1.8

3.8K 236 148
                                    

Selaamm nasılsınız?

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın

Keyifle okuyunn

______________________________________

İlahi bakış açısı..

Leo, duyduğu kapı sesiyle gözlerini yavaş yavaş açtı ve haline baktı.Padişah ile birbileriyle ilgilendikten sonra yatağa geçmişlerdi, birbirlerini izleye izleye uyuya kalmışlardı.Tabii uyumadan önce padişah onun beline sarılıp boynuna sokulmuştu.Leo'da kollarını onun başına doğru sarmıştı.

Tekrar kapı çalınca yeşil gözlü çocuk yerinden kalkmaya çalıştı ama belini sıkı sıkı tutan Murat Han ile amacına ulaşamadı."Murat." dedi Leo, sessizce.Padişah uyanmamıştı."Hünkarım." diye kapıdan bir ses geldi.

Yeşil gözlü çocuk dudağını ıslatıp hünkarın kulağına yaklaştı ve tekrar adını seslendi.Padişah mırıldanarak boynuna iyice sokuldu ve boynunu öptü.

Leo'nun soluğu kesilir gibi oldu, heyecanla nefes alıp verdi.Kapı sesi ile Leo kıpırdandı.Neyse ki yatakta olan siyah tül onların görünmesini engelliyordu."Şey.. padişahım uyanmalı siz." dedi, yeşil gözlü çocuk."Hünkarımızın uyanması gerekir, yemek hazırdır." dedi ağalardan biri.

Yeşil gözlü çocuk bir nefes alıp verdi."Ben, padişahı..ım heh! uyandıracak.Siz koymak yemekleri." dediğinde ağalar onayladı ve yemeği masaya dizmeye başladılar.İşleri bitince hızla daireden çıktılar.Leo rahat bir nefes alıp vererek konuştu."Murat'ım." dediğinde padişahın gözleri açıldı.

Bir kaç saniye ayılmaya çalıştı, ardından gözlerini yavaşça açtı ve karşısındaki güzelliğine baktı."Günaydın, orman gözlüm." dediğinde Leo kıkırdadı."Günaydın, Murat'ım." dedi.

Padişah duyduğu şey ile sertçe yutkundu.Uyanırken ona 'Muratım' diye seslendiğini duymuştu ama bunu uyku sersemliğiyle duyduğunu düşünmüştü.Şimdi hünkar ayıkken söylemesi padişahı istemsizce heyecanlandırmıştı.

Murat Han elini kaldırıp yanağına sardı. "Çok meftunum sana." dedi içi giderken."Nasıl bir şeysin sen, nedir bu güzellik?" diye devam etti.Gerçekten de Leo çok güzeldi.Öyle ki herkesin istediği biriydi.Hem güzel hem de yakışıklıydı.Padişah en çokta bundan korkuyordu, bir gün kendisini bırakıp gidecek diye düşünüyordu, tabii Leo'nun kendisine ne denli meftun olduğundan bihaber şekilde.

Yeşil gözlü çocuk titrek bir nefes aldı.Heyecandan bir şey diyemiyordu, bu yüzden cevabını onun dudağının kenarından öperek verdi.Hünkar bu öpücüğe karşı derin bir nefes aldı."Yemek geldi, yiyecek biz.Aç ben." deyince padişah büyük bir kahkaha attı.

Böyle bir an yaşıyorlarken onun 'yemek yiyelim' demesi gerçekten de komikti.Leo anlamsız bakışlarla karşısındaki adama baktı.Murat Han onun bu tatlı bakışları karşısında dayanamayıp alnına sıkı bir öpücük kondurdu.

"Hadi kalk bakalım, aç çocuk." deyince Leo yüzünü düşürdü."Ben tombul oldu?" dedi huysuz bir sesle."Sen artık bana meftun değil, yalan söylüyor sen bana."diye eklediğinde padişah güldü, hemen sonra onun saçından sıkıca öptü."O ne demek öyle, ben sana hiç meftun olmaz mıyım?" dedi.

Leo omuz silkip yataktan kalktı, somurtarak yemeğe oturdu ve kollarını göğsünde bağladı.Padişah bu tatlı çocuk karşında bir nefes alıp verdi, ardından yataktan kalkıp sevdiğinin karşısına oturdu.
Hünkar elini uzatıp Leo'nun yanağını sardı ve yavaşça okşadı.

"Orman gözlerine baktığım her an kaybolurum.
Kokunu her soluduğumda cennet bahçesindeymiş gibi hissederim.
Gülüşünü görmek, duymak için servetimi ayaklar altına alırım.
Her başımı yastığa koyduğumda seni düşünürüm.
Nedir sana olan aşkım?
Sana meftun olmadığımı nasıl söylersin, bu bana en büyük hakarettir."dedi padişah, Leo'nun gözlerinin içine bakarken.

PADİŞAH/ GAY Where stories live. Discover now