11. BÖLÜM

1.5K 90 20
                                    

MAHPERİ
11. Bölüm

Oy ve satır arası yorumlarınızı eksik
etmeyin.

🖇

♪ Kahraman Deniz - Böyle Sever
♪ Çağan Şengül - Çok Yazık
♪ Sezen Aksu - Çocuklar Gibi

||


Bir hastane odasında olmasına rağmen, yine de o kendine has kokusu burnuma doluyordu. Bu muazzam hisle gözlerim kapandı.

Ben heyecandan titrerken, sanki bana garezi varmış gibi sıcak dudakları, omzumun üzerine temas etti. Öpüşüyle içmeden sarhoş eden etkisinden kurtuldum ve yavaşça bedenlerimizi ayırdım.

Sulu gözlerime değen bakışları bozguna uğradı ve dudaklarındaki minik tebessüm soldu. "Mahperi..." dedi beni ikaz ederek. "Sulandırma o güzel gözlerini."

Nasırlı elleri yanaklarımı buldu ve okşadı oraları. Hazırda bekletti ellerini, eğer gözümden bir damla haş düşerse anında yakalamak için.

"Olmuyor, yapamıyorum işte. Çok acıyor mu yaraların?"

Gözümden düşen bir parça yaşı, baş parmağıyla sildi ve gözaltlarımı okşadı hafifçe. "Acımıyor ki, ben unuttum, sende unut."

"Unutamam. Sen unutabilir miydin? Gözümün önünde neler yaptılar sana... neler yaşadın? Söyle, sen aynı şey sevdiğinin başına gelse unutur muydun?"

Soruma bir yanıt alamadım. Ardından çalınan kapı da sorularımın buhar olup uçmasına sebep oldu.

"Gelme!" diye seslendi Karan, kapıya doğru dönerek. Gözlerim kocaman açılırken yataktan kalktım ve gözyaşlarımı sildin.

"Gelebilirsiniz!" diye seslendim gür bir sesle.

Kapı anında açıldı ve yüzündeki geniş tebessümle Sevim Teyze kafasını uzattı içeriye. O yavaşça odaya girdikten sonra ardından Alina, Yiğit ve Turan geldi.

Turan elindeki iki kahveden birini bana uzatınca teşekkür ederek aldım kahveyi. Sevim Teyze bu sırada oğlunun yanı başına, az önce benim oturduğum yere geçti.

Bedenimi camın önündeki ikili ama tek kişilik gibi minik olan koltuğa bıraktığımda Alina da yanıma oturdu.

"Oğlum, nasılsın yavrum. Ağrın sızın yok değil mi? Bak ben sana misler gibi tarhana çorbası yaptım, onu iç de kendine gel. Bugün çıkacakmışsın zaten. Şükür Rabb'ime."

Sevim Teyzenin dediği şeyle Alina'ya döndüm. "Çıkacak mı?"

Kafasıyla onayladı beni sırıtarak. "Sen gelmeden önce doktoruyla konuştum, pansuman haricinde burada kalmasına hacet yok dedi. Eşyalarımızı toplayıp bugünki pansumanını yaptırıp çıkacağız. Söyleyecektim de seni görür görmez kovdu beni odadan."

Yan tarafımızdan bir boğaz temizleme sesi gelince oraya döndüm. Turan ellerini önümde birleştirmiş dalgınca yere bakıyordu.

Önüme dönerek Karan ve Sevim Teyzenin tatlı atışmalarını izlemeye başladım.

"Anne, yeni uyandım, sabah sabah birşey de yiyemiyorum bilmiyor musun? Üstelik çorba mı yiyeyim? Çıkacaksak bir an önce pansuman işini halledelim. Evde yerim." diyerek yattığı yerde doğrulmaya çalıştı ama canının acımasıyla yüzünü buruşturdu.

MAHPERİTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang