17

10.7K 1.4K 787
                                    

Haiii ben geldiiiim.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Belimden yakalayarak beni kendine çevirdi ve eğilip kulağımın arkasına öpücük kondurdu. Ağzım bir karış aralanırken, Taehyung rahat bir tavırla geri çekildi ve gözlerimi şüpheyle kısıp ona ters ters bakış atarken asla beklemediğim kelimeler dudaklarından döküldü. "İyi eğlenceler sevgilim, sonra görüşürüz."

Gözlerim yuvalarından fırlayacak raddede büyürken, Taehyung dudaklarında beğeni dolu ve özgüvenli bir tebessümle geri çekildi.

Eunwoo'nun yüzü düşerken, bakışlarım Taehyung ve Eunwoo arasında mekik dokumaya son verdim. Tek kelime etmeden araca binip kapıyı çarparak kapattım.

İkisi de aracın kapısı önünde, dışarıda kalırken, göz ucuyla onlara baktım. Kalbim deli gibi hızlanmıştı. Ne demişti, sevgilim mi? Aman Tanrım...

Başımı koltuk başlığına çarparcasına sertçe yaslayıp kendime gelmeye çalıştım. Beni gerçekten geri kazanmak istiyorsa ona hemen kapılamazdım. O beni süründürmüştü, bana çektirmişti.

Ona kızgınlığımı ve kırgınlığımı göz ardı edemezdim, bu yüzden de benim için ne kadar çabalayacağını görmek istiyordum. Benim için neler yapabileceğini görmek istediğim için ona bu şansı vermiştim.

Eunwoo aracın dışında beklemeye son verip şoför kapısının oraya yöneldi ve kapıyı açıp araca yavaşça bindi.

Kapıyı kapatırken emniyet kemerimi takma bahanesiyle camdan dışarıya baktım.

Taehyung ellerini iki yanında yumruk yapmış ve omuzlarını dikleştirmiş, burnundan sert nefesler çekerken doğrudan bana bakıyordu.

Belli ki araçtan inip onunla gitmememi istiyordu, ama yapamazdım.Evet, Eunwoo ile yeni tanışmış olabilirdim, fakat yine de bir sergiye davet edilmiştim. Dahası bu randevuyu -ki randevu denilmez- kabul etmiştim.

Randevu sayılmasa bile Taehyung öyle düşünmüş olmalıydı. Beni kıskanmış mıydı? Ah kesinlikle kıskanmıştı...

Sırıtarak başımı önüme çevirdiğimde, Eunwoo gaza basarak aracı ilerletmeye başladı. Aracın yan aynasından çaktırmadan arkamızda kalan Taehyung'a bakarken, aracına yöneldiğini gördüm.

Ah hadi ama, bizi takip mi edecekti? Peki bu neden hoşuma gitmişti? Beni kıskanması, merak etmesi ve başka biriyle yalnız bırakmak istememesi, sırf bu yüzden peşime düşmesi...

Gözlerimi aynadan alıp onu görmeye çalışmaya son verdiğimde Eunwoo'nun öksürerek boğazını temizlemesi bir oldu.

Bakışlarım ona çevrildiği anda direksiyonu sıkı sıkıya tutarken, "Sevgilin olduğunu bilmiyordum." diye mırıldandı. "Yanlış anlama, yeni tanıştık ama sevgilin olduğuna dair bir şey söylememiştin."

Kaşlarım çatıldı. "Bunu söylemek zorunda olduğumu düşünmüyorum? Ama yinede sevgilim değil o benim." diye homurdandığımda dikiz aynasından bakışlarımızı buluşturdu.

"Ciddi misin? Peki ya neden böyle dedi? Ayrıca seni öpmesine de izin verdin?"

Bana hesap sorduğu için istemsiz gerildim. En sevmediğim şey hesap sorulmasıydı ve bunu daha yeni tanıştığım biri yaptığı için sinir olmamak içten değildi.

Ayrıca öpmesine izin verdiğim kısmı da sinirimi bozmuştu. Taehyung söz konusu olduğunda neden gardım düşüyordu? Ondan vazgeçtiğimi söylerken kalbimin vazgeçmediği gerçeğini kabul etmem gerekiyordu. Bu inkar edilemez bir gerçekti... Dilim ayrı, kalbim ayrı konuşuyordu.

SEVEN DAYS A WEEK • TAEKOOK  ✓Where stories live. Discover now