5

12.6K 1.6K 1.2K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Ehehe bu fic çok uzun soluklu olmayacak, çerezlik bir fic çünkü:')

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Taehyung amaaa!" diye bağırarak hızla kamp sandalyemi katlayarak çadırımın içine fırlattım. Taehyung keyifli bir şekilde 10'dan geriye sayarken, masanın üstündeki telefonumu arka cebime sıkıştırdım.

Masayı katlayarak kapatmadan, üstündeki kadeh ve tirbuşonu almadan çadırın içine fırlattığım gibi koştura koştura kapıya yöneldim.

"2,1."

Kapıdan içeriye bodoslama dalarken kapıyı tutan Taehyung'a sert bir şekilde çarptım. "Yetiştim..."

Şemsiyeyi portmantodaki askılığa asan Taehyung, elindeki şarap şişesiyle dikilirken ona sıkıca sarılacağım sırada geri çekilip kenara geçti.

Ona hızla çarptıktan sonra tüm ağırlığımı göğsüne verecek şekilde abanırken aniden geri çekilmesinin etkisiyle hızımı alamamış gibi öne doğru tökezlemiştim.

Ayağım diğerine takılırken dengemi korumaya fırsat dahi bulamadan yüzüstü parkeye kapaklandığımda acıyla inledim.

Soluk soluğa zemine yaslanmış bir şekilde yerde yatarken, başımı çevirip Taehyung'a baktığımda başını iki yana sallayıp şarap şişesini de portmantonun üstüne bıraktı ve kapıyı ayağıyla iterek kapattı.

"Şapşalsın Jungkook." diye huysuzca söylendiğinde dudaklarımı büzdüm. "Senin şapşalın." 

Saçlarını geriye doğru itekleyip yanıma geldi ve ayağa kalkma ihtiyacı duymadığım gerçeğini fark ederek bana istediğim gibi elini uzattı. Zaten beni kaldırması için yerimden bir santim bile kıpırdamamıştım.

"Yerleri sırılsıklam yaptın, kalk!" Taehyung elimi tuttuğu gibi beni ayağa çektiğinde kıkırdayarak parmağımı dudaklarına bastırdım. "Kurur gider." diyerek ona göz kırptığımda gözlerini içtenlikle devirdi.

"Düş peşime. Temiz kıyafetler vereyim sana." diye söylenerek yanımdan geçerken kırmızı şarabımın döküldüğü yakamdan yakaladığı gibi çekiştirmeye başlarken kısık sesini işittim. "Pasaklı, hâlâ üstüne bir şeyler dökmeye devam ediyorsun."

-

Taehyung beni misafir odalarından birine getirmiş ve temiz kıyafetler vermişti.

Bense kıyafetlerimi üstüme geçirip midem bulandığı için camı açmıştım. Taehyung ise sıcak kahve yapıp geleceğine dair bir şeyler söylemiş, bir daha da geri dönmemişti.

Midemden yükselen ısıyı yutkunarak geçiştiremeyeceğimi fark ettiğimde yataktan çıktığım gibi tuvaletin yolunu tutarken kafam müthiş bir şekilde sarsıldı. "Sikeyim, etraf çok dönüyor." dedim kıkırdayarak.

Konuşunca buna anında pişman oldum çünkü bu daha çok midemin bulanmasını tetikledi.

Klozetin yanına sallana sallana koşup öğürürken klozetin kenarlarından tutunup dizlerimin üstüne yığıldım.

Tüm gün boyunca içtiğim o içkiler şimdi boğazımı parçalayarak geri çıkıyordu. Ah sikeyim.

İstifra ederken bayılacakmış gibi elim ayağım uyuşmuş olsa da, bittiğinde gerçekten rahatladığımı hissettim. 

Uzanıp soluk soluğa tuvalet kağıdı almaya çalıştığımda tuvalet kağıdını yerinden çıkartmayı başarsam bile yere düşüp yuvarlandığında küfrettim.

SEVEN DAYS A WEEK • TAEKOOK  ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora