🌺 16 'Gitme!' 🌺

703 72 71
                                    

🎉Selamın aleyküm mümin kardeşlerim!🎉

⭐Aşağıda da küçük, minik, mini minnacık bir yıldız var. Onu da parlatırsanız mutlu olur.🌟

Medyadaki şarkıyı açıp okumazsanız çok küserim! (Ağlama garantili!)

••••••••••••••••••••••

Gittiğinden iki saat ya geçmiş ya geçmemişti. Abimin tüm aramalarını reddetmiş en sonda da telefonunu tamamen kapatmıştı.

Dün başımıza gelen şeyden sonra nasıl o kızı dinlerdi!? Hâlâ aklım almıyordu!? Bu erkeklerin çoğunluğu gerçekten fazla aptaldı.

Aa birde karakolluk olmuştum!

Yine onu dövmüştüm ve annesi babası bu sefer polisi aramıştı. Ama nasıl güzel dövdün!

Mahallemizdekiler biraz yalancı şahitlik yaptığından dolayı kurtulmuştum ama herkesi böyle bir duruma soktuğum için fazla pişmandım. Allah'ımdan tek dileğim onları affetmesiydi. Ve tabii onun en kısa sürede geri dönmesi.

Burhan, "Galiba her şey benim yüzümden oldu. Çok çok özür dilerim." deyince hızla başımı sağa sola salladım.

"Senin hiçbir suçun yok. Her şey o Sude'nin suçu... Birazda Ayaz'ın."

Gülümsemesiyle, "Çok seviyorsun he onu? O kurtarmış seni." dedi.

"Beni o hâle o getirdi ve o kurtardı... Ben onu önceden tanımıyordum. Ama gördüğüm rüyada ona âşık oldum. Sonra uyandım ve ona karşı hiç yabancılık hissetmedim. O da bana karşı hiç yabancı gibi davranmadı. Ben onu çok sevdim."

Elini omzuma koyup hafifçe sıktı. "Eminim o da seni seviyorsa geri gelir. Bir yanlış anlaşılma olmuş belki ama... Gelir. İstersen-istersen bir de ben arayayım he?"

Gülümseyip, "Burhan telefonu kapalı. Arayamazsın." deyince şaşırdı.

"Aranmaz mı öyle?"

Masumca gülümseyip başımı salladım. "Aranmaz."

Üzülerek başını salladı. "Peki... Arayabilseydim, senin ne kadar üzgün olduğunu ona anlatacaktım!"

Gözlerim dolarken gülümseyerek ayağa kalktım. "Burhan benim biraz dinlenmem gerek."

"Tamam Ayda. Yemekte görüşürüz."

"Görüşürüz." diyerek içeri girip yavaşça yukarı çıktım. Dizlerimin beni taşıyamadığını bildiğim hâlde devam ettim ve merdivenlerin yarısında yere düşerek ağlamaya başladım.

Sessiz ağlamam birden hıçkırıklara dönüştü ve kendi kendime fısıldadım. "Neden dinlemedin ki beni? Neden ona inandın? Neden inandınız!? O kadar mı güvenilmez bir insanım ben!?"

Abim beni görünce koşarak yanıma geldi ve dizlerinin üzerine çöktü. "Abim neden ağlıyorsun!? N'oldu?"

Yanaklarımı okşayıp, "Ayaz'a mı bir şey oldu?" diye sordu endişeyle.

Daha çok ağlayarak, "Neden beni dinlemedi abi!?" diye bağırdığımda beni kendine çekip sıkıca sarıldı.

Güçsüz kollarım bir türlü abime sarılmak için kalkmıyordu. Kendimi çok kötü hissediyordum. Keşke şimdi gelip beni iğneyle tehdit etseydi. Keşke ilaçlarını yine almamışsın diye beni azarlasaydı.

Manolya'm -𝓽𝓮𝔁𝓽𝓲𝓷𝓰-Où les histoires vivent. Découvrez maintenant