1.0

5.1K 346 152
                                    

Selaammm naberr??

Şimdiden söylüyorum, yazım yanlışlarım olabilir.

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın

Sizleri seviyorum.

Keyifle okuyunn

______________________________________

Yazar'dan..

Leo, Hüsna Sultan'ın karşısındaki adamı yani Mehmet paşayı tanıtması ile saygıyla selam durdu."Memnun oldu ben." dedi Leo hafif bozuk Türkçesi ile.

Mehmet paşa gülümsedi ve "Bende memnun oldum." dedi ardından ekledi."Hüsna'm anlattı, Safiye'yi kendince rezil rüsva etmişsin.Ellerine sağlık."

Bu dediği ile Leo şaşkınca baktı karşısındaki adama."Ha?" diye de bir ses çıkmıştı ağzından.Mehmet paşa ve Hüsna sultan gülümsedi.Zira karşısındaki çocuk çok tatlıydı.

Leo "Ben karşı durmak mecburiyetinde, çok ımmm" dedi istediği kelime aklına gelmeyince.Hatırlayamadığı kelime ile sustu.

Paşa ve Hüsna Sultan bu tatlı çocuğa karşı gülümsedi.

Birlikte hem bahçeyi geziyor hem de muhabbet ediyorlardı.Bir süre sonra yanlarına bir ağa geldi."Nakkaşçı Leo, hünkarımız seni buyurur." dediğinde Hüsna tek kaşını kaldırarak gülümserken Mehmet paşa, kaşları hafif çatık bir şekilde olayı anlamaya çalışıyordu.
Leo ise sertçe yutkunmuştu.

"Tamam, geliyor ben sen git." dese de ağa gitmemişti."Olmaz nakkaşçı, hünkarımız seninle gelmemi istediler." diyince Leo 'emir büyük yerden' dermiş gibi başını hafifçe yana yatırmış, ardından çifte döndü.

Paşa'nın eli Hüsna Sultan'ın belinde iken Leo çok gözükmeyecek bir şekilde gülümseyip selam verdi ve yanındaki ağa ile yürümeye başladı.

"Sen adın ne?" dedi Leo yanındaki ağaya."Benim adım Mustafa." diyince Leo'nun kaşları kalktı.Safiye Sultan'ın oğlu Şehzade Mustafa'nın adı idi."Anlam ne sen biliyor?" dediğinde Mustafa ağa sinirli bir nefes çekti içine.

Leo anında susup yere baktı."Ben suç işledi, affet." dediğinde Mustafa ağa bir şey demedi.
Leo'yu tatlı bulmasının yani sıra çekici de bulmuştu.

Leo sadece içindeki stres ve heyecan bitsin diye birileri ile konuşmaya çalışıyordu lakin olmamıştı.Çünkü o kadar heyecanlıydı ki içi içine sığmıyordu, zaten ağa onunla konuşsa bile fayda etmezdi.

Çünkü Leo, kendinden bihaber şekilde gönlünü cihan sultanına vermişti bile.

[Hızlı oldu gibime geliyor öyle bir şey varsa söyleyebilirsiniz:)]

Bir süre sonra kapının önüne geldiler.Ağa eski yerine geçerken Leo derin bir nefes alıp kapıyı çaldı."Gel!" diye kalın ve gür bir ses gelince sertçe yutkundu yeşil gözlü.

Ardından kapıyı açtı.Masada oturmuş elindeki kağıtlarla bir şeyler yapan Han'ı görünce hafifçe gülümsedi ve selam durdu."Hünk-Murat." dedi.

Murat Han kafasını kaldırıp kendisine seslenen küçüğüne baktı.Kocaman gülümsedi ve ayağa kalktı.Ona doğru gitti Sultan, ve tam karşısında durdu.

"Az önce çatıda ne yapıyordun?" diyince Leo'nun aşağıda olan bakışları yukarı kalktı ve şaşkınca hünkara baktı."Şey ben-" dedi ama dudaklarına değen parmak ile sustu.

Dudağında ki parmak uyuşturucu hissi yaratırken Leo sertçe yutkundu.Hünkarın bakışları onun adem elmasına kayarken o da yutkundu.

İkili sadece dudaklarına odaklanmış bir şekilde, birbirlerine yaklaşırken anı kapının çalma sesi bozmuştu.Leo anında irkilip geriye çekildi.Murat Han da sinirli bir nefes verip kapıdaki kişiye ithaben "Defol!" diye bağırdı.

PADİŞAH/ GAY Where stories live. Discover now