48- Neval

517 45 22
                                    

GECE'den...

Neval... En büyük ablam. Hatta aramızdan büyükanneme ilk karşı çıkan. Annemden sonra bizi ilk terk eden. Hayallerine kimsenin mani olmasına izin vermeyen ablam... Şuan karşımda. Hiç ummadığım bir anda hem de. Bunca yıl sonra karşıma çıkması tesadüf mü? Yoksa kader mi? Ne yapıyor burda? Ben ülkeyi bile terk etmiştir diye düşünürken hala aynı şehirde miymişiz yani? Kafam çok karışık.

Karşılıklı o sahil kenarındaki çardakta oturuyoruz. Onu hafifçe incelemeye başladım. Yıllar geçti ama o hiç yaşlanmamış. Hala güzel. Hala hatırladığım gibi. Belli ki mutlu. Büyükannemsiz daha iyi. Bensiz de... Kendi isteklerinden ödün vermeyerek kendi mutluluğunu seçtiğinde ciddiymiş.

Önünde tuval... boya kalemleri... fırçalar... kağıtlar... Resim çiziyordu belli ki bu sakinlikte. Kendi kendine hayalleriyle mutluydu bu kadar zaman. Sahilde de ondan duruyordu galiba. Manzara çiziyor olabilirdi. Bana seslenmesiyle kaldırdım başımı.

N: Büyümüşsün. Çok büyümüşsün hem de. Çok da güzelleşmişsin.

G: Sense hiç yaşlanmamışsın.

N: Bu iltifat mıydı?

G: Nasıl algılamak istersen.

N: Kızgınsın demek hala.

G: Kızgınlıkla kırgınlığı birbirine karıştırma.

N: Kızgınlığının da kırgınlığının sebebi de büyükannen biliyorsun değil mi?

G: İkinizin meselesinde terk edilen ben oldum. Hem de daha küçükken. Sadece tek suçlu büyükannem mi sence?

N: Gece. Ben seni terk etmedim. Büyükanneni terk ettim. Beni boğuyordu. Tuvallerimi yaktı. Resimlerimi yaktı. Resimle ilgili hayal kurmayı bile yasak etti bana. Ben sadece özgür olmak istedim. Yaşamak istedim. Ama senle değildi problemim. Bunları zaten biliyorsun. Bana kızma.

G: Sana kızmıyorum. Hatta büyükannem konusunda seni haklı da buluyorum artık.

N: Sen büyükanneni haksız mı buluyorsun? Bu şaşırtıcı işte.

G: Küçük değilim artık. Bazı şeyleri anlayabiliyorum. Ama...

N: Ama?

G: Sonay ablam öldüğünde cenazesine bile gelmedin... Bunu kaç yaşına gelirsem geleyim anlayamam.

N: Ordaydım. Haberim var onun da büyükanneme meydan okuyup sevdiğiyle çekip gittiğinden. Öncesinde konuşmuştuk biz. Sadece cenazesinde büyükannemi görmeye tahammül edemediğimden görünmedim. Ama ordaydım.

G: Sana söylemiş miydi? Sevgilisini...?

N: Evet. Bir kadına aşık oldum demişti. Tek destekçisi bendim o zamanlar. Kimse bilmiyordu. Sonra da sana da söyledi. Sen de ona destek oldun ama.. Görüyorum ki şimdi onun kaderini yaşıyorsun. Siz... Sevgilisiniz değil mi? İnternette gördüm.

Mavi'yle beni soruyor... Haklı. Ablamın kaderini yaşıyorum ben. Sonum kötü bitmeyecek ama. Biz kavuşucaz... Uzanıp yanımdaki Mavi'min elini tutarak parmaklarımızı kenetledim birbirine. Ablamın gözlerine baktım.

 Ablamın gözlerine baktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


G: Evet. Sevgiliyiz biz. Hatta nişanlı. Birkaç güne evleniyoruz.

N: Birkaç gün mü? Evlilik teklifinizi internetten görmüştüm ama bu kadar hızlı olacağını tahmin etmemiştim. Tebrik ederim ikinizi de. Peki büyükannene nasıl karşı çıktın? Sen onu kırmazdın hiç.

G: Aşık olarak karşı çıktım abla. Sizi o zaman anladım çünkü. Biriniz aşkı, biriniz hayalleri uğruna gittiniz. Büyükannem bunlara karışmamalıydı. Ki şuan o da değişti. Artık saygı duyuyor bize.

N: O değişmez Gece.

G: Düğün yerimizi o seçiyor abla. Eskisi gibi değil o.

N: Yine de Sonay'ın ölümünün tek sorumlusu o. Onu affedemem. Senin kararına da saygı duyuyorum.

G: Peki... Sorunun büyükannemleydi. Benimle değil. Neden benimle görüşmedin?

N: Annem için.

G: Ne? Annem de bir kadına aşıkmış zamanında Gece. Senin gibi... Sonay gibi... Büyükannem onu zorla evlendirmiş. Bunları biliyorken büyükannesine tapar derecede inanan sana anlatamazdım. O zamanlar böyle değildin. Büyükannenin sözünden çıkmazdın sen. Anlatsam da inanmayacaktın bana.

Gözlerim doldu. Çok garip... Mavi'nin annesi ve annem aynı kaderi yaşamış. Bedellerini de hep biz ödemişiz öyle mi? Gözümden süzülen birkaç damla yaşa aldırış etmedim. Mavi uzanıp gözyaşımı sildi. Elimi tuttu sıkıca.

M: Sevgilim...

G: İyiyim ben.

Ablam Mavi'ye döndü. Üzüldüğümü görüp konuyu değiştirmek ister gibiydi.

N: Demek kardeşimi o körlük uykusundan uyandıran kişi sensin. Valla tebrik etmek lazım. Neval ben bu arada.

M: Mavi ben de. Memnun oldum.

N: Düğüne ben de davetli miyim?

M: Tabii ki. Gelirseniz çok mutlu oluruz.

Başımı kaldırdım. Olanları hazmetmem pek kolay olmadı tabii ki. Ablama baktım. Gözlerim dolu. Birden ayağa kalkıp sıkıca sarıldım ona. Bıraktığı küçük kız kardeşi değildim artık ama yine onun küçüğüydüm. Özellikle annem konusunda söylediklerinden sonra buna ihtiyacım vardı. Sıkı sıkı sarıldım ona. Neval de kollarını bana doladı. Yıllar olmuştu gerçekten. Ben saymayı bile bırakmıştım zamanı... Meğer ona ihtiyacım varmış.

Ne kadar orda öyle oturduk bilmiyorum. Kalkıp sahilde üçümüz yürümeye başladığımızda Mavi'nin annesi Özlem hanım da balkonda oturuyormuş. Onun yanına yürüdük. Tam o an ablam duraksadı.

N: O kadını tanıyor musunuz siz?

M: Şey.. Evet annem. Ne oldu ki?

G: Abla?

N: Annemin aşık olduğu o kadın....

MAVİ'msi AŞK (GxG)Where stories live. Discover now