14.BÖLÜM

53 11 0
                                    

İyi okumalarr...

Aracın durmasıyla Eren "komutanım buraya bir bakmanız lazım" dedi.

Şoför koltuğunun yanına ilerleyip karşıya baktım.

Allah kahretsin...

Etrafta yoğun bir sis vardı. Nakil aracı devrilmiş. Herkes vurulmuştu.

"Yasemin araçta kalıyorsun. Diğerleri benimle gelin. Temkinli olun."

Herkes başı ile onaylayınca araçtan indik. Aynı şekilde Engerek Timi araçlardan inmiş bize doğru ilerliyordu.

Cafer yanıma gelince "ne oluyor?" Dedi.

"Nakil aracı devrilmiş. Biz gidip bakacağız, siz de etrafı kontrol edin."

"Tamam." Dedi Cafer ve timini gruplara ayırarak etrafa dağıldı. Ben de Kartal Timi ile nakil aracının devrildiği yere doğru yaklaştım. Araç uçurumun kenarında asılı kalmıştı. Önce yerde yatan yaralı askerlere yaşıyor mu diye baktım.

Şükür ki yaşıyorlardı ama bazılarının durumu ağırdı.

"Yiğit yaralılara bak, Efe sende Süleyman komutanla iletişime geç. Acil ambulans lazım."

Yiğit ve Efe aynı anda "emredersiniz Komutanım" dedi ve hemen onlara verdiğim görevi yapmaya koyuldular.

Ben nakil aracına yaklaştım ve ön camdan gördüğüm kadarıyla öndeki iki asker kafalarından vurularak şehit edilmişti.

Yanımda hissettiğim kişi ile kafamı o yöne çevirdim. Ağlamamak için kendini zor tutan Yasemin var yanımda. Bu bakışları iyi tanırım. Belli etmiyordu ama ben anlardım.

Ne ara onu bu kadar tanımıştım?

Bilmiyorum ama onun bu bakışlarında büyük bir hüzün ve acı var.

"Sana arabada kalman gerektiğini söylemiştim."

"Biliyorum Komutanım ama durum kötü görünüyordu. Bakmak istedim. Belki benim de bir yardımım dokunur."

"Yasemin, yaralısın zor yürüyorsun zaten. Arabaya geç."

"Ama komu-"

"Bu bir emirdir asker."

"Emredersiniz Komutanım" dedi Yasemin ve arabaya doğru ilerleyip tekrardan araca bindi.

Onu bir kere koruyamadım. Bunun ikinci defa yaşanmasını istemiyorum. Ona herhangi bir zarar gelmesini istemiyorum. Onun yaralarını gördükçe benim canım yanıyor. Bütün yaralarını sarmak istiyorum. Ve biliyorum ki bunun için biraz zamana ihtiyaç var.

Sabredeceğim. Her sabrın sonunda selamet vardır.

Diego'yu kaçırmışlardı.

Lanet olsun. O kadar önlem almıştık. Bizim pustuğumuz bölgede saldırı yapacaklardı ama nasıl olur da geride saldırı yapıp alırlardı Diego'yu.

Burada birşeyler dönüyor ama yakında çıkar kokusu.

Kafamı tekrardan Yiğit'e çevirdim. Mert ile birlikte yaralılara müdahale ediyordu. Efe de, Süleyman komutanla irtibata geçmiş konuşuyordu.

Efe telefonu kapatınca yanıma geldi ve hazır ola geçip bir baş selamı verdikten sonra konuşmaya başladı. "Komutanım, Süleyman komutanla konuştum. Ağır yaralılar için helikopter gönderdiler, birazdan burada olur. Bir de aracı oradan almak için yardım ekibi geliyor-"

Duyduğum sesle uçurumun kenarındaki araca baktım. Bağırma sesi geliyordu sanki.

Aynı ses tekrardan gelince Efe'ye "sen de duydun mu?" Dedim.

~HUDUT KARTALLARI~Where stories live. Discover now