir yerdi ama Felix bir şey dememişti. Çünkü şu an en güvenli yer gerçektende odasıydı.
Felix yorgunluktan olsa gerek uyuyakalmıştı. Changbin ise tüm gece boyunca onun baş ucunda bekleyip onu izlemişti.
Sabah olduğunda ikili yiyecek bir şeyler bulup yemeye başlamıştı.
"Eeee Felix hala söylemedin neden kaçıyordun öyle?"
"Bilmiyorum..."
"Nasıl yani?"
"Annemi görmek istiyorum..."
"Aniden?.. Tamam her neyse evinin nerede olduğunu biliyorsun değil mi?"
"Hımhım..."
"Birlikte gidelim o zaman."
Changbin bunu diyince Felix'in gözleri parlamıştı.
"Gerçekten mi?"
"Evet neden olmasın..."
İkili birlikte Felix'in evine doğru gitmişlerdi. Changbin bir şeylerin ters gittiğini fark etmişti.
İkili karşılarında gördükleri şeyle adımlarını kesmişlerdi.
Evin önünde polis arabaları vardı. Felix'in gözleri dolmuştu.
Changbin, Felix'i kimsenin görmemesi kenara çekmişti.
"Burada ne oldu?"
"Anneme söz verdim..."
"Bak Felix seni anlıyorum ama sana yardım etmek istiyorum."
"Babamı bıçakladım..."
"Ne yaptın? Dur... Tamam anlıyorum. Bunu yaptıysan illa bir sebebin vardır. Sana inanıyorum."
Felix Changbin'e sarılarak ağlamaya başlamıştı.
İkili birlikte oradan ayrılmıştı.
İkili birkaç gün daha birlikte sokakta yaşadılar.
"Lix benim bir işim var bir yere gitmem lazım."
"Nereye?"
"Öyle bir işim var ya."
"Tamam ama hızlı dön."
"Hemen döneceğim söz."
Ama dönmemişti. Dört gün geçmişti ama hala yoktu. Felix açlıktan ölmek üzereydi. Ama hala aklı Changbin'deydi.
Felix artık dayanamıyordu. Bayılmamak için kendini zor tutmuştu ama başaramamıştı.
"HEY!"
"İyi misin?"
Sonrası karanlık...
Uyandığında kendini bir odada bulmuştu...
***
Uzun zaman sonra merhaba
Ve e şey ficin gidişatını değiştirmeye karar verdim sonunda anlarsınız
Neyse sonraki bölümde görüşmek üzere 😋🤙🏼
YOU ARE READING
Eski Aşıklar ~Chanmin~
FanfictionChan Seungmin'i kaçırır ama Chan'ın bilmediği şeyler vardır. "Seungmin Chan'ı asla ölümle burun buruna getirmek istemezdi çünkü ona çok aşıktı. Ama Seungmin o kadar büyük bir ikilemdeydi ki ne yapması gerektiğini bilmiyordu..." "İyi geceler sevgili...