[5]

10 0 0
                                    

Oy vermeyi unutmayın🥰

----------------------------------------------------------------------

Geçmiş

"Bitti mi?"

"Hayır daha değil, biraz sabret lütfen."

Sehun'un bahçelerinde oturuyorduk ve o karşımda heykel gibi hiç kıpırdamadan duruyordu. Sebebi ise onun kusursuz yüzünü resme döküyor olmamdı. Şuan benim açımdan yan profili gözüküyordu ve gözleri kapalıydı. Defalarca kez hareket etmemesi için uyarılarda bulunduğumdan bu durumdan biraz sıkılmıştı ama belli de etmemeye çalışıyordu. Resmen çocuğu güneşin altında zorla tutuyordum. Bir yandan üzülüyor bir yandan da heyecanla elimi çabuk tutup portremi bitirmeye çalışıyordum.

Sehun ile tanışalı 4 ay olmuştu ve ilk karşılaşmamızı düşünürsek bu kadar yakın olacağımız aklımın ucuna dahi geçmemişti. İletişimi kesmemiştik ve bu biraz da annesi sayesinde olmuştu. Nihayetinde karşı komşumdu öyle değil mi?

Annesi ile birlikte yaşıyorlardı. Ye Eun teyze biraz tuhaf bir kadındı. Bazen çok sessizleşiyor bazen ise daima yüzündeki gülümsemeyi eksik etmiyordu. Sehun bana onun her zaman böyle olduğunu bu yüzden de aralarındaki bağın hep kopuk olduğunu söylerdi. Evet, sorunları olduğunu anlayabiliyordum. Onu hastanede gördüğümden beri. Hiçbir tedaviye yanıt vermiyor olsa gerek ki durumu şuan böyleydi.

Aksine babası ile çok iyi anlaştığını anlamıştım. Babası hakkında ise pek bir şey bilmiyordum. Haftada bir ya da daha nadir onların yanına geliyordu. Bu duyguyu bilmesem de özlediklerine adım kadar emindim.

Elimdeki kalem ile son dokunuşları yapıyordum. Nihayet bitirmek üzereydim. "İşte bitti!", dediğimde derin bir nefes verdi ve oturduğu yerden kalktı. Resme bakmak için yanıma yaklaştığında yanaklarım kızarana kadar utandığımı hissettim. Kucağımda duran defteri alıp yakından incelemek yerine biraz daha yaklaştı. Onunla göz teması kuramıyor, bakışlarım sadece parmaklarımla oynadığım ellerimi buluyordu. Şuan bana mı bakıyordu yoksa resme mi?

"Bu, bu çok güzel. Bu kadar yetenekli olduğunu bilmiyordum." Ona bakmadan konuşmaya başladım. "Aslında o kadar zor olmadı. Yüz hatların simetrik ve de..." Gerisini bir anda söylemeye çekindiğim için susup bakışlarımı resimden çektim ve zaten dibimde olan yüzüne baktım. Beni mi izliyordu?

"Ve de?", diye merakla sordu gözlerimin içine bakarak.

"Hiç olmayacak kadar güzel bir yüzün var." Bunu dediğime gerçekten inanamıyordum. Bir anlık cesaretle bakmaktan utandığım o gözlerinin içine bakarak içimdekini söylediğimde iç sesime yenik düşmüştüm. Ben onun kusursuz yüzünü incelerken onun bakışları ise dudaklarıma kaymıştı. Ardından benim bakışlarım da onun dudaklarında son bulurken dudaklarımı birbirine bastırıp yutkundum. Büyüsüne kapıldığım Sehun muydu yoksa anın vermiş olduğu bir his mi bilmem ama ne hareket edebiliyor ne de ağzımı açıp tek kelime edebiliyordum.

Başını hafifçe yana eğip gözlerini usulca kapatmasının ardından ben de göz kapaklarımı indirdim. Göremesem de bana yaklaştığını hissedebiliyordum. Heyecanla dudaklarımızın birleşmesini beklerken bir ses duyuldu arka taraftan. "Ay ne oluyor, ne oluyor?!"

Ye Eun teyzenin sesiyle adeta yerimden sıçramıştım. Gözlerimi açtığımda Sehun da arkasına bakıyordu. Ye Eun teyze ise eliyle gözlerini kapatmış eve geri girmeye çalışıyordu. Daha ne kadar yanlış bi zamanda gelebilirdi ki değil mi? Ben daha ne kadar utancımdan yerin dibine girebilirdim ki mesela?

HEARTBREAKER | OH SEHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin