1.BÖLÜM

556 25 12
                                    

Not: arkadaşlar kitabımın ilk bölümü olduğu için karakter tanıtımları biraz fazla O yüzden dikkatli okumanızı tavsiye ederim. Teşekkürler ♥

O zaman sizleri fazla bekletmeden hikayeme başlıyoruz.

İyi okumalar...

~yazardan~

Hakkari/Yüksekova Hudut Alayı. Sabah saat 5.20 sularında Yasemin Özer yine aynı kabusu görerek uyandı, son zamanlarda görmeye başladığı bu kabus artık onu uyutmuyordu, sürekli onu düşünceli bir hâle sokuyordu ama unutmaması gereken birşey vardı o tim komutanı Kıdemli Üsteğmen Yasemin Özer'di.

Bu da demek oluyor ki kabusun etkisinden bir an önce çıkıp askerleriyle ilgilenmeliydi.

Yasemin kabusun etkisinden çıkınca yatağından kalktı ve odasındaki camı açıp biraz temiz hava aldı, temiz havanın ona iyi geleceğini biliyordu.

Bir kaç dakika hava alıp camı kapattı, sonra banyoya girip ılık bir duş aldı ardından banyoda rutin işlerini halledip çıktı.

Dolabının kapağını açtı içinden kamuflajlarını çıkardı ve hızlı bir şekilde giyinip beresini taktı.

Size biraz da Yasemin'in kişilik özelliklerinden bahsedelim o zaman. Yasemin kumral biriydi. Koyu kahve renginde gözleri ve koyu kahve renginde saçları vardı. Kalın dudakları ve uzun kirpikleri onu daha da çekici gösteriyordu tabii. Aynı zamanda 1.80 boyundaydı.

Yasemin Üsteğmen hazırlanınca saatine baktı ve saat 5.40 olmuştu. Aynı odada kaldığı askerini yani Umay'ı gür bir sesle "Umay kalk! 5 dakika içinde içtima alanında ol!" Dedi ve Umayın hızlıca uyanıp hazırlanmaya başladığını görünce odadan çıktı.

Ve aynı koridor da olduğu askerlerini uyandırmaya gitti. Önce Eren ve Efe'nin odasına gitti ve onları uyandırdı. Sonra Yiğit ve Ateş'in odasına gitti ve onları da hızlı bir şekilde uyandırdı. En son da Altay ve Mert'in kaldığı odaya gitti ve diğerlerini kaldırdığı gibi kapıyı sertçe açtı, gür bir sesle "koğuş kalk!" dedi. Uyandıklarını görünce de "5 dakika içinde içtima alanında olun" dedi ve çıktı.

Vakit dolunca Yasemin bahçeye indi.

Askerler hizaya girmiş onu bekliyordu. Yasemin "rahat!, hazır ol!, rahat!, hazır ol!, günaydın asker!" Dedi ve bütün tim Yasemin'in verdiği komutlara uyarken günaydın asker demesiyle hep bir ağızdan "sağol!" Diye bağırdı.

Ve tekrardan "nasılsın asker!" Diye sordu. Bütün tim yine hep birlikte "sağol!" Dedi.

Yasemin "sağa dön!" Diye komut verdi. Askerler onun komutunu yerine getirirken o, "yüz metre koşu!, başla!" dedi. Kendisi dahil bütün tim koşmaya başladı.

Yüz metre koşu bittikten sonra "yüz şınav ve yüz mekik" dedi. Bütün tim onun dediklerini yaparken o da hiç zaman kaybetmeden şınavını çekmeye başlamıştı.

Şınav ve mekik bittikten sonra barfiks çekip bir kaç spor daha yaptıktan sonra Yasemin "bugünlük bu kadar spor yeter arkadaşlar kahvaltıya inebilirsiniz" dedi. Ve tim yine gür bir sesle hep bir ağızdan "sağol!" Dedi ve kahvaltı yapmak için yemekhaneye gittiler.

Bütün tim bir masaya oturmuş, bir yandan sohbet ediyor bir yandan da kahvaltıyı yapıyorlardı. Evet, biraz da sizlere timdekilerden bahsedelim.

Tim komutanı olan Kıdemli Üsteğmen Yasemin Özer'i artık hepiniz tanıyorsunuzdur.

O zaman Ateş'ten devam edelim, Teğmen Ateş Özdemir. Yasemin'den sonra en rütbeli asker. Esmer, açık kahve göz rengi ve açık kahve saç rengine sahip. Oldukça güçlü bir asker. Teknolojik aletleri çok iyi kullanır.

~HUDUT KARTALLARI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin