Kısım 2 - TOPLANTI

33 3 0
                                    

Pazar günü bolca vaktim vardı ve dinlendim. Dinlendim dinlenmesine de genede her an tetikte kaldım. Ne olur ne olmaz. Şu yaşımda bunları görmek çok ağır.

(O sırada Tomris ve Rulie arada sırada birbirleri ile mesajlaşıyor ya da başka arkadaş grupları ile muhabbet halinde ve istirahat halindeler. Wiz odasında oyun oynayarak ve atıştırmalıklar ile vakit geçirip kendi halinde takılıyordu. Amca Wiz'in yanına bir adam koyup güvenliğini sağlamaktaydı.)

Okul vakti geldi çattı. Hepimiz heyecanlıydık. Tenefüslerde bir araya gelerek hal hatır sorduk ve öğlen arasını iple çektik.

Öğlen arası geldiği vakit ilk gelen Wiz oldu, hızlı adımlarla gelmiş... üst katta olmasına rağmen. İkinci gelen Goebbels oldu, hemen yan sınıfımızdaydı zaten. Son olarak da Tomris geldi, Wiz ile aynı sınıftalardı. Rulie zaten bizim sınıfta olduğu için sadece ayağa kalkması yetti.

Herkes bir araya geldiğine göre toplantı başlasın.
Bu çok zor bir toplantı olacak... en zoru olmasa da.

Hocaya bilgisayarımın arızalı olduğunu söyleyip bir şekilde bilgisayarı okulda tutmayı başardım. Wiz ise kendince yöntemlerle bilgisayarı getirmişti. Herkes kimse bizi duymasın diye en arka sağ sıra tarafına oturup münazaramıza başlamıştık.

Ben konuya başlamak için hafifçe elime vurarak dikkati üzerime çektim. "Ehem! Şimdi, hepimiz zorlu bir gün geçirdik, biliyorum. Size sorarım, o günleri neden yaşadığımızla ilgili bir fikriniz varmı?" dedim. Tomris el kaldırmadan ve başkalarını beklemeyip kızgın ve öfkeli bir şekilde, "Kesinlikle o cinayet dosyası! Ben size bu kadar deşelemeyin demedim mi!" dedi. Haklıydı, inkar edemeden kabul etmek zorunda kaldık. Wiz, "Şuan iyi durumdayız, önemli olan bu. Ve şimdiden söyleyim ben bunun peşini bırakmam! Bugün bana birşey yapan yarın hepimize yapar, ben dostlarıma zarar gelmesine müsade etmem." diye kendi yorumunu masaya bıraktı. Rulie keskin bir bakış atarak, "Bence bu, bu kadar olmayacak. Çok fazla zorlarsak damarlarına basıp kendi kendimize zarar veririz. Daha fazla zorlamayalım derim ben." dedi.

Hepimizin kafası karışıktı, bakarak bile anlaşılabilirdi. Sınıfta ufak bir gürültü vardı, sesimizi baskılıyordu. Toplantıya devam ettik. Wiz, "Ben zorlayalım demedim. Sadece bu işten kimsenin zarar almadan kurtarma peşindeyim ben.". Goebbels hafif ciddi bir tavır ile, "Bana bakın. Hepiniz haklısınız. Herkes kendine ve sevdiklerine zarar gelmesin istiyor, ama bu işin aslının ne olduğunu ögrenmemiz GEREK!" diye yorumunu ortaya sundu. Rulie sinirlenmiş bir şekilde, "Ben gerçeği öğrenmek istemiyorum! Bu işin sonu kötü!" dedi ve haklıydı da... sonu nasıl olacak bilmiyordum.

Toplantımız çok agresif gidiyordu, bende biraz sakinleştirmek adına bir arkadaşa para verip ve rica edip beş tane dondurma almasını söyledim, beni kırmayıp gitti. Dondurmalar kısa sürede geldi ve ortam biraz sessizleşmişti, biraz sakinlik...

Sessizliği bozan kişi Wiz oldu, "Bu adamlar biz bu işin peşini bıraksak bile onlar bizim peşimizi bırakmazlar. Lütfen, yardımcı olun." dedi. Haklıydı. Goebbels, "Ben elimden geldiğince yardımcı olurum." dedi. Wiz ve Goebbels el tokuşturdular ve Wiz teşekkür etti. Rulie ve Tomris zorla söylüyorlarmışcasına onlar da katıldıklarını beyan ettiler. Son olarak ben de her zaman destek olacağımı söyledim. Zor günler bizi mi bekliyordu yoksa?

Toplantıyı zil sesi eşliğinde bitirdiğimi söylediğimde Wiz şaka niyetine, "Seni kim başkanımız yaptı lan!" dedi gülerek. Ben de yüzümde bi gülümseme ile, "Burda demokrasi var, lütfen." dedim. Herkesin morali ufak da olsa bu şekilde biraz yükseldi. Herkesi sınıfına uğuladıktan sonra dersimize başladık.

Bu toplantı biraz gergin ve hızlı geçmişti, bilgisayarları kullanma fırsatımız olmadı. Araştırma yapamadık. Herneyse, önümüzde uzun bi sene var. Yoksa, aslında yokmuydu?

Ben okuldan sonra kurs olmadığı için Wiz ile spor yapmaya çarşıya gittik, Goebbels bizden farklı bir salona gidiyordu o yüzden onu davet edemedik.

Sporumuzu yapıp evlerimize dağıldık. Yapmam gereken bazı projeler vardı, onları yapıp uyudum.

(O sırada Tomris ev işleri ve ailesi ile uğraşıyor ve yorulmakla meşguldü. Rulie kendinden üst sınıftan bir çocuktan gitar çalmakla ilgili birkaç ipucu alıp sohbet ediyordu. Wiz araştırma yapmak istemiş fakat sıkılıp oyun oynamaya başlamıştı. Goebbels ise geç saatlere kadar ders çalışıyordu.)

O gün iki kez sıçrayarak uyanmıştım. Kendimi yorulmuş hissediyordum. Sabah terler içinde uyanmıştım. Hemen bir duş aldım, üstümü değiştirdim, kahvaltı yapıp okulun yolunu tuttum.

Kod Adı - 53Where stories live. Discover now