2.0

3.4K 231 133
                                    

Selaamm nasılsınız?

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın

Keyifli okumalar.

______________________________________

İlahi bakış açısı..

Leo gözlerini yavaş yavaş açtı, bir kaç dakika gözlerinin aydınlığa alışması için bekledi.Ardından doğrulmaya çalıştı.Ama belinde ve karnının hissettiği ağrıyla inledi.Yanı başında duran Murat Han hemen öne atılıp kolundan tuttu ve doğrulamasını sağladı.

Leo boğazı kuruduğu için ağzını açıp "Su." dedi kısık sesle.Padişah seri bir şekilde sehpada ki bardağı alıp içine su doldurdu, ardından Leo'nun yatağının yanına oturdu ve ona suyu içirmeye başladı.Yeşil gözlü çocuk, adamın yaptığı bu hareketle gözlerini şaşkınlıkla büyütüp suyu öyle içti.

Bardak ağzından çekildiğinde Leo "Ne oldu bana?" dedi.Hünkar bardağı sehpaya koyarken "Adet günün gelmiş, acıya dayanamayıp bayıldın." dediğinde yeşil gözlü çocuk "Ha?" dedi şaşkınlıkla.Murat Han, Leo'nun bu durumu bilmediğini anlayınca bir nefes aldı.

Leo'nun ellerini sıkı sıkıya tuttu."Leo sen adet olabiliyormuşsun.Yani özel yerinde ferc varmış." deyince yeşil gözlü çocuk "Latife ediyor siz padişahım?" dediğinde padişah ciddi ciddi bakmaya devam etti."Lakin nasıl olmak bu?!" diye şaşkınlıkla konuşmaya devam etti Leo.

"Bizde bilmiyoruz lakin bu bir mucize, sen bir mucizesin Leo." dedi aşkla bakan adam.Yeşil gözlü çocuk gözlerini kaçırıp yere eğdi başını.Leo bir anda ağlamaya başlayınca padişahın bedeni endişeyle kasıldı.

"Padişahım.." derken istemsizce ağlıyordu Leo.Hünkarın bedeni endişeyle kasıldı."Neden ağlıyorsun, safderunum?" dedi.Yeşil gözlü çocuk başını öne eğmiş, kucağında olan ellerine bakıyordu.Bir cevap gelmeyince padişah elini çenesine attı ve ona bakmasını sağladı."Cevap ver, sevdiğim." deyince Leo "Ben kusurlu biri hiçbir erkekte ferc olmaz.Lakin bende olmak." derken ağlaması daha da şiddetlenmişti.

"Orman gözlerine bakarken hayat bulurum ben.
Bu yüzden ayırma benden gözlerini.
Göklerden gelen bir armağansın sen.
Bu denli kusursuz iken kendine nasıl kusurlu dersin?
Bir insan nasıl bu kadar güzel gözükebilir?" derken son iki cümleyi hayranlıkla ve aşkla söylemişti.

(Şiiri ben yazdım, pek beğenmedim ama neyse, siz sevdiniz mi?)

Padişah, şiiri söylemeyi bitirip onun yanağını yavaş ve şefkatle okşadı."Bir daha kendine ben  kusurluyum dersen Leo..o zaman seni koynuma alırım ve bir daha asla çıkamazsın koynumdan." dedi.

Yeşil gözlü çocuk utançla alt dudağını ısırırken 'Keşke öyle bir şey mümkün olsa' demişti.Bunu içinden söylemek istemişti, henüz dışından söylediğinin farkında değildi.Padişah duyduklarıyla sertçe yutkundu."Leo'm." dedi derin ve hırıltılı sesiyle.Yeşil gözlü çocuğun bakışları ona döndü.Kısacık süreden sonra kafasına dank eden şeyle konuştu."Ben sesli söyledi onu?" deyince hünkar başını salladı, olumlu anlamda.

Leo utançla bir şeyler mırıldanıp ellerini yüzüne siper etti.Bu hali hünkarın gözüne tatlı gelirken dayanamayıp yüzünü kendine siper etmiş olan Leo'nun ellerinden kavrayıp kendine çekti.Leo'nun elleri yüzünden çekilirken yeşil gözlü çocuğun utançtan kıpkırmızı olan yüzü gözler önüne serildi.Padişah, onun yüzüne yaklaşıp dudağından sıkıca öptü.

Yeşil gözlü çocuk utansa da hissettiği duygularla kendine engel olamayarak karşılık verdi.Hünkar onun üst dudağını emerken Leo da onun alt dudağını emmeye başladı.Padişah, Leo'dan herhangi bir tepki beklemediği için şaşırdı ama bu romantik ortamı bozmadı.

Bir süre daha birbirlerini öpmeye devam ederken kapı tıklatıldı.Leo can havliyle hızla padişahtan uzaklaştı ve uzandığı yatakta geriledi.Hünkar bu duruma karşılık sinirli bir nefes çekti içine.Kapıyı çalanın canını almak istiyordu.Kapı tekrardan tıklatılınca Murat Han "Gel!" dedi sert bir sesle.

İçeriye giren Şehzade Mustafa ile hünkarın çatılmış kaşları düzeldi.Şehzade Mustafa eğilerek selam verdi. "Oğlum, gel." dedi padişah.Mustafa ortalama bir hızda padişahın yanına geldi.Hünkar onu kucağına aldı."Bab-yani padişahım ben Leo'yu görmek için geldim.Nasıl oldu?" dediğinde hünkar gülümsedi."Ona sor o zaman." dedi.

Mustafa, yeşil gözlü çocuğa dönerek"Nasıl oldun, Leo?Ben çok korktum senin için." dedi.Yeşil gözlü çocuk al al olan yanaklarıyla konuştu."Ben iyi-iyiyim." dedi Leo zor olsa da kelimeyi söyleyerek.Mustafa, Leo'nun bu şivesine karşılık güldü.Padişah da oğluna ona eşlik etti.

Yeşil gözlü çocuk onlara kötü kötü baktı."Gülme-yin." dedi.Zaten Türkçesini düzeltiyordu, ne diye alay ediyorlardı ki? Leo'nun yüzü düşünce Mustafa gülmesini kesti ve minik ellerini onun yüzüne koydu."Üzülme Leo, ben latife ediyorum sadece." dedi.Padişah "Evet, kusurumuzu affet." dedi, çocuğuna uyarak.

İçten içe dalga geçiyordu tabii.Leo'nun düşen yüzü tekrardan düzelirken kollarını açtı.Mustafa durgun gülümsemesiyle hızla onun kolları arasına girdi."Kusurumu affet Leo." dedi üzgünce.Yeşil gözlü çocuk "Ben üzülmedi ki.Sen de üzgün olma." dedi."Çok seviyorum seni Leo." dedi Mustafa gülerek."Bendee." diye karşılık verdi o da.

Padişah "Hemen de beni bıraktın, Mustafa." dediğinde küçük çocuk "Hayır, hayır.Ben seni de çok seviyorum baba." dedi hızla başını iki yana sallayarak.Hünkar gülümseyip bir elini oğlunun yanağına getirip okşadı.Diğer elini de Leo'nun kucağında olan eline koyup sıktı.Onlar orada güzelce vakit geçirirken Safiye sultana bakalım.

.

Safiye sultan, sinirle dairesine girdi ve cariyeleri kovdu.Ardından arkasındaki Bülbül ağaya baktı."Ne olacak şimdi?!O aptal çocuk gebe kalabilir!" diye sinirle konuşup elini saçlarının arasına soktu."Sultanım, emrederseniz onun canını alabilirim!" dedi adam, emin bir sesle.

Safiye sultan hızla başını iki yana salladı."Sence ilk kimden şüphelenirler?Hemde gebe kalabileceği yeni öğrenildiği bir zamanda.Benim saltanatımı koruyacağımı düşünecekler.Bunu asla göze alamam!" dediğinde Bülbül ağa bir nefes verdi.

"Ne yapacağız?!" diye kendi kendine sayıklamaya başladı, bir yandan da volta atıyordu.Safiye sultanın aklına birden Emine Kalfa düşünce duraksadı."Sultanım, bir şey mi buldunuz?" diye sordu Bülbül ağa, yerinde duran sultana."Hayır." dedi Safiye ve aklındaki kişiyi silmeye çalıştı.Bir anda aklına düşmüştü.

"Ben validemizin yanına gidiyorum, ağa.Onunla fikir danışacağım.Sen de o zamana kadar ne yapabileceğimizi düşün.Ölüm haricinde her şey olur." deyip daireden çıktı.O çıkarken selam verdi Bülbül ağa ve o da çıktı oradan.


Padişah, Leo ve Mustafa<333
Aile gibi değiller mi ya?

Bölüm kısa oldu biraz, diğer bölüm daha uzun yazacağım.

Yazım yanlışlarım varsa affola🔥🔥

Kurguyla ilgili sorularınız varsa burada sorabilirsiniz.

Diğer bölüm bir şeyler ekleyeceğim, bakalım tepkiniz nasıl olacak veya tepkisiz ki kalacaksınız?

Sizleri çok seviyorum, kendinize iyi bakın.🤍

Hoşçakalın, bay bay.💖💖

PADİŞAH/ GAY Where stories live. Discover now