5.BÖLÜM

125 16 2
                                    

Bu bölümü arkadaşım Kader'e ithaf ediyorum.

İyi okumalarr...

Kadını sakinleştirmek için ayağa kaldırdım. Kadın ayağa kalkınca hırkasının altında bir kablo gördüm ve "Komutanım tuzak" diye bağırdım.

Ben bağırınca Mehmet komutan belinden hemen silahını çıkarttı ve kadını alnının ortasından vurdu.

İki tepenin arasındaydık. Her taraftan teröristler inmeye başladı. Mehmet ile birlikte hemen arabaya doğru koştuk. Teröristler bize sıkıyordu ama çok şükür hiçbir kurşun isabet etmemişti.

Araca bindik ve geldiğimiz yere doğru gitmeye başladık. kaçmıyorduk sadece 2. planı devreye sokmuştuk. Unutmayın Türk askerinin her zaman ikinci bir planı olur.

Herşey tamda planladığımız gibi ilerliyordu. Ayarladığımız yere gelince araçlardan indik ve siper aldık. Teröristlerde olacaklardan habersiz arkamızdan gelmişti.

Sayı olarak bizden fazlaydılar, yani şimdilik. Çatışma başladı teröristleri birbir indiriyorduk ki bir araç terörist daha geldi. Sayıları biraz daha artmıştı ama bu bizim için sorun değil zaten hepsi birazdan geberip gidecekler.

Mehmet "mühimmat bildirin"

Ben "son 2 şarjör"
Efe "son 3 şarjör"
Altay "son 1 şarjör"
Umay "son 2 şarjör"
Mert "son 2 şarjör"
Ateş "son 3 şarjör"
Yiğit "son 1 şarjör"
Eren "son 4 şarjör"

Mehmet "Dayanın JÖH'ler birazdan burada olur "dedi ve Eren'e "Eren durum bilgisi ver" dedi.

Eren "Komutanım, Diego güvende sıkıntı yok"

Mehmet "Tamam yine de dikkatli ol. Gözün Diego'nun üstünde olsun" dedi.

Eren "emredersiniz Komutanım" dedi.

Zaten aradan çok geçmeden JÖH'ler geldi ve bütün teröristleri öldürdük.

***

Alaya varmıştık. Görevi başarıyla tamamladık diye de TSK'ne tekrardan dönmüştük. Hatta birazdan da Mehmet ile birlikte Diego'nun sorgusuna girecektim. Babamın katillerinden birinin. Dayanmak zor ama Vatanım için mecburum.

Kapının çalmasıyla "gel" dedim.

"Uzman Çavuş Efe Yaman. Komutanım, Mehmet komutan sorgu odasında sizi bekliyor."

Ben "tamam, Efe. Sen çık ben geliyorum." Dedim. Efe bir baş selamı verdi ve odadan çıktı.

Şimdi babamın katili ile yüzleşme vaktiydi. Odamdan çıktım ve direkt sorgu odasına doğru gitmeye başladım. Mehmet komutan sorgu odasının kapısının önünde beni bekliyordu. "Komutanım beni çağırmışsınız."

Mehmet "evet, üsteğmenim. Yalnız içeri girmeden önce söyleyeyim. İçeride bir vukuat istemiyorum. Bir vukuat çıkarttığın takdirde seni odadan çıkartmak zorunda kalırım. Biliyorum babamın katillerinden biri, senin için zor olacak ama sakin kal."

Ben "emredersiniz Komutanım" dedim ama bakalım içeride sakin kalabilecek miyim.

Mehmet komutanın peşinden ben de odaya girdim ve kapıyı kapattım. Mehmet, Diego'nun karşısındaki sandalyeye oturdu. Ben de, Mehmet'in sağ tarafında ayakta bekliyordum.

Mehmet "sonunda elimize düştün Diego. Hiç yakalanmayacağınısanmıştın."

Diego "yakalandığım konuşcağım anlamına gelmez"

~HUDUT KARTALLARI~Onde histórias criam vida. Descubra agora