0.2

8.2K 499 314
                                    

Yeni bölüm💖

Nasılsınız?

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.

Keyifli okumalar.

______________________________________

Aceleci bir şekilde evden çıktım.Nakkaşhaneye geç kalmıştım!

(Nakkaşhane, ressamların, işlemcilerin ve taşçı ustaları gibi kişilerin bir arada bulunduğu yerdir.)

Hızlı adımlarla nakkaşhaneye giderken ustanın beni azarlayacağının farkındaydım.

Yolda giderken Sümbül'e ve diğerlerine selam vermiştim.
Sonunda vardığımda direkt içeri girdim.Beni gören Osman usta kaşlarını çattı."Ne diye geç kalırsın?"

Yutkundum."Uyuya kalmışım, ustam." dedim bakışlarımı yere eğerek.Elini omzuma atıp okşadı ve "Bir daha olmasın, hadi geç yerine." dedi.

Gülümsedim ve "Sağ ol, ustam." diyip işime giriştim.

.

Kendimi o kadar kaptırmışım ki öğle yemeği saatinin geldiğinin farkında olmamıştım.Biri omzuma dokununca irkildim ve elimdeki fırça yeri boyladı."Sakin ol nakkaşçı," dedi usta ve devam etti."Haydi Leo, sen de yemeğini ye." dedi.

"Tamam usta." derken yerden fırçayı almıştım.Osman usta son bir kez bana bakıp çıktı.Bende biraz daha orada durup defter-i âdeti aldım ve çıktım.Kapı da bekleyen taşçı ustaya göz gezdirip Mahir ağabeyinin kahvesine doğru yürümeye başladım.

Orada çok dostum yoktu.Sadece bir dostum vardı ve o da bugün gelmemişti.

Biri kolunu omzuma attı ve bir el ağzımı kapattı.Gözlerim büyümüştü.Hızla beni dar sokağa çeken kişiye vurmayı denedim ama olmuyordu.

Ağzımdaki elini ısırdım.Beni tutan kişi bağırmış ve geri çekilmişti.Arkamı döndüğüm an gördüğüm kişi ile derin bir nefes alıp verdim.

Aptal Sümbül'dü.

"Boğazından asılasısın yeminle.Korkudan öteki tarafa gidiyordum yahu." dedim.Elimi kalbime koydum.

"Lâtife ettim canım.Hemen küfrediyorsun.Gerçi bu küfür bile değil." diyip kahkaha atmıştı.

Ona kötü kötü baktığım için kahkahasını durdurdu.Ben yere düşen defter-i âdetimi alırken o hızla kolumdan tutup beni Mahir ağabeyinin yanına götürdü.Mahir ağabey her zaman oturduğumuz tabureye oturmuştu.

"Bak sana kimi getirdim ağabe-" dedi ama Mahir ağabeyinin onun sözünü kesmesi ile sustu."Bana ağabey deme Sümbül." deduginde gözlerim şokla açıldı.

Sümbül dudağını büktü ve Mahir ağabeye mazlum mazlum baktı.

"Peki.." diyip kolumu bıraktı ve içeri girdi.Onun bu haline üzülmüştüm.Mahir ağabey ona bana ağabey deme diye defalarca söylese de o hiç pes etmiyordu.Ama zaten söylerken pek istekli olmuyordu.Niye söylüyorsa artık.

Mahir ağabey "Ben bir insan-ül ayn'ıma bakayım." diye bana hitaben konuşup kahveye girdi.Ben ağzım açık arkasından bakıyordum.

Yanlış hatırlamıyorsam insan-ül ayn gözbebeğim demektii.

Heyecanla doğruldum.İbne olmak ağır bir şekilde mücazatlandırılıyordu.Belli ettiğin an kelleni vurdurur ve aleme ibret olsun diye gezdirirlerdi.

(Mücazatlandırmak, cezalandırmak anlamına gelmektedir.)

Ancak padişahımız bu tür şeylere kesinlikle yasak koymuştu.Hatta hareminde sadece hatunlar değil, erkekler de varmış.E ibne olan padişah olunca kimse bir şey diyemiyordu tabii.

PADİŞAH/ GAY Where stories live. Discover now