2.7

2.7K 198 120
                                    

Selaam, nasılsınız??

Buraya benim Aren'imi koyuyorumm

Buraya benim Aren'imi koyuyorumm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🤭🐥

Murat Han🤍🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Murat Han🤍🔥

______________________________________

Kader'den..

"Tamam, şimdi bana Kevser'i çağırın." dedim."Emredersiniz, sultanım." dedi hatun ve hızla çıktı.Bir süre sonra içeriye giren Kevser ile yutkundum.

"Getirdin mi?" dediğinde Kevser Hatun başını salladı."Emrettiğiniz üzere zehiri getirdim sultanım da ne yapacaksınız bu zehiri?Safiye sultan için mi?" diye sorduğunda başımı dikleştirdim.

"Evet, sen şimdi o zehiri ver bana." dediğimde Kevser Hatun başını eğip elindeki zehiri bana uzattı.Zehiri aldım."Şimdi çıkabilirsin." deyip zehiri dizlerime bastırdım.Kevser Hatun selam verip çıkınca oturduğum yerden kalktım ve çekmeceme doğru ilerledim.

Çekmeceyi açıp içindeki yüzüğü aldım.Bu yüzük Hafsa'mındı.Benim bir tanemindi.Onu o kadar çok özlüyordum ki anlatmazdım.Gözlerim dolarken yüzüğü öpüp"Bekle beni birtanem, geliyorum yanına." dedim ve elimdeki zehirin kapağını açtım.

Tam içeceğim sırada kapı tıklatıldı.Aceleyle zehirin kapağını kapattım, gözyaşlarımı sildim ve yüzüğü elime sakladım."Gir." dediğimde içeriye Aren girdi.Yeşil gözleri parlarken "Sultanım." diyerek selam verdi.

İstemsizce gülümsedim."Gel, Aren." dedim.O da yüzündeki gülümsemeyle yanıma geldi ve "Siz duydunuz?Safiye sultan gidiyor." dediğinde kaşlarımı çattım."Ne için gidiyor ki?" dedim.Gene ne yapmıştı o hatun?

"Şey..beni o zehirle-miş." dediğinde gözlerim büyüdü.Safiye nasıl biriydi böyle?Kendi menfaati için herkesi çiğneyip ezecek kadar gözü boyanmıştı."Bu nasıl olur?" diye istemsizce şaşkınlıkla konuştuğumda omzunu silkti.

"Ben alıştı sultanım, siz alışmadı?" dedi.Çok tatlı konuşmuştu.Kahkaha attım."Avrei dovuto abituarmi ormai(Artık alışmam gerekirdi.)" diye İtalyanca konuştuğumda gülümsedi ve başını eğdi."Ben hünkarımı çok özledi!" diye sızlanınca aklıma gelen isimle gözlerim doldu.
Hafsa'da hep böyle sızlanırdı bana..

Aren, ağladığımı görünce gözleri büyüdü."Sultanım, ben ne yaptı niye böyle üzgün siz?" dediğinde dudağımı büktüm."Hiç." dediğimde inanmayan gözlerle baktı."Sei sicuro mio sultano? mi dispiace davvero se ti ho offeso.(Emin misiniz sultanım?Sizi kırdıysam çok özür dilerim.)" dedi.

Sanırım Osmanlıcada derdini anlayamayacağı için İtalyanca konuşmuştu.Onun bu güzel sözlerine karşılık burukça gülümsedim."Hafsam'da senin gibi sızlanırdı da o aklıma geldi..Neyse hadi sen git artık." dediğimde bana üzgün gözlerle baktı.

"Sultanım.." dediğinde gözlerine baktım."Eminim Hafsa sizi bir yerlerde izliyordur ve ağladığınızı görünce çok üzülüyodur. Belki onu çok sevdiniz, hatta aşıktınız ama hayat bu. Onun için yapabileceğiniz tek şey hayır yapmaktır." diye İtalyanca konuştuğunda gözlerim daha çok doldu.

Haklıydı, hemde çok haklıydı.Hızla gözyaşlarımı tek elimle silip gülümsedim."Her şey Hafsa için." diye konuştuğumda o da gülümsedi.Elimdeki zehir şişesi elimden kayıp yere düşünce Aren'in bakışları yere kaydı.

Gördüğü zehir ile gözleri dehşetle büyüdü ve hızla bana baktı."Sultanım-" demesine kalmadan ona sarıldım.Çok iyi gelmişti bu sözleri.O da kollarını bana doladı.Kısa süre sonra ondan ayrıldım ve "Ben Haznedarın yanına gidiyorum.Bakalım saraydan ne kadar param var." diye konuşup arkamı döndüm.

(Haznedar, hazine işiyle ilgilenen kimsedir.)

Aklıma gelen şeyle alnıma vurdum ve tekrardan Aren'e döndüm."Sen çok istersen, sonra gelirim yanına." dedim.Bu halime güldü ve selam verip daireden çıktı.

.

Yazar'dan..

İçeriye giren Bülbül ağa ile Safiye sultan volta atmayı bırakıp sinirle onun üzerine yürüdü ve bağırdı."Sen beni nasıl şikayet edersin ha, bana ihanet ettin sen." diye konuştuğunda Bülbül ağa yutkundu."Artık yaptıklarınız şeytani işlere girmeye başladı." dediğinde genç sultan"Ne demek bu, sen kendin demedin mi zehiri onun yemeğine koyarım diye?" dedi.

"Dedim elbette lakin o zehiri ben koymadım.Sadece size öyle gösterdim." dedi, Bülbül ağa."Ne diyorsun sen ağa, düzgün anlat şunu." dedi Safiye sultan."Sultanım, ben zehiri aldım ama yemeğe koymadım.Çıktığım gibi çöpe attım." dedi Bülbül ağa.

Safiye "E sen yapmadıysan kim yaptı?" diye çatık kaşlarıyla konuşunca Bülbül ağa gözlerini kaçırdı."Ben..kim olduğunu biliyorum galiba." diye konuşunca sultan "Kim?" dedi."Mehmet Paşa." dediğinde Safiye'nin gözleri büyüdü.

Hüsna sultanın kocası Mehmet paşa mı yapmıştı bunu?"İyi de Mehmet paşa neden Aren'in ölmesini istesin ki?Nede olsa biricik eşi Aren'i çok seviyor." dediğinde Bülbül ağa bir nefes verdi."İnanın, bilmiyorum sultanım lakin Paşa'nın mutfakta olan bir ağa ile konuşurken duydum.Aren'in yemeğine zehir katmasını istedi ve ağa da kabul etti.Ben..engel olmaya çalıştım lakin beceremedim." dediğinde Safiye sultan duyduklarıyla daha çok şaşırdı.

Odada volta atmaya başladı.Bir yandan da Bülbül ağaya sorular soruyordu."Peki neden Hasodabaşı Bali bey, Bülbül ağa benim zehiri kattığımi itiraf ettiğini söyledi?" diye sorusunu sorunca Bülbül ağa derin bir nefes alıp verdi."Bali Bey herhalde mutfak ağalarıyla konuştu.İçlerinden biri benim zehiri kattığımı söylemiştir.Tabii siz Aren'den nefret ettiğiniz için de hemen inanmıştır." dedi.

Safiye sultan"Benim kendimi bir şekilde temize çıkarmam lazım, yoksa gideceğim buradan!" diye sinirle söylendi.Korkuyordu sultan.Eski sarayda evlenmeyi bekleyen hatunlardan olmak istemiyordu, hayır olamazdı!

"Ama nasıl yapacağız?!" diye ekleyip derin bir nefes verdi.

Biliyorum bölüm kısa oldu ama bazı şeyleri sindirmek sizin için zor olabilirr

Aren son anda yetişti Kader Sultan için..💓💝

Peki sizce Mehmet Paşa neden Aren'i öldürmek istedi?Ya da gerçekten böyle bir şey yaptı mı?

Bu bölüm nasıldı?

Diğer bölüm padişah sefere gider herhalde(gitsin artık bir türlü bitmedi bu ordugahın işi bsjdn)

Yazım yanlışlarım varsa affola🔥🔥

Sizleri çok seviyorum, kendinize iyi bakın.🤍

Hoşçakalın, bay bay!

PADİŞAH/ GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin