15.BÖLÜM

57 11 0
                                    

İyi okumalarr...

Tim beraber koridorda ilerliyordu.

Mehmet koridorda ilerlemeye devam ederek "tim, ben hastaneye Oğuz Timi'nin yanına uğrayacağım. Gelecek olan var mı?"

Yasemin "ben geleceğim komutanım."

Ateş "ben de geleceğim komutanım."

Diğerleri de aynı anda "biz de geleceğiz komutanım" demişti.

Mehmet "yarım saat sonra herkes bahçede olsun o zaman. Birlikte çıkarız."

Tim aynı anda "emredersiniz" dedi ve hazırlanmak için odalara dağıldılar.

~Yasemin'den~
Zaman ilerlemeye devam ediyordu.

Tim ile birlikte hastaneye uğramış oradan da evlere dağılmıştık.

Son merdiveni de çıktım ve kapıyı tıklattım.

Annem; üstünde mutfak önlüğü, elinde tencere kapağı ile kapıyı açmıştı.

"Hoş geldin kızım. Gel içeri geç misafirlerimiz var."

"Hoş buldum anne." Dedim ve kim var diye sormadan içeriye girdim.

Adımlarımı oturma odasına çevirdim. Odada gördüğüm manzara ile şaşırmadım desem yalan olurdu.

İçeride; Süleyman komutanın eşi ve kızı, Asena, Pınar abla, Melek abla (Umay'ın annesi) ve Efnan vardı.

İçeriye doğru "hoş geldiniz" dedim.

Konuşmalar kesilip herkes anında bana dönmüştü. Yanıma ilk gelip "hoş bulduk" diyip de sarılan Efnan olmuştu. Yaralarım acımıştı ama çok önemsemeyip ben de sarılarak karşılık verdim.

Efnan çok tatlı biri. Belki kandan bağlı olduğum bir kız kardeşim yoktu ama Umay, Efnan, Asena ve Asuman benim için en iyi kız kardeşlerimdi.

Sıra sıra herkes gelip sarıldıktan sonra annem beni yanına çekti ve öptü.
"Umay nerede anne?"

"Eve uğrayıp gelecekmiş."

"Tamam."

"Sen istersen üstüne rahat bir şeyler giy biz masayı hazırlayana kadar."

Annemi başımda onayladıktan sonra odama geçtim.

Askeriyede yaralarıma dikkat ederek duş almıştım o yüzden direkt dolabımdan gri bir eşofman ve beyaz bir tişört çıkartıp giydim. Saçımı daha kıskaçlı tokamla bir topuz yaptım ve ayağıma terliklerimi geçirip odadan çıktım.

Annemler masayı kurmuştu.

Kapının çalması ile kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açtım. Umay ve Aybars gelmişti.

Hemen "hoş geldin" dedim.

Umay da "hoş buldum" diye karşılık verdi.

Aybars beni görünce bana gelmek için ellerini aç kapa yaptı.

Umay önce tereddüt etti. Büyük ihtimal yaralarından dolayıydı. Ama ben kollarımı Aybars'a uzatınca o da benim kucağıma bıraktı çocuğunu.

Sonra birlikte içeriye geçtik.

Herkes ayaklanmış masada yerini alıyordu.

Biz de hızlıca yerimize geçince yemekler yenilmeye başlandı.

Her şey mükemmel olmuştu.

Bir gün gününde yapılabilecek her şey yapmışlardı.

***

~HUDUT KARTALLARI~Where stories live. Discover now