Tekrardan merhabalar Hünkarım okuyucuları, 200 bine özel bir özel bölüm yazmak istedim. Keyifli okumalar dilerim.
Kapının benim emrim dışında açılması ile kaşlarım çatıldı.
Ardından Halime Hatunun sesini duymamla "Destur Sultan Mahir Han hazretleri." Sesi geldi.
Benim yüzümde istemsizce bir gülümseme oluşurken içeriye Mahir bütün heybeti ile teşrif etti.
Gözlerim mutlulukla kısılırken kollarımı kaldırıp, ona doğru bir kucak açtım.
O hızla yanıma doğru gelirken beni sarıp sarmaladı. O an burnuma gelen tanıdık kokusu ile gözlerimi kapattım.
Heyecanla atan kalbini hissettiğim zaman ayrıldık ve bakışlarım ona döndü.
Ardından bakışlarımı dairedeki hizmetli cariyelere çevirirken kafam ile 'gidin.' emri verdim.
Onlar daireyi terk ederken, kapıları da arkalarından kapattılar.
Mahir tam bunu beklermiş gibi dudaklarıma kapandı anında.
Benim gözlerim kapanırken, sıcak nefesini dudaklarımda hissettim.
Eli belime giderken yavaşça okşadı ve beni kendine bastırdı.
En son dudaklarımız ayrıldığı zaman yüzümde alay dolu bir gülümseme oluştu.
"Çok mu özlediniz hünkarım?" Diye sorduğum zaman alt dudağını ısırdı.
"Uzun zamandır halvete çağırmaz oldun." Diye ardına eklediğim zaman bakışlarımı başka bir yöne çevirdim.
Onun dudaklarının kenarı kıvrılırken, yüzüklü eli yüzüme geldi ve yanağımı yavaşça okşadı.
"Devlet-i aliyyenin işlerini bilmiyormuş gibi konuşma Mihrim. Yoksa her perşembe değil her akşam altın yolun kapısı sana açık." Dediği zaman bakışlarım onu buldu.
"Sen öyle diyorsan." Dediğim zaman bana doğru uzandı ve dudağıma bir öpücük daha kondurdu.
"Şimdilik gideceğim, ancak akşama halvete bekliyorum." Dediği zaman kalp atışlarım hızlandı.
Onun dudaklarının kenarı kıvrılırken yakışlıklı yüzündeki ifade ile çıkışa doğru yöneldi ve daireyi terk etti.
~~~~
"Meltem Sultan dairesinde mi?" Diye sorduğum zaman "Evet sultanım, dairesindedirler." Dedi yanımda yürüyen Halime Hatun.
Tam o sırada saray taşlığına vardığımız zaman "Destur Haseki Mihri Sultan hazretleri." Diye bir ses yükseldi.
Ben ilerlemeye devam ederken "Sultanım!" Diye bir ses geldi.
Kaşlarım çatılırken kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim.
Gördüğüm şey bana doğru koşan genç ve güzel bir cariyeydi.
"Sultanım!" Dediği esnada kendini yere attı ve ayaklarıma kapandı.
"Sultanım lütfen yardım edin." Diye eklerken arkasından gelen tanımadığım bir kalfa önce selam durdu.
Ardından "Afbuyurun sultanım, ben hemen ilgileniyorum." Demişti ki "Dur." Dedim sadece.
Ardından bakışlarım ayaklarıma kapanan genç kıza döndüğü zaman "Ayağı kalk hatun." Dedim sadece.
O hızla ayağı kalkarken, bakışlarım siyah gözlerine döndü.
"Şimdi söyle derdin nedir?" Diye ardına eklediğim zaman "Yardım edin sultanım, ben evime gitmek istiyor." Dedi anında.
"Ben venedikte zengin bir tüccarın kızıydım. Korkunç barbarlar beni kaçırıp, buraya getirdi. Sizde venediklisiniz, lütfen bana yardım edin." Dediği zaman derin bir nefes verdim.
YOU ARE READING
Hünkarım
Historical Fiction[TAMAMLANDI] Eşcinsel içerikli bir hikayedir, hikaye iki erkeğin aşkını konu alır. "O güçlü, çevik ve sert padişah. Senin gibi hadım ağaya mı bakacak?" Osmanlı haremi içerisinde ki bitmeyen savaşlar, sultanların aşkı ile nefreti ve sonsuza dek yaşay...
