53- Bir Ofis Dokunuşu

699 47 27
                                    

MAVİ'den...

Evet evett! Biziz o. Hani şu yeni evli çift. Balayından dönseler de hala birbirine doyamayıp her buldukları saniyeyi sevişerek, öpüşerek geçiren o çift biziz. Önceden de böyleydik evet ama şimdi daha farklı her şey. Artık o benim eşim mesela... Eskiye göre en güzel ve en büyük fark bu.

Sabah şirkete beraber geldik her zamanki gibi. Gece defalarca gitmeyelim balayımıza devam edelim diye diretse de şirketin onun için ne kadar önemli bir konumda olduğunu en iyi ben biliyorum. Bu yüzden daha fazla şirketi aksatmamak adına balayından hemen sonra iş başı yaptık. Balayımız mı? Harika geçti. Ama kısa süreliydi ne yazık ki. Ailede yaşananların ağırlığı hala kat kat fazlayken burayı çok boşlayamazdık.

Şirkete girer girmez herkes tek tek tebrik etti bizi. Normalde kimseye "günaydın" bile demeyen Gece'm söz konusu evliliğimiz olunca tebrik eden herkese içten şekilde gülümseyerek tebrikleri kabul etti. Çalışanların arkamızdan konuştuklarını tahmin edersiniz...

"Aşk çok değiştirdi Gece Akay'ı. Artık çok iyi biri."

"Maşallah ya nasıl da gülüyor yüzlerii."

"Balayından ne zaman döndüler acaba?"

"Gece hanımın değişimi! Çok mutlu bakıyor artık."

Gerçekten de aşk çok değiştirdi. Ama sadece eşimi değil. Beni de. Biz birbirimizi severek iyileştirdik yaralarımızı. Beraber daha güçlüyüz. Daha güzeliz. Meğer yürüdüğün yoldan çok yol arkadaşın önemliymiş. Ben yol arkadaşıma çok aşığım.

Şirkette mecburen odalarımıza dağılıp ayrıldık güzelimle. Kısa da olsa ayrılıkları sevmiyorum Gece'yle. Odama geçip çantamı bıraktım masama. Hemen hemen her şey bıraktığım gibi. Ufak tefek farklarla tabii. Masamda Gece'yle resimlerimiz var artık. Bana gönderdiği çiçeklerin vazoları... Haa bir de masamın üzeri çizimlerle dolu. Hiçbiri incelenmemiş. Hiçbiri onaydan da geçmemiş... Baya bir iş birikmiş diyebilirim yani. Yerime oturup ilk tasarıma bakış attım. Aslında gayet şık ama çok basit kaçıyor. Sonuçta artık şirket başladığından çok daha iyi bir konumda. İnsanlar bizden olağanüstü şeyler bekliyor. Beklenti çok yüksek... Bu çizimi eledim bu nedenle.

Böyle böyle saatin nasıl geçtiğini fark etmemişim bile. Öğle yemeği saati... Bense hala çalışıyorum. Çalışırken genelde kendimi kaptırıp yemek yemeyi unutan biriyim. İşkolik miyim acaba ben? Yok yok değilim. Saati fark etmeden çalışmaya devam ederken odamdaki iş telefonu çaldı. Açtım.

M: Akay Holding.

G: Akay Holding hm? Ben güzeller güzeli karımı aramıştım ama.

Sesi hemen tanıyıp gülümsedim.

M: Aşkım kendi telefonumdan arasaydın ya. Nesen şirket telefonundan aradın?

G: Aradım da duymadın ki aşkım. Ben de mecbur burdan aradım.

Uzanıp çantamdaki telefona baktım. Evet defalarca aramış ama ben sessizde unutmuşum.

M: Sevgilim sessizde kalmış telefon özür dilerim.

G: Bırak telefonu şimdi. Yemek yemedin biliyorum. Hadi odama gel karıcım.

"Karıcım" aslında hiç sevmem bu lafı. Ama o söylediğinde kadar güzel geliyor kulağa... Hemen eridim...

M: Hemen geliyorum bebeğim.

Telefonu kapattıktan sonra çalışma kağıtlarımı çekmeceme koyup kalktım yerimden. Aynı katta olmanın avantajı! Daha hızlı ulaştım Gece'min odasına. Kapıyı açıp girdim ama odada kimse yok... Etrafa göz gezdirirken bir kapı kilitleme sesi duydum. Gece beni kapının arkasında bekliyormuş meğer. Ben girince hemen kapıyı kapatıp kilitledi ve arkamdan sarıldı gülerek. Boynuma bir öpücük kondurdu. Cilveyle güldüm ben de.

 Cilveyle güldüm ben de

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

M: Geceee.

G: Ne varr? Karımı özledim.

M: Karın da seni çok özledii.

Gece beni kollarında ilerleterek sandalye ve masanın olduğu yöne çekti. Beni sandalyeye oturtup bacaklarımın arasına geçti ve dudaklarımı aralıksız öpmeye başladı.

Dudakları dudaklarımdan uzaklaşalı sadece birkaç saat olmasına rağmen senelerdir hasretmişim gibi kana kana öptüm güzelimi. Aynı şirkette olup da sürekli ona dokunamamak zor geliyor bana da ona da. Dudakları boynuma doğru kaymaya başladığında muzipçe ayrıldım.

 Dudakları boynuma doğru kaymaya başladığında muzipçe ayrıldım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

M: Geceee.

G: Nolduu? Durmayalım özledim.

M: Mızmızlanmaa sevgilim şirketteyiz.

G: Ama kapıyı kilitledim. Ayrıca herkes evli olduğumuzu biliyor. Karımla işim olamaz mı? Hadi işimize bakalım.

Gece dudaklarıma tekrar uzandı. Tutkuyla beni öperken direnmem durdu bile. Sadece onu hissederek iç geçiriyordum. Kalçasına ellerimi koyup hafifçe sıktım. Öpüşmemizi bölen o telefonla nefes nefese ayrıldık.

G: Hay sizin aramanıza...

M: Sakin aşkım...

Telefonu açtım. Arayan Emir'di.

M: Efendim.

E: Bana bak prenses! Buzlar kraliçesi yanındaysa sakın benle konuştuğunu belli etme.

M: Şey. Pekii. Ne vardı?

E: Ne vardı mı? Yanında dimi? Kesin yanında. Anlarım ben. Hiç de ayrılmıyor ki karısından.

M: Mesele nedir?

Ciddi konuşmam gerekiyordu belli etmemek için. Gece aslında bunlara kanacak biri değil ama bana çok güvendiğinden dikkatle konuşmamı dinleyip anlamaya çalışıyor şuan.

E: Biliyorsun yarın buzlar kraliçemin doğumgünü.

M: Biliyorum tabii. Bilmez miyim hiç.

E: İllaki siz baş başa da kutlarsınız ama biz Su ve Can'la beraber kendi aramızda parti verelim diyoruz. Ayrıntıları gruba atıcam bakarsın.

M: Hı hı. Anlıyorum sizi. En kısa zamanda ilgilenicem. Hoşçakalın.

Telefonu kapattığımda Gece bana merakla bakıyordu.

G: Kim?

M: Ne kim?

G: Arayan kim aşkım?

M: İşle ilgili hayatım ya. Bir röportaj teklifi yine.

G: İlgilenecek misin? Teklifleri ne?

M: Mail atacaklar bana ordan bakıcam. Hem ben çok acıktım hadi yemek yiyelim artık.

Ah güzelim ah! Sürpriz için bile olsa sana yalan söylemeyi sevmiyorum ben.

MAVİ'msi AŞK (GxG)Where stories live. Discover now