Zemistan Akademisi

2.Bölüm

Multimedya; Biria

İyi okumalar!!

Sağa sola volta atarak ilerlerken saçlarımı çekiştiriyordum. Kabus olarak üzerime çökmüş olan ruh halinden çıkamıyordum. Kurtuldum derken yine karşıma çıkan duvarlar aynı çaresizlik içine düşmeme neden olmuştu. Bütün yaz boyunca bu histen kurtulmak için çabalamıştım. Tam kurtulduğumu sanırken aslında hiç başaramadığımı fark ettim.

İçimde patlayan volkanlara artık dayanamayarak "Bu alanı seçtiğine inanamıyorum!!" diye cırladım.

"Başım döndü ama!!" Sofia okuduğu kitabı kucağına bastırarak bıkkınca soludu. Yattığı yatakta kısa saçları aşağı doğru sarkıyordu. Ona tepeden bir bakış attım. "Senin başını döndüren ben değilimdir." İma dolu cümlemle her zamanki gibi yanaklarını ısırdı. Gözlerini kaçırdı. Yattığı yatakta doğrulup element tarihi kitabını kenara bıraktı. Yine araştırma yapıyordu. Bağdaş kurarak ellerini kucağında birleştirdi.

Günün yorgunluğu ve stresiyle başım dönmüştü. Yatağımın ucuna çöküp sırtımı cama yasladım. Yan tarafımdan esen soğuk rüzgar tüylerimin havaya dikilmesine sebep olmuştu.

"Eski sevgilisiyle karşılaşan bir tek sen değilsin. Başkalarıda sürekli karşılaşıyor. Biria'yı düşün. Çoğu soyluyla hava olsun diye takıldı. Bu gün yeni ufuklara açıldığını gördüm." Lafta kolaydı. Asıl iş yaşamaktaydı. Biria oldukça güzel ve kendinin farkında olan bir kızdı. Ailesi, Zemistan şehrinin zenginlerindendi. Sadece soyluların çocuklarıyla ilişki yaşamak gibi kuralı vardı. Bunu yaparkende onları kendine bağlamakta hiç zorlanmıyordu. "Breth ile fingirdeştiğini gördüm."

"Odasını yakan ve sarhoşken baksırıyla bahçede koşan çocuk mu?" Alayla kaşlarımı kaldırdım. Başını usulca salladığında histerikçe gülüp başımı iki yana salladım. "Başka soylu kalmamış sanırım." Breth biraz tuhaftı. Toprak element büyüsüne sahipti ve simyacı alanını seçmişti. O alanı seçen çok kişi olmazdı. Biraz kafadan kontaklar o alanda olurdu.

Sofia kısıkça iç çekti. Çekinerek konuştu. "Onu halen seviyor musun?" Gözlerim şokla büyüdü. "Hadi canım!!" Tepkim aşırı gelmiş olmalı ki gözlerini kıstı. "Saçmalama Sofia. Bir soyluyla çıkmam büyük hataydı. Mevkisi her zaman seni ezer. Uzun bir süre ilişki yapmayı düşünmüyorum." Roan ile çocukluktan tanışırdık. Aynı akademi, aynı sınıf ve aynı arkadaş çevresi. İki yıl önce kadar birbirimize olan hislerimiz arkadaşlıktan biraz farklı seviyeye tırmanmıştı. Geçen yıl yapamayacağımızı anlayınca bırakmıştım. Canımı çok yakmıştı. Şimdi arkadaşlığın yanından bile geçemezdik.

Başımı yasladığım camdan iki yana salladım. "Olmaz Sofia.. Bir daha olmaz." diye mırıldanırken bakışlarım çoktan maziye dalmıştı.

"Ama o halen aynı gibi bakıyor.." Daha fazla duymaya katlanamayacaktım!  "Kapatalım mı konuyu?" Sertleşen sesimden kotamın dolduğunu anladı. Anlayışlı yumuşak bakışlarıyla başını salladı.