46- Hazırlıklar Başlasın!

419 41 8
                                    

MAVİ'den...

Annemi o hapishane gibi olan evden çıkardım. Hem de tereddütsüz. Bunun beni ne kadar rahatlattığını anlatabilmem mümkün değil. Bunca zaman kumasıyla aynı evde olması bile hatayken bir de üstüne arkamda durmaması annemi gözümde çok kötü bir konuma getirmişti. Ta ki dün o evden benimle çıkana ve babanneme meydan okuyana kadar.

Annem ve Can'ı aldık ordan. Çok ısrar ettik bize gelmeleri için ama yeni bir hayat kuruyorlar. Hem de bizimle. Yeni bir düzen istedikleri ve bizi de düşündükleri için anneannemin yazlığını hazırlamışlar zaten. Hem bize de çok uzak değil... Oraya geçtik hep beraber. Gerçekten de sıfırdan bir yaşam... Geçmişi unutmak mümkün olmasa da yerine güzel anılar koymak elbette mümkün. Evleri oldukça ferah. Biraz şehir merkezinin uzağında ama insanlardan kaçmak için birebir. Deniz kenarında. Tam bir tatil havası.

Yeni evlerindeki ilk günlerinde biz de yanlarındayız. Annem bizim için de bir oda hazırladı bile. Pembe ve gri renkleriyle hazırlanan bu oda bizim burdaki yerimiz. Hatta duvarında resimlerimiz bile asılı.

Birkaç gün burada kafa dinlemek ve annemler alışana kadar yanlarında olmak istedik. İki üç gün burada kalıcaz yani. Gece'm bu sabah şirkete gitti. Bir şekilde yönetimi de sağlaması, boşlamaması gerek. Uzaktan bile desteği hep benimle ama. Sabahtan beri kaç kere aradı sayamadım bile. Bense bugün evdeyim. Çizimlerimi evden yapıcam. Hem anneme de taşınma işinde yardım ederim diye düşündüm.

Taşınma işlerinin büyük bir kısmı bitti. Bahçede yorgun argın oturan annem ve Can'a kahvelerini götürmek için elimde tepsiyle geldim yanlarına. Hava da mis gibi bugün...

M: Eveett kahveleriniz de geldi.

C: Oo ikizim kahve mi yaptın?

M: Kahve değil canım. Yorgunluk kahvesii. Ona sıradan bir kahve gibi davranamazsın.

C: Ee şimdi ne değişti? İçince yorgun olmayacak mıyım yani?

Annem güldü halimize. Eski günlerdeki gibi çatışmaya başlamıştık. Zaten biz Can'la bir aradaysak asla kavgasız duramazdık. Belli ki hala bazı şeyler değişmemiş.

Ö: Kızımın ellerinden ya. İçince ne yorgunluk kalır ne başka şey.

C: Ohoo çifte standart var.

M: Konuş annem konuş.

C: Siz anne kız bana karşı birlik olmuşsunuz resmen. Gece akşam gelsin bir benden olur o da. Görürsünüz.

M: Hiç de bile. Gece'm benden olur. Aksi mümkün değil.

C: O benim kankam. Tabii ki beni seçecek.

Sırıtarak ve gururlu bir bakışla yüzüklü elimi gösterip güldüm.

M: O seçimini yaptı ikizcanım.

Bu hareketime annem tebessüm etti. Kahvesini sehpaya bırakıp bana gülümsedi.

Ö: Onu çok seviyorsun.. Değil mi?

Bu soru karşısında derin bir nefes aldım. Cevabım her zaman belli.

M: Çok anne. Onu çok seviyorum. Siz karşısınız ama... Ben onsuz yaşayamam.

Ö: Ben size karşı değilim Mavi. Hiç olmadım. Sadece o an öyle gerekti. Affet beni. Özür dilerim kızım.

M: Konuyu tekrar açmayalım anne. Sadece Gece benim için çok özel. Yanımızda olmanız önemli. Karşımızda değil...

Kahvemden bir yudum aldım. Annem yanımda. Can yanımda. Dostlarımız Emir ve Su hep bizimle. En önemlisi de Gece ellerimi hiç bırakmıyor. Şükür için sebebim çok aslında. Hafif tebessüm ettim bunları düşünürken. O an iki el gözlerime indi ve kapattı gözlerimi. Yumuşacık ve zarif parmaklar... Sabah sürdüğü krem kokuyor.. Nasıl tanımam? Gece...

G: Bil bakalım ben kimimmm?

Gülmemek için kendimi zor tutuyorum şuan.

M: Hmm bilemedim şimdi zor bir soru oldu bu. Esra sen misin?

G: Esraa kimm yaa?!

Gece ellerini çekip kaşını çatınca ona dönüp kahkaha attım.

M: Aa Esra değilmiş.

Gece'min elini tutup yanıma oturmasını sağladım. Sevgilim kıskanç bakışlar attı bana.

G: Kim o Esra?

C: Aa Mavi çok ayıp. Esra'yı nasıl saklarsın?

G: Saklamış mıııı? Mavi noluyor ya?

Annem dayanamadı gülerek girdi araya.

Ö: Uğraşmayın benim gelinimle. Yok kızım öyle bir şey. Bakma sen bunlara.

Dayanamadım. Annemler yanımda olsa da öptüm Gece'min yanağını.

M: Hayatım şaka yapıyorum ya.

Ellerine uzanıp tuttum. Konuşmaya devam ettim.

M: Hemm.. Bu zarif parmakları... Bu eşsiz kokuyu tanımamam mümkün mü?

Elini burnuma götürüp kokusunu çektim içime. Sonra da öptüm. Gece yumuşayıp gülümsedi.

G: Hiç kıskanmamıştım zaten.

C: Kesin öyledir kankam kesin.

G: Bak yaa.

Ö: Erken geldin kızım? İyi oldu dinlenirsin de.

G: Çok iş yoktu bugün. İmzalar vardı halledip çıktım. Siz ne yaptınız? Baya bir yerleşmişsiniz.

Ö: Bitti sayılır. Ellerinize sağlık. Hakkınızı ödeyemem.

M: Ne hakkı anne? Önemli olan bize ve aşkımıza destek olmandı. O da oldu. Hak falan yok ortada.

G: Mavi doğru söylüyor. Hak ödenemeyecek bir şey yapmadık biz. Ama.. Ben de bir konuyu hızlandırmak istiyorum artık.

M: Ne konusu sevgilim?

G: Nikah... Aşkım evlenmeye karar verdik. Uzamasın bence daha fazla. Seninle yaşayacağım her güzel an ertelenmeden yaşanmalı.

Güzel kalplim. Gözlerim dolu gülümsedim. Başımı salladım hızlıca. Galiba gerçekten evleniyoruz.

G: Sizler kabullendiniz. Büyükannem destek oluyor. Biz de zaten çok istiyoruz. Hiçbir şeyi daha fazla ertelemek istemiyorum.

M: Ben de sevgilim! Ne güzel düşünmüşsün. Hemen başlayalım hazırlıklara.

Hepimizin yüzleri gülüyor nihayet. Hızlandırılmış bir nikah hazırlığı başlasın o zaman!

.
.
.

Artıkk çok tatlı bölümlere geçiyoruz birkaç minik engelimizden sonraa. Tahminlerinizi alabilirimm❤️
Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

MAVİ'msi AŞK (GxG)Where stories live. Discover now