MAVİ'msi AŞK (GxG)

14- Aşığım

MAVİ'den...

Ve ansızın çıkıp geldi hayatıma. Bunca zaman sadece nefes aldığımı, aslında yaşamadığımı öğretti. Yetmezmiş gibi şimdi nefesim de kendisi!

Karşımda bir deli cesaretle ilanı aşk etti Gece. Gözlerinin en içine baktım. Çünkü dili katı şeyler söylediğinde bile göz bebekleri sarıp sarmaladı beni hep. Şimdi de göz bebeklerinden duymak istedim dilinden dökülenleri. Bana bakarken ışıl ışıl olan gözlerinde tedirginlik de var şimdi. Reddederim korkusu. Bu tamamen çılgınlık!

G: Bir şey söylemeyecek misin Mavi? Sana hislerim olduğunu söyledim.

Haklı. Bana neler hissettiğinden bahsetti. Bense bir tepki vermek yerine saniyelerdir sadece susuyorum.

G: Bu sessizliğinden anladım ben. Bir şey hissetmek zorunda değildin zaten. Ben sadece... Neyse unut gitsin.

Gece reddedilme düşüncesiyle bir hışımla kalktı yanımdan. Ne kadar kötü hissettiğini görebiliyorum. Peşinden ben de kalktım. O daha gidemeden ince bileğinden kavradım onu ve kendime çevirdim. Bir anda çevirilmenin etkisiyle burun buruna geldik. Ne ben çekildim ne de o...

G: Ne var?

M: Görülemez, sadece hissedilebilir diyorlardı. Ama yanılmışlar. Gözlerinde gerçek aşkı defalarca gördüm ve hayatım boyunca gördüğüm en güzel şey bu olacak.

Gece gözleri dolu bir şekilde kapattı göz kapaklarını. Duyduklarına inanamadı ama asıl duyması gerekeni henüz söylemedim. Kollarımı ona sararken alnımı alnına yasladım. Ben de kapattım gözlerimi.

M: Seni...

G: E..Evet...

M: Ben..

G: Mavi...

Nefesimizi ağır ağır alırken tam şimdi kalbim duracak. İlk seni seviyorumu söylemek zormuş! Ama gerçekten aşıksan...

G: Söyle lütfen.

M: Seni seviyorum Gece Akay.

G: Hem de çok Mavi karahan.

Gece ellerini belime nazikçe doladı. Belli ki bu anı o da benim gibi çok beklemiş. Başını boynuma gömdü sadece. Boynumda nefeslenirken kokumu derin derin çekti ciğerlerine. Her iç çekişinde belimdeki elleri hafif okşayarak ilerledi. Bense gözlerimi sımsıkı kapattım ve bu ana, Gece'me konsantre oldum sadece. Onun boynunda kendime bir yer açarak sığındım yuvama. Bu koku... Beni deli edecek!

Gece boynuna nazikçe dudaklarını sürterken masum birkaç öpücük kondurdu. Rüya gibi her şey ama rüya olmadığına da eminim. Çünkü hiçbir rüya bu kadar güzel olamaz. Ne yarının ne bugünün bir önemi yok artık. Tek önemli olan kollarımdaki bu özel kadın. Şimdi daha iyi anlıyorum ne kadar sevdiğimi. Hislerimi daha iyi anlamam için tek sarılma yetermiş meğer. Yetti de. Artık eminim. Ben bu güzele aşığım.

Gece boynumda nefeslenirken fısıldadı. Sanki biri duyacak ve tüm büyü bozulacakmış gibi....

G: Bu anın rüya olmasından çok korkuyorum.

M: Rüya olamaz. Hiçbir rüya bu kadar güzel değildir.

G: Ama defalarca gördüm rüyamda.

Hafifçe çekilip gözlerine baktım. Gözlerindeki aşk... Kalbimi esir aldı.

M: Ne gördün rüyanda? Hiç bahsetmedin.

G: Seni gördüm. Hem de defalarca. Böyleydi aynı. Sıkı sıkı sarılmıştık.

M: Bundan sonra sürekli sarılmamdan şikayet edeceksin.

G: Hiç sanmam. Şikayet edersem büyük ihtimalle delirmişimdir.

_________________________

GECE'den...

Yemin ederim seve seve edilen bir intihar gibi bu duygu. Önceki kimliğimi bu intiharla beraber gömmüşüm de Mavi'yle baştan doğmuşum gibi... Sahi ya ben Mavi'den önce en son ne zaman gülümsemiştim hatırlamıyorum bile. Mavi'den önce en son ne zaman kahvaltı etmiştim? En son ne zaman söylemiştim en sevdiğim şarkıyı? Ne zaman bir simiti kuşlarla bölüşmüştüm? Dahası ne zaman aşık olmuştum? Mavi'yle tamamlandım ben. Çok eksikmişim meğer.

Dakikalarca kokusunu içime çekecek fırsatım oldu az önce. Cenneti bu dünyada yaşadım. Doyamadım, doymaya da niyetim yok ama zamanımız bol. Bir ömür bitmeyeceğine emin olduğum tek duygu bu. Hani kalpte kelebekler uçuşur ya... Benimkinde kelebek ordusu var şuan.

Koltukta ben uzanmışken Mavi de hafifçe sırtını bana yaslayarak uzandı. Dip dibe, yan yana, can canayız artık. Parmakların parmaklarıyla kilitlenerek tuttu ellerimi.

M: Ellerim artık hiç üşümeyecek.

G: Nedenmiş küçük hanım?

M: Sen tutuyorsun çünkü.

G: O zaman iyi haber. Hep sıcacık kalacaklar avuçlarımın içinde.

Mavi tatlı tatlı bana daha da sokuldu.

G: Mutlusun dimi?

M: Hiç olmadığım kadar hem de. Beni buraya nasıl getirdiğini hatırlamıyor musun? Bir ölüden farkım yoktu.

G: Gözlerinin ağlamaktan şiştiğini gördüğümde yutkunamadım bile.

M: Ama bak... Seninle burda dünyanın bir ucunda yeni bir hayat kurmuşum gibi hissediyorum. Ne babam var ne o karısı ne de o çocukları...

G: Ama annen de yok ikizin de amcan da...

M: Amcamın kendi seçimiydi yanımıza getirmek. Otele götürebilirdi onları da bizi de bu duruma düşürmeden.

G: Bu uzun vadeli olmazdı ama güzelim.

M: Uzun vadeli evimizde de kalamazlar. İzin vermem.

G: Amcan eve kadar getirmemeliydi. Ha getirdiyse ve bir açıklaması da yoksa o evde kalmaman en doğrusu olur zaten. Yine de fevri davranma olur mu? Sonradan üzülmeni istemiyorum. Sadece şunu bil. Orda kalmak zorunda değilsin. Benimle yaşayabilirsin.

M: Bunu o kadar isterdim ki. Ama annemi ve Can'ı bırakamam. Onları bir kez bıraktım zaten.

G: Üniversiteye giderken mi?

M: Başta evet. Üniversite diye gidip bir daha dönmedim geri.

G: Ama haklı sebeplerin vardı.

M: Evet ama sorumlusu annemler değildi.

G: Kalbi güzelim benim. Herkes için ayrı ayrı düşünüyor o güzel kalbin.

Mavi bana yüzünü dönüp yaklaştı iyice. Nefesimi tuttum. Anlık kalp krizi bile geçirmiş olabilirim.

M: Gece Akay...

G: Efendim Mavi Karahan.

M: Biz neyiz?

G: İlla teklif duymam gerek diyorsun galiba.

M: Aslında bunları umursayan biri değilim ama... Senin dudaklarından duymak bambaşka...

Gözleri dudaklarıma kaydığında yutkundum. Dudağımı ısırdım istemsizce. Sonra yine bir cesaret baktım gözlerine.

G: Benim dünyam olup benim güzeller güzeli sevgilim olur musunuz Mavi Karahan?

Mavi gözleri dolu gülümsedi. Başını salladı.

M: Olurum. Seninle her şeye varım ben.

G: Vazgeçemezsin bakk.

Mavi'yi gülümsetmeyi yine başardım.

M: Asla...

Hala dudaklarıma bakıyor. Aramızdaki bu çekim dayanılmaz bir hal aldı şuan. Yutkunamıyorum bile. O kadar yakın ki dudakları dudaklarıma... Gözlerimiz kapandığında dudaklarımız birbirine kavuşmak için yaklaştı birbirine. Heyecandan nefesimi tuttum. Nefesim Mavi değil miydi zaten? Tam dudaklarımız temas edeceği sırada çaldı telefon...