Kısım 1 - BUL ONU

114 5 0
                                    

Wiz okula laptopu ile gelmişti. Öğle molasında araştırma yapmaya karar vermişti. Bu çocuk çok ciddi. Öğle molası geldi çattı ve işe koyulduk.(Öğle arası gelene kadar boş durmadık tabii ki de, kalan parçaları okuduk ve cinayet olduğunu doğruladık)

Öğle molasında üç elden sarıldık. Söylemeyi unuttum Tomris adında bi dostumuz var.

Tomris, koyu kumral saçlı 1,59 boyunda tatlı bir kız. Zekasını biz sorgulamayı bıraktık açıkçası, zor durumlarda işe yarıyor.

Öğle molası bir saatti. Bu bir saat içinde sarfettiğimiz çaba sanki bir hafta gibi hissettirmişti.

Wiz internetin karanlık yüzüne bakmaya karar vermişti. En kötü ne olabilirdi ki? Baktı, baktı ve baktı. Sonuç bulamadı. Daha da derinlere inmek zorunda kaldı. Burada çok çirkin şeyler var, iğrenç! Bizim de elimiz armut toplamıyor tabi, bizde tekniklerimiz ve derinlerden topladığımız bilgileri ortaya koyduk. Tomris pek yardımcı olamadı bu konuda, teknolojiyi pek sevmiyor.

Elimizdeki malzemeleri ortaya koyunca şu bilgiler çıktı; bir cinayet var ve bu gerçek, polis bu davayı sebepsiz yere kapatmış veya kapatmak zorunda kalmış, olay tam 53 yıl altı ay önce gerçekleşmişti.

Ben bir haber bulmuştum. Bu haber ne kadar işe yarar bilinmez çünkü çok kısaydı. Bunu es geçersek Wiz'in bulduğu bir makalede ölen kişinin(Linda W.) zengin bir ailenin dördüncü çocuğu olduğunu ögrendik. Hangi zengin ebeveyn çocuğuna para vermeyip apart hotelde sıradan bir yaşam sürmesine izin verir ki?

Wiz elde ettiği bilgilerden yararlanarak bi fikir sundu
"Ya babası kızının davasını polise kapattırdıysa? Çünkü adam cidden güçlü biri gibi duruyor." Hangi cani baba ölen kızının davasını kapatır! Bu fikir çok mantıklıydı çünkü adam güçlü birisi, istese bu davayı daha da büyütebilirdi. Sonuç olarak bu fikire hepimiz katılmak zorunda kaldık.

Öğle molası bitti ve hepimiz tekrardan derslere geri döndük. Ben aklımdaki soru işaretleri ile boğuşurken arkadan bir ses geldi, "Venk! Bu soruyu umarım dinlemişsindir çünkü şuan kalkıp yapman gerekiyor." Lanet olası karı! Zar zor soruyu yaptım. Bu olayın kısa sürede bitmesini gerçekten istiyordum, yoksa notlarımda ciddi bir düşüş yaşanacaktı ve bu... hiç istediğim bir şey değildi.

Okuldan sonra hepimiz kursa kalmak zorunda kaldık. Hepimiz daha fazla şey ögrenmek istiyorduk. Ve yeni bir dostumuz da bize yardım etmeye karar verdi. Rulie.

Rulie, kahve saçlı 1,63 boyunda tatlı ve nazik bi kızdı.

Araştırmalarımız devam ediyordu.Yan yana oturup çalışıyorduk. Bir anda hiç duymak istemediğim bir ses geldi "Eyvah!". Bu ses Wiz'den geliyordu. Tomris ve Rulie ne olduğunu sordu ama Wiz pek mutlu değildi bu durumdan. "Birisi bizi gördü.", bu sözden sonra ortamda bir dakikalık ölüm sessizliği oldu. Tomris hafif sinirli bir şekilde,"Ne demek birisi bizi gördü!?" dedi. Birisi bizi nasıl görebilir ki? Wiz'in açıklamasına göre bir hacker bizim konumumuzu ve araştırmamızı görmüş. Bu en son istediğimiz şeylerden birisiydi.

Çok şükürki bulduğumuz bütün sonuçların kopyasını bir flash'a atıyorduk. Ben bu flash'a Cervello demek istiyordum çünkü bizim beynimiz kadar çok bilgiye sahipti. Wiz aradığı şeylerin hepsini bi çırpıda silmek zorunda kaldı ve bilgisayarına format atmak üzere internet kafeye hızlı bir şekilde gitti. Tomris, Rulie ve ben kalmıştık. Tomris'in,"Siz iki gerizekalı sakın illegal olaylara bulaşmayın!", şu sözüne gerçekten uymayı isterdim ama belaya bir kere bulaştık. Rulie de onaylar niteliğinde başını salladı.

Akşam Wiz, Rulie ve Tomris ile Whatsapp üzrende sohbet ediyorduk. Bu konu gerçekten sıkmaya başlamıştı. Sadece dördümüzün olduğu bir grup kurduk. İçimizden bir dahi şunu söyledi "Burda konuşmak güvenli değil, yüzyüzeyken konuşmalıyız!", diyen kişi Wiz... ve grup açıldığı akşam kapatıldı. Herkes uyudu.

Sabah oldu. Herkesin normal bir yaşantısı var elbette. Herkesin kendi dertleri var. Tomris'in uzak mesafe ilişkisi kendini çok yıpratmıştı. Çocuk kızdan ayrılmıştı. Herkes destek vermeye çalışıyordu ama yeterli gelmiyordu tabii ki. O günden sonra araştırmamıza olan yardımı azaldı, azaldı diyorum çünkü tamamen bizi terketmedi.

Sabahtan beri izleniyor gibi hissediyordum. Takip mi ediliyorum!? Kendi kendime "Ya bırak bu işleri, seni kim takip etmek isterki?" diye kendimi avutuyordum... sanırım.

Piskolojimizi hala sağlam tutmaya çalışıyorduk. Wiz'in amcası bir mafyaydı. İzleniyor gibi hissetmemin sebebi amcası ona bir adam yollamış olmasıymış onun dediğine göre. Rahatladım. Amcası ona her gece acı çektiriyordu. Üzücü bir durum ama elden bir şey gelemiyor.

Wiz'i o gün götüren kişi pek tekin değildi, tehlikeli birisi olduğunu görür görmez anlayabilirsiniz. Wiz'den sonraki iki gün boyunca haber alamadık. Evine bir bakmaya gittiğimde ikizi ile karşılaştım. Liz.

Liz, koyu kahve uzun saçlı ve 1,65 boyunda bi kız

Liz ikizinin iki gündür eve gelmediğini ve ona birşey olmasından korktuğunu söyledi. İşte şimdi bu olmadı.

Derhal Wiz'in amcasının yanına gittim ve onlara neler olduğunu sorduğumda başka bir şok etkisi daha yaşadım. Wiz için gönderilen adam öldürülmüş.

Hep birlikte aramaya başladık. Adamlardan biri bir şey bulmuştu. Dediğine göre Wiz şehir merkezinden uzak bir köyde tutuluyordu. Bu bilgi eğer doğru çıkmazsa zamanımız azalıyor demek. Bir yandan da elimizde başka bir bilgi de yok! Bu bilgiye güvenerek yola çıktık.

Varmamız bir saati buldu. Uzaktı. Vardığımızda ben daha arabadan inmeden bir çatışma başlamıştı. Bizim adamlardan iki kişinin yere düşüş sesini duydum. Bu durumda ne yapmalı? Ufak bir göz gezdirme ile karşıdaki adamlardan sadece üç tane olduğunu gördüm, bizim toplam sayımız sekizdi, iki adam öldüğüne göre altı kaldı.

Çatışmadan galip çıktık... galip miydik bilmiyorum çünkü bizim de iki adamımız ölmüştü. İçimden şunu geçirdim "Eğer bu adamlar hem silahlıysa hem de bir şeyi koruma pahasına savaştılarsa Wiz kesinlikle burada!"

Kod Adı - 53Where stories live. Discover now